Almanya helâl gıdayı geç keşfetti
8 Kasım 2010Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar 600 milyon Müslüman yaşıyor. Bunların çoğunluğu, dinlerinin normlarına uygun bir şekilde beslenmek, yani “helâl” olan gıda maddelerini satın almak istiyor. Helâl ürünler, dünya genelinde gıda maddelerinden elde edilen gelirin beşte birini oluşturuyor.
Uzmanlar, Almanya'da firmaların helâl ürünlerle 5 milyar Euro kazanabileceklerini tahmin ediyor. Almanya’da yaşayan dört milyondan fazla Müslümanın alım gücü düşünüldüğünde bu şaşırtıcı bir tahmin değil. Ancak Alman-Türk Gıda Forumu’ndan Anya Schlie, Alman firmaların bu konuda uluslararası rekabete ayak uyduramadığı görüşünde:
Schlie, "Alman firmaları, “Helâl“ temasını büyük ölçüde çok geç keşfettiler. Almanlar, Fransa, Hollanda ya da İngiltere’ye kıyasla gerideler. Bu ülkeleri yakalamaları gerekiyor" diyor.
Nestle'nin cirosunun yüzde 5'i helâl gıdadan
İslam kurallarına uygun gıda maddelerinin ekonomik potansiyelini bugüne dek sadece büyük uluslararası firmalar fark etti. Bunlar çoğunlukla uzun süredir Müslüman ülkelere ihracat yapan firmalar. Helâl ticaret konusunda büyük firmaların öncüsü ise Nestle oldu. İsviçreli firma, dünya genelindeki cirosunun yüzde 5’ini helâl gıda maddelerinden elde ediyor. Nestle Almanya’nın basın danışmanı Sören Oinkow, kısa bir süredir Almanya’da da helâl gıda konusunda faaliyette olduklarını kaydediyor.
Pinkow, "Almanya'da Eylül ayının başından bu yana helâl gıda ürünleri sunuyoruz. Müslümanların büyük bir halk grubunu oluşturduklarını gördük. İlgi çeken bir hedef grubu. Büyük bir satın alma gücüne sahip, genç ve büyük bir müşteri grubu" şeklinde konuşuyor.
Müşterinin güveni ne boyutta?
Diğer Avrupa ülkelerindeki firmalar, Müslümanlara yönelik yoğun bir reklam kampanyası yürütürken, Alman gıda endüstrisi ve perakende sektörü bu konuda biraz çekimser. Pek çok firma, helâl ürünlerle imajlarına zarar vermekten çekiniyor. Anya Schlie, "Pek çok firma, kendilerini bir şekilde tehdit edilmiş hisseden Almanlardan ve Müslüman olmayan tüketicilerden öfke dolu mektuplar aldıklarını anlattı. Ayrıca sağ kesimin ve radikal çevrecilerin saldırıları var. Almanya'da halihazırda helâl gıda üretimi yapan pek çok firmanın bunu kamuoyuna açıkça duyurmak istememesinin nedeni de bu. Firmalar, “Bunu üretiyoruz ancak ambalajın üzerine kocaman bir helâl mühürü basmamayı tercih ediyoruz ve büyük reklamlar da yapmıyoruz“ diyorlar" ifadelerini kullanıyor.
Almanya'daki süpermarketlerin raflarında yaklaşık 4 bin helâl ürün bulunuyor. Ancak Müslümanların marketlerde bu ürünleri fark etmeleri genelde zor oluyor. Bremen’de firmalara helâl ürün sertifikası temin eden M-Haditec firmasının başkanı Yavuz Özoğuz, Almanya’da bu konuda bazı değişiklikler yapılması gerektiğini belirtiyor: "Örneğin Fransa ile karşılaştırdığınızda, orada insanlar süpermarkete gidiyor ve üzerinde büyük harflerle “Helâl” yazan bir tezgâh görüyorlar. Orada mümkün olan her türlü ürün bulunuyor. Bu, teorik olarak Almanya'da da mümkün olabilir."
Alman perakendeciler bu konuda biraz geç kalmış durumdalar. Bugüne kadarki süreçte, ürünlerini sıklıkla doğrudan Müslüman ülkelerden ithal eden çok sayıda küçük Türk ve Arap süpermarket kuruldu. Peki, Almanya'daki Müslüman halk grubu, büyük marketlerdeki helâl ürünlere ilgi gösterir miydi? Bunun uzun zaman alacağı görüşünü taşıyan Anja Schlie, "Çünkü bu bir güven meselesi. Sadece helâl ürünlerle beslenmek isteyen Müslüman bir müşteri, kesinlikle, bir Alman süpermarketin bu ürünleri sunamayacağını söyler. Orada helâl damgalı bir ürün bulsa bile, bunun gerçekten helâl olup olmadığı konusunda her zaman şüphe duyacaktır" diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Martin Nicolas / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Beklan Kulaksızoğlu