Fransa’da “domuzlu helal sosis” polemiği
2 Şubat 2011Olay, Avrupa’da son yıllarda çığ gibi gelişen “helal” pazarını bir kez daha gündemin ön sıralarına taşıdı.
Ambalajında “helal” ve “kümes hayvanı etinden imal edilme” (tavuk veya hindi) ibareleri bulunan sosislerle ilgili ilk polemik, Fransa’da Müslüman tüketicilerin haklarıyla ilgili yayın yapan bir internet sitesinin geçtiğimiz günlerde Herta’nın “helal” sosisleri üzerinde Nantes kentindeki Eurofins laboratuarı tarafından gerçekleştirilen bir analiz raporunu yayımlamasıyla patlak vermişti. Raporda “helal” sosislerin içinde domuz etine rastlandığının belirtilmesi üzerine, Müslüman tüketici dernekleri Herta ürünlerini boykot eylemleri başlatmıştı.
Raporu yayımlayan Al-Kanz adlı internet sitesinin sözcüleri, analizin iki sonucu olabileceğini belirtip, Nestle’nin ya helal sosisleri domuz etinden üretilen sosislerle aynı üretim zincirinde hazırlattığı, ya da sosislerin, içinde başlangıçtan bu yana domuz etinin de bulunduğu bir formülle üretildiği tahmininde bulunuyorlar.
Nestle üretimi askıya aldı
Eylemler üzerine, ülkenin en önemli süpermarketler zincirlerinden birine sahip olan Casino grubu dün bir bildiri yayımlayarak Herta’nın “helal” ibareli tavuk-hindi sosislerinin satışını durdurduğunu duyurdu. Herta markasının sahibi Nestle grubu da, olayın medyada geniş yer alması üzerine, durum açığa kavuşana kadar helal sosis üretimini askıya aldığını bildirdi.
Ancak Nestle, sorunun kendisinden kaynaklandığı iddialarını reddedip, son yıllarda önemli yatırım yaptığı Müslüman tüketicileri rahatlatmaya çabalıyor. Grup sözcüleri, ürettikleri “helal” gıdaların Paris Camii tarafından belirlenen “kriterler” temelinde hazırlandığını savunuyorlar. Nestle, Almanya merkezli Genetic ID adlı bir laboratuara kontr-analiz yaptırdığını ve analizlerin, Eurofins sonuçlarının aksine, Herta Knacki markasının “helal” ürünlerinde domuz DNA’sı bulunmadığını gösterdiğini de bildirdi.
Helal sertifikası için rekabet
Nestle, sorunun kaynağında Fransa’da “helal” sertifikası verme yetkisine sahip cami ve kuruluşlar arasındaki sürtüşmenin olduğunu ileri sürüyor. Yaklaşık 5,5 milyon Müslümanın yaşadığı Fransa’da sadece Paris, Lyon ve Evry kentlerindeki üç büyük caminin “helal et kesici belgesi” verme yetkisi bulunuyor. Buna karşılık, mezbahalarda “helal” ürünlerin kontrolünü düzenleyen somut bir yasal çerçeve bulunmuyor. Ülkede “helal ürün sertifikası” veren yaklaşık 60 kuruluş görev yapmakta.
Helal gıda pazarı büyüyor
Fransa’da resmi rakamlara göre 1998 yılından bu yana yılda ortalama yüzde 15 dolayında büyüyen “helal” ürün pazarının 2010 yılı toplam cirosunun yaklaşık 6 milyar euroya ulaştığı söyleniyor. Eskiden sadece “etnik” bir tüketim çeşidi olarak ele alınan “helal” ürünler, Nestle gibi küresel şirketlerin son yıllarda pazara girmesiyle süper ve hipermarketlerde kendilerine özgü reyonlarda satışa sunulmaya başlandı. Bugün Fransa’da marketlerde sadece “helal” et ürünleri değil, aynı zamanda pizza, bebek maması veya bonbon bulmak da mümkün.
Hamburger restoranları zinciri Quick de geçen yıldan bu yana Fransa'da 20'den fazla restoranında “helal-burger” satışına başladı. Pazarın yükseleni ise “organik helal”. “Helal” pazarındaki bu gelişme, uzmanlar tarafından, büyük ölçüde Fransa’ya entegre olmuş orta ve yüksek düzey gelir sahibi ikinci ve üçüncü kuşak Müslüman gençlerin omuzladığı “sosyolojik bir gerçeğin ekonomik tercümesi” olarak değerlendiriliyor.
Fransa öncü olmayı planlıyor
Topraklarındaki Müslüman nüfusu dikkate alarak Avrupa genelindeki “helal” pazarında öncü rol oynamak isteyen Fransa, Akdeniz sahilindeki Marsilya limanını Avrupa kıtasına “helal” ürünlerin dağıtım platformuna dönüştürmeyi de planlamakta.
Marsilya limanı bu çerçevede kısa bir süre önce Malezya’nın Klang limanıyla bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın hedefi, helal ürünlerin dağıtımında dünya genelinde bir ağ oluşturmak. Marsilya bu ağın Avrupa ayağı olmayı planlıyor. Helal gıda ürünlerinin dağıtımında öncü konumdaki Brezilya, Çin, Avustralya ve Güneydoğu Asya ülkeleri de bu ağa katılmaya davet edilmiş durumdalar. Dünya “helal” pazarının yıllık değerinin 150 milyar doların üstünde olduğu tahmin ediliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Paris
Editör: Ayhan Şimşek