Tsunami kurbanları unutulmadı
26 Aralık 2008Bundan tam dört yıl önce, 26 Aralık 2004'te, Hint Okyanusu’nda meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından okyanus kıyılarında oluşan tsunami, yaklaşık 250 bin kişinin ölümüne neden olmuştu. Etkisi 13 ülkenin hissettiği deprem ve dev dalgalar yüzünden milyonlarca kişi de evsiz kaldı. Bu ülkeler, tüm dünyanın seferber olup topladığı bağışlarla yaralarını sarmaya çalıştı. Tsunamiden en çok etkilenen ülkelerden biri de Sri Lanka idi. Peki dört yılda neler değişti? Evlerini ya da yakınlarını kaybeden insanlar yeni bir yaşam kurabildiler mi? DW'den Kai Küstner, Sri Lanka’da tsunamiyi yaşayan insanlarla konuştu ve kıyı kenti Galle'den izlenimlerini aktardı.
Her yeri yıktı
Sri Lanka’nın Galle bölgesinde bir yüzme okulundayız. Okulun sahibi Horst Endlich, çocuklara yüzme öğretiyor. Aslında okulu ziyaret ettiğimiz zaman, sınav günüydü. Sınav, 26 Aralık 2004 tarihinde, tam da tsunaminin vurduğu kıyıda yapılıyor. Üzerinden dört yıl geçmiş olmasına karşın, kimse o günleri unutamıyor. Endlich, dört yıl önce yaşadıklarını şöyle özetliyor:
"Ben büroda, bilgisayarımın başında oturuyordum. Daha sonra bahçıvanımız koşarak ofisime geldi ve bana 'Su geliyor, su geliyor' diye bağırdı. Sonra balkona çıktım. Balkon, yerden yaklaşık 6 metre kadar yükseklikte. Ardından ilk dalganın geldiğini gördüm. Büyük bir güçle buraya ulaştı ve her yeri yıktı. Galle’de, hemen ön tarafta, okulun sol kısmı, sonra otobüs durağı, bütün herşey yıkıldı. Bütün bunları görmek çok korkutucuydu.“
Korkunç manzara
Horst Endlich bir kaptan ve 20 yıldan uzun bir süre önce, bu küçük kıyı kentinde bir denizcilik okulu kurmuş. Fakat o gün, olanları balkonundan çaresiz bir şekilde izlemek zorunda kalmış. Endlich, dalgaların herşeyi nasıl yıkıp geçtiğini korkarak izlediğini söylüyor: "Sular akıp geçerken, otobüsler de içinde insanlarla kıyı boyunca yüzdü. Orada tutunup yardım istediler. Bu korkunç bir manzaraydı. Saat 6'ya doğru, biraz daha bekledim. Sonra eve gitmek zorundaydım. Okuldan yaklaşık 500 metre kadar uzakta oturuyorum. Eve koştum ve bu, bir denizci olarak hayatımda yaşadığım en kötü şeydi. Çünkü yolumun üzerinde yüzlerce ceset vardı ve daha da kötüsü orada ilk mezar hırsızlarını gördüm. Cesetlerin üzerindeki herşeyi çalıyorlardı. Ve doğal olarak hiçbir şey söyleyemedim, aksi takdirde beni de öldürüp sustururlardı. Dediğim gibi bu benim için en kötü izlenimdi.“
Unutmak mümkün mü?
Sellerde, sadece Galle bölgesinde 4 bin 300 kişi hayatını kaybetti. Ve tabii aralarında Kaptan Endlich’in tanıdıkları ve arkadaşları da vardı. Ancak üzülüp oturmak yerine zamanla her şeye tekrar başladılar. Endlich, Almanya’da bağış topladı. Özellikle ekmek tekneleri, yani balıkçı tekneleri ellerinden giden balıkçılara yardım etti. Sonra hasar gören okulunu tamir ettirdi.
Galle’nin yakınlarında küçük bir köy. Burada da Chandrani adlı bir kadınla karşılaşıyoruz. O da yaşananları unutamıyor. Nasıl unutabilir ki? Sokakta insanların bağırışlarını duyunca hemen sokağa fırlamış. Pek çok kişi gibi yakınlardaki bir Budist tapınağına sığınmış. Chandrani’nin kızı o zaman 1,5 yaşındaymış. Küçük kız bir anda sel sularına kapılmış, ancak evin çatısında bulunan eşi durumu görünce hemen sel sularına atlamış. Chandrani, "Eşim, kızımın suda nasıl gittiğini gördü. Hemen atladı, dört dalış denemesinden sonra onu kurtarabildi“ diyor.
Tsunaminin bıraktığı iz
Chandrani’nin kızı bugün beş yaşında ve küçük kulübelerinde oyunlar oynuyor. Eskisi tamamen yıkıldığı için yeni bir kulübe inşa etmişler. Bağış paralarıyla köyde tamamen yeni bir site kurulmuş. Tsunami nedeniyle o bölgede 135 binden fazla kişi evsiz kalmış. Yeni evler eskilerine göre daha küçük ve genelde bir evde iki aile yaşıyor. Ancak yine de başlarının üzerinde bir çatı olmasına şükrediyorlar. Fakat tam anlamıyla mutlu değiller. Küçük bir bakkal işleten Manuja da onlardan biri: "Eski dükkanım ana caddeye çok yakındı, oysa buraya neredeyse hiç müşteri gelmiyor.“
Tüm zorluklara rağmen hayatlarını tekrar kurmuş olsalar da tsunami, insanların hayatında büyük bir iz bırakmış. Ve yaşadıklarını unutmakta zorluk çekiyorlar. İşte bir öğrencinin korkusu: "Hala çok korkuyorum. Sel, Sri Lanka için en büyük tehlike.“