1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'daki hükümet krizi AB'de nasıl yankılandı?

8 Kasım 2024

Almanya'daki hükümet krizini değerlendiren AB liderleri bir an önce erken seçime işaret etti. Muhalefetten gelen çağrılara yanıt veren Scholz ise erken seçim tarihini tartışmaya hazır olduğunu belirtti.

https://p.dw.com/p/4moSk
Almanya Başbakanı Olaf Scholz
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, hükümet krizi nedeniyle Budapeşte'ye gecikmeli olarak gidebildiFotoğraf: Denes Erdos/AP Photo/picture alliance

ABD'de Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazandığı günün akşamında Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin dağılması Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde endişeyle karşılandı.

Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen AB liderler zirvesinin katılımcıları Almanya'daki hükümet krizine ilişkin endişelerini dile getirirken, ülkede bir an önce erken seçimlerin yapılması gerektiğine işaret etti.

AB'nin en büyük ekonomisine sahip Almanya'da muhalefetten de erken seçimlerin bir an önce yapılması çağrıları geliyor. AB liderler zirvesi sonrasındaki basın toplantısında Başbakan Olaf Scholz, erken seçimler için tarihi tartışmaya hazır olduğunu söyledi. "Tarihi mümkün olduğunca sakin bir şekilde tartışmalıyız" diyen Scholz, Federal Meclis'te grubu olan partilerle seçimler öncesinde kabul edilmesi gereken yasa tasarıları konusunda anlaşmaya varıldığı takdirde "Güven oylaması için doğru zamanın ne olduğu sorusunun da yanıtlanabileceğini" belirtti.

Başbakan Scholz, daha önce yaptığı açıklamalarda güven oylamasının Ocak ayı ortasında ve erken seçimlerin de Mart ayında yapılmasını öngörüyordu.

Scholz, hükümet krizi nedeniyle Avrupa Siyasi Topluluğu'nun Budapeşte'de dün yapılan zirvesine katılamamıştı. Avrupalı liderlerin ABD seçimlerini Trump'ın kazanmasının ve Ukrayna'da barış olasılıklarını tartıştığı oturumu kaçıran Scholz bugün AB zirvesine katıldı.

Scholz basın toplantısında AB liderlerinin koalisyonun dağılmasını nasıl karşılandığına ilişkin bir soruya yanıt verdi. AB'li mevkidaşlarının çoğunun koalisyon hükümetleri deneyimlerinin olduğunu belirten Scholz, bu nedenle koalisyonun kolay olmadığını bildiklerini ve "dayanışma hissettiğini" söyledi.

"Güçlü Almanya olmadan, güçlü Avrupa olamaz"

AB zirvesine katılan liderler Almanya'daki hükümet krizine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, "Güçlü bir Almanya olmadan, Avrupa da güçlü olamaz" dedi.

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo Almanya'da bir an önce erken seçimlerin yapılmasının "çok önemli" olduğunu söyledi. Orpo, güçlü bir Alman hükümeti olmadan, AB'nin mali konularda önemli kararları alamayacağına dikkati çekti.

Gelecek yıl Brüksel'de birkaç seneyi kapsayacak bütçe görüşmeleri başlayacak. Milyarlarca euroluk bütçede Avrupa'nın ABD'ye olan bağımlılığını azaltacak savunma yatırımları da öngörülüyor.

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise Avrupa'nın, Almanya'daki siyasi durumu dikkate almadan çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini vurguladı. Frederiksen, AB'nin karar almadan altı ay kadar bekleyemeyeceğini söyledi.

Almanya'daki hükümet krizini değerlendiren Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden Avrupa'nın merkezinde "istikrarsızlık" yaşandığını belirterek, AB'nin kurucusu olan Fransa ve Belçika'da da "halen parlamentoda çoğunluğu sağlayan hükümetler yok" dedi. Frieden de Almanya'da "yakında" erken seçimlerin yapılmasını umduğunu da sözlerine ekledi.

AB'li diplomatlar: Berlin'deki tartışmalar Brüksel'e yansıyordu

Öte yandan, AB'li diplomatlar partilerin renkleri nedeniyle trafik lambası olarak adlandırılan SPD, Yeşiller ve FDP koalisyonunun dağılmasından pek üzüntü duymadıklarını ifade etti. AB'ye üye bir ülkenin temsilcisi, koalisyon içindeki tartışmalar nedeniyle Almanya'nın "AB konularında son derece kararsız" bir tutum sergilediğini belirterek, "Hükümet istikrarlı da olsa, zayıf bir Almanya vardı. Bu durum ne kadar çabuk sona ererse, o kadar iyi" dedi.

Berlin'deki gerginliklerin Brüksel'e yansımasından rahatsız olduklarını ifade eden diplomatlar, 2035 yılından itibaren benzin ve motorin ile çalışan otomobillerin satışına onay verilmemesi yönünde geçen yıl AB kararı konusunda geçen yıl FDP ve Yeşiller arasında yaşanan tartışmayı buna örnek gösterdi.

Bir başka diplomat da Scholz'un, AB ile gönülden ilgilenmediğini savunarak, "Yeni bir başbakan ile durum değişebilir" dedi.

DW, AFP/JD, HT

 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?