AB'de Kosova kaygısı
27 Temmuz 2007Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Güneydoğu Avrupa komisyonu başkanı, Hristiyan Demokrat Partili Doris Pack, Avrupa Birliği’nin Kosova politikasına netlik kazandırması gerektiğini belirtiyor. Pack, Avrupa’nın Kosova ile ilgili çizgisini belirlerken Washington ve Moskova’nın farklı bakış açıları arasında savrulmaması gerektiğini kaydediyor:
“Avrupa’nın ortak görüşe sahip olmadığı zamanlarda Balkanların çok acı deneyimlerle yüz yüze kaldığını hep birlikte gördük. Bundan sonra yapmamız gereken, Sırp ve Kosova taraflarının ortak noktada uzlaşmasını sağlayacak çabalara destek vermektir. Bunun zor olduğunu biliyor, ancak umudu hiçbir zaman yitirmemek gerektiğini gerektiğini düşünüyorum. Kosova’da taraflar arasında kısa sürede bir uzlaşmaya varılmasının önemi konusunda Amerika ve Rusya’yı ikna etmeliyiz. Çünkü uzlaşma, Sırplar da dahil olmak üzere bölgenin çıkarınadır.”
Hatalı karşılaştırmalar
Avrupa Parlamentosu'nın (AP) Güneydoğu Avrupa komisyonu başkanı Doris Pack, Kosova’da yeni müzakare sürecinin başlaması için Kosova Arnavutları ve Sırplar arasında öncelikle karşılıklı iyi niyetin sağlanması gerektiğini vurguluyor. Avrupa Parlamentosu milletvekili Pack, Kosova’nın geçmişiyle ilgili bazı noktaların görmezden gelinmesinin müzakere sürecini tıkadığına işaret ediyor:
“Miloşeviç yönetiminin 90’lı yıllarda, Kosova’da apartheid benzeri bir uygulama yürürlüğe koyduğu unutulmamalı. Bu nedenle, bizi hatalı sonuçlara götürecek karşılaştırmalardan kaçınmak gerekiyor. Kosova’daki durumla Romanya’daki ya da bir başka ülkedeki azınlık sorunları arasında paralellikler kurmak mümkün değildir.”
Tek taraflı adımlara dikkat!
Avrupa Parlamentosu'nın (AP) Güneydoğu Avrupa uzmanı Doris Pack, Sırp azınlığa önemli haklar getiren Ahtisaari planının bölge için en uygun çözüm olduğunu, plana Sırpların hayır demesini anlaşılmaz bulduğunu belirtiyor. Doris Pack, Sırbistan’ın savaşı kaybettiğini unutmaması gerektiğini söylüyor:
“Ahtisaari planı rafa kaldırıldı; şimdi, yeni çözüm arayışlarına girilmiş durumda. Ancak Ahtisaari’nin 15 aylık çabası sonuç getirmemişken, şimdi belirlenen 120 günlük sürenin uzlaşma sağlayacağı umuduna kapılmamak lazım. Sonuçta, Kosovalı Arnavutların tek taraflı bir adım atmalarından, bu adımın da, belki Amerika Birleşik Devletleri ya da başka ülkeler tarafından kabul edilmesinden kaygı duyuyorum. Böyle bir adım, Birleşmiş Milletler’i zayıflatır. Çünkü Birleşmiş Milletler tarafından alınmayan bir kararın uluslararası toplumca kabul görmesi zor olacaktır.”