Üç ay sonunda tahliye edildiler
6 Aralık 2018İstanbul Havalimanı yüklenici firması İGA'da kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için haklarında dava açılan 31’i tutuklu 61 kişinin yargılanmasına Çarşamba günü başlandı. Üçüncü havalimanı inşaatında çalışan işçiler, tahtakurusu, pire, yemek sırası, kurtlu yemek, kötü çalışma koşullarına karşı eylemler düzenlemiş, “kamu malına zarar verme, polise mukavemet, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” ile suçlanmıştı. 600'e yakın işçi gözaltına alınırken aralarından 31'i tutuklandı. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 61 kişi hakkında dava açılmıştı.
Aralarında DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut ve dört İnşaat-İş yöneticisinin de olduğu işçiler Çarşamba günü ilk kez hakim karşısına çıktı. İki saat gecikmeyle başlayan duruşma öncesi avukatlar, basın mensupları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, milletvekilleri ve aileler duruşma salonuna çevrilen yemekhane önünde uzun bir kuyruk oluşturdu.
Suç algısı yaratıldı
Duruşmaya ilk başta alınmayan gazeteciler milletvekillerinin araya girmesi ve hakimin verdiği izin sonucu salona gecikmeyle girebildi.
Önce işçi avukatları iddianameyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avukat Kazım Bayraktar, iddianamede bir suç algısı yaratılmaya çalışıldığını belirterek “Sendikal faaliyetler suçtur demeye çalışan bu iddianame karşısında, bizim de bu faaliyetler, yasalardan gelen haktır diye bir çerçeve çizmeye ihtiyacımız var” dedi.
İddianamede suç delili olarak, işçilerin sendikacılarla, milletvekilleriyle görüşmesi, WhatsApp grubuna katılması, sendikal faaliyette bulunması gösteriliyor. İşçilerin tehdit edildiği ya da darp edildiği iddianamede yer almadı.
Avukat Bayraktar, “Eylem sonrası işçilerle görüşmeye gelen sendikacılar da sanki bu eylemi yapmış gibi mala zarar verme suçlamasıyla tutuklandılar. IGA CEO’su Kadri Samsunlu, işçiler tutuklandıktan iki gün sonra işçiler haklıydı özür dilerim dedi, işçiler halen tutuklu” dedi. Avukat Songül Beydilli, hak aramanın suç unsuru haline getirildiğini vurgulayarak “Anayasa ve uluslararası sözleşmeler örgütlenme hakkını güvence altına almıştır. Barışçıl eylem yapma hakkı vardır. Toplu eylem yapma hakkı yasaldır” dedi. Avukat Yıldız İmrek, işçilerin yasadışı sorgulandığına dikkat çekti: “İşçilere karşı zor kullanılarak, dövülerek hakaret edilerek cep telefonlarına el konulmuş şifreleri elde edilerek görüntü ve WhatsApp tespitleri yapılmıştır.”
Avukat Mürsel Ünder ise şunları söyledi: “Tamamen piyango usülü seçilmiş sanıklar-tutuklular birlerce işten çıkarılan işçi, binlerce mağdur aile var. Dünyanın en büyük havalimanı yapılıyormuş, dış güçler bizi kıskanıyormuş. Dünyanın en iyi denetimini yapın, iş güvenliğini sağlayın tüm Türkiye böbürlensin. Biz bunları yok sayamayız.”
Duruşma sırasında bir tutuklu işçi ise fenalık geçirdi. Ara ara jandarma görevlileriyle gergin anlar yaşandı. Tutuklu işçiler salonda bulunan bir jandarma görevlisinin başını sallayarak kendilerini tehdit ettiğini söylediler. Mahkeme hakimi Ayhan Arduç avukatların iddianamenin değerlendirilmesi, derhal beraat taleplerini reddetti. İşçi ifadelerine geçildi.
"Arkadaşım yaralandı"
İşçi Teyip Kırğın, 2500 lira maaş vaadiyle Siverek’ten geldiğini ama 1800 lira maaş aldığını, hiç izin yapmadığını anlattı. Herhangi bir şiddet eyleminde bulunmadığını belirten Kırğın, şunları söyledi: “Bir saat boyunca yağmur altında otobüs bekliyorduk. Kapısı kapanmayan otobüsler var. Akşamları verilen pudingin son kullanma tarihinin geçtiğini gördük. Dilekçe yazdığımız halde koğuşlar ilaçlanmadı, pislenmiş, küflenmiş yataklarda yatıyorduk. Arkadaşımı elektrik çarptı, tutanak bile tutulmadı. İşten çıkmak istedim, ‘Ekim sonuna kadar çalışmak zorundasın’ dediler. Bunlar eyleme katılmama neden oldu.”
Ramazan Gözel de eyleme katılma sebebinin iş güvenliği olmadığı için üç buçuk metre yüksekten düşen kuzeni Cihan Sarıbulak olduğunu söyledi. Tutuklu sendikacılar ise sadece görevlerini yaptıklarını anlattı. İşçiler hem jandarma hem de IGA yetkilileri tarafından darp edildiklerini, "vatan haini" diye itham edildiklerini söyledi.
Avukatların savunmalarıyla birlikte duruşma gece geç saatlere kadar sürdü. TSİ 22.30 sonrası açıklanan karara göre tutuklu işçilerden 30’u adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, işçilerden Serhat Bilici ifadesi alınmadığı için tahliye edilmedi. İşçi aileleri kararı alkışlarla karşıladı. Duruşma 20 Mart’a ertelendi.
Üçüncü havalimanı inşaatında çalışan işçiler, tahtakurusu, pire, yemek sırası, kurtlu yemek, kötü çalışma koşullarına karşı eylemler düzenlemiş, “kamu malına zarar verme, polise mukavemet, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” ile suçlanmıştı. 600'e yakın işçi gözaltına alınırken aralarından 31'i tutuklandı. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 61 kişi hakkında dava açılmıştı.
Pelin Ünker
© Deutsche Welle Türkçe