1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1506 EU-Außenminister Luxemburg

14 Haziran 2010

Lüksemburg’da bir araya gelen AB dışişleri bakanları İsrail’e çağrıda bulunarak, Gazze yardım gemisine kanlı operasyonun, “tarafsız” bir şekilde soruşturulmasını istediler. Toplantıdan İran’a ek yaptırım kararı çıktı.

https://p.dw.com/p/NqiE
Fotoğraf: AP
Israelischer Angriff auf Hilfskonvoi für Gaza
Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs’ta düzenlenen operasyonda 9 Türk vatandaşının hayatını kaybetmiştiFotoğraf: AP

AB Dışişleri Bakanları toplantısının ardından yayımlanan sonuç bildirisinde, şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’ye giden filoya İsrail ordusu tarafından uluslararası sularda düzenlenen askeri operasyonda can kaybı olmasından, Avrupa Birliği olarak derin üzüntü duyuyoruz. Şiddet kullanılmasını kınıyoruz. Yaşanan bu olay ve etrafında cereyan eden gelişmeler hakkında bir an önce, tarafsız ve eksiksiz bir soruşturma yapılmasının gereğine inanıyoruz. Uluslararası toplumun güvenini sağlamak için soruşturmada güvenilir bir uluslararası katılım gereklidir.”

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, bağımsız bir uluslararası soruşturmanın varacağı sonuçlardan şüphe duyulmayacağı için bunun İsrail’in yararına olabileceğini kaydetti. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de yasadışı tünel ticaretinin Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şerdi’nin İsrail tarafından ablukaya alınmasıyla oluştuğunu hatırlattı. Bildt, şöyle konuştu:

“İsrail açısından bakıldığında ablukanın verimli bir adım olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü Hamas’a fayda sağlıyor. Hamas tünel ticaretinden kazanç elde ediyor. Tünel ticaretiyse ablukanın bir ürünü. Yani ablukanın, tünel ticaretine, kaçak ticaretin de Hamas’ın kesesine para girmesine yaradığını söyleyebiliriz.”

Gazze'ye abluka gevşetilebilir

Birleşmiş Milletler, AB, ABD ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün Özel Temsilcisi Tony Blair de Lüksemburg’daki toplantıda hazır bulundu. Blair, İsrail’in kısa sürede zaruri ihtiyaç maddelerinin Gazze Şeridi’ne nakline izin vereceğine inandığını ifade etti. Blair, ancak İsrail’in silah ticaretini önleyici faaliyetlerinin devam edeceğini de belirterek şunları kaydetti:

“Önümüzdeki günlerde İsrail’in güvenliğinin korunacağını, Gazze Şeridi halkına yönelik de insancıl bir politikanın şekilleneceğini umut ediyor ve inanıyorum. Bu sayede orada yaşayan insanlara da, nihai hedefi iki devletli çözüm olan uzun vadeli barış sürecine katılma fırsatı verilmiş olacak.”

Amaç İsrail’in Gazze Şeridi’ne girişine müsaade ettiği bir “izinli mallar listesi” yerine, girişlerine izin vermediği “yasaklı mallar listesi” hazırlaması. Bu sayede bölgeye İsrail’in “sakıncalı” diye nitelediği malların dışındaki tüm sevkiyatlar serbestçe yapılabilecek.

İran'a yönelik yeni yaptırımlar

AB Dışişleri Bakanları Ortadoğu’daki durumu görüşürken, İran konusunu da ele aldılar. Bakanlar İran’a nükleer programı nedeniyle yeni yaptırımlar getirilmesi konusunda anlaştılar. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle Tahran’a yönelik yeni yaptırımlar arasında ticari kısıtlamaların yer aldığını, buna göre İran sigorta şirketleri ve finans kurumlarının AB sınırları içinde faaliyet göstermelerine izin verilmeyeceğini belirtti. AB şirketlerinin İran doğalgaz ve petrol endüstrisine yatırım yapması yasaklandı, Devrim Muhafızları’nın AB’deki banka hesapları da donduruldu.

Sırbistan'a yeşil ışık

Lüksemburg’daki AB Dışişleri Bakanları toplantısında Sırbistan’ın Birlik'e adaylık süreci konusunda da önemli bir adım atıldı. Sırbistan’la imzalanan İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için onay sürecinin başlatılmasına karar verildi. Anlaşma 2008 nisanında imzalanmış, ancak Sırbistan'ın Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi’nin aradığı zanlıların yakalanması için işbirliği yapmadığı gerekçesiyle süreç askıya alınmıştı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi Sırbistan'ın AB adaylık süreci yolunda atılan ilk somut adım olarak değerlendiriliyor. AB Dışişleri Bakanlarının bu adımı, Lahey’de Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi Başsavcısı Serge Brammertz’in, firari savaş suçlusu Ratko Mladiç’in yakalanması için Sırp yönetiminin elinden gelen çabayı harcadığını rapor etmesinin ardından geldi.

AB Dışişleri Bakanları, İzlanda ile üyelik müzakelerini başlatma konusunda da ilke kararı aldılar.

İspanya spekülasyonuna yanıt

AB Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde kulislerle İspanya hakkında spekülasyonlar tartışma yarattı.

Pazartesi günü Gelişmiş Yediler Grubu (G7) Maliye Bakanlarının telekonferans yapacağı haberi, büyük bir heyecana neden oldu. Akıllara ilk gelen soru, Yunanistan’ın ardından, İspanya’nın da AB’den yardım talebinde bulunup bulunmayacağıydı. Zira İspanya’daki emlak spekülasyonunun fiyaskoyla sonuçlanması ve karşılıksız krediler sistemi alt üst etmişti.

Euro Bölgesi Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Lüksemburg'da yaptıkları açıklamada, İspanya için ortak bir kurtarma planının gündemde olmadığını duyurdular. Juncker, “Euro Bölgesinde İspanya için , kurtarma planı hazırlandığı, bir hipotez niteliği dahi taşımıyor” derken, Barroso da “Komisyon için de aynı şey geçerli. Komisyon İspanya’ya özel bir kurtarma planı hazırlamıyor” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviren: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay