1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çifte ajan Almanya'yı karıştırdı

7 Temmuz 2014

Almanya'da hem Alman hem de ABD istihbaratlarına çalıştığı iddia edilen ajan Almanya ile ABD ilişkilerinde gerilime yol açtı.

https://p.dw.com/p/1CXPD
Fotoğraf: imago

Alman Dış İstihbarat Servisinde (BND) görevli bir ajanın ABD için casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanması gözleri iki ülkenin istihbarat birimlerine çevirdi. Alman Federal Meclisi bünyesinde oluşturulan ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) Soruşturma Komisyonu, ivedilikle konuyu incelemeye aldı.

ABD adına Alman istihbaratçının casusluk yaptığı iddiaları Federal Meclis bünyesinde oluşturulan ABD Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) Soruşturma Komisyonu tarafından incelendi. Komisyon Başkanı Patrick Sensburg, söz konusu sanık tarafından Alman Dış İstihbarat Servisi'nden casusluk aracılığıyla bilgi sızdırılmadığının tespit edildiğini söyledi. Sensburg, sanığın BND’de görevli bir ajan olmadığını, “Dış ülkeler Görev Bölgeleri” biriminde yardımcı personel sıfatıyla çalıştığını belirterek, olayın sanıldığı kadar vahim bir durum olmadığını vurguladı.

Ancak pazar günleri yayınlanan "Frankfurter Allgemeine am Sonntag” gazetesi, adını açıklamadığı istihbarat servisinin üst düzey bir yöneticisinin sanık hakkında yasal olmayan yollardan ABD adına bilgi toplamaya çalışan bir BND ajanı olarak söz ettiğini yazdı.

CIA için mi çalışıyor?

Bild am Sonntag gazetesi ise BND çalışanı olan sanığın Amerikan gizli haber alma teşkilatı CIA için bilgi topladığını ileri sürdü. Gazete, sanığın son olarak 1 Temmuz’da NSA soruşturma komisyonunun gizli raporlarını Amerikalılara ulaştırdığını da yazdı. Haberde Alman makamlarının işin içinde CIA’in de bulunduğundan kuşku duymadıkları bilgisine de yer verildi.

Daha önce Angela Merkel’in cep telefonlarının Amerikan ajanlarınca dinlendiği yönündeki haberlerin üzerine gergin bir süreçten geçen Almanya ile ABD ilişkilerinin bu olaydan nasıl etkileneceğine yönelik bir sorunun yanıtı yine Bild am Sonntag gazetesinde veriliyor.

Gazete, Alman hükümetinin bu son olay nedeniyle ABD’nin Berlin Büyükelçiliği’ndeki istihbarat birimi görevlilerini değiştirmesini istediğini yazdı. Hatta Alman makamlarının Büyükelçinin bile değiştirilmesi talebinde bulunabilecekleri de gazetenin verdiği başka bir ayrıntı.

Çifte ajanlık yaptığı gerekçesiyle geçtiğimiz çarşamba günü tutuklanan 31 yaşındaki Alman’ın en az haftada bir kez ABD’li makamlara gizli Alman belgelerini ulaştırdığı da iddialar arasında yer alıyor.

Söz konusu sanık 28 Mayıs’ta, Berlin’deki Rusya Başkonsolosluğu’na yazdığı bir elektronik posta sonucu Alman istihbaratının ağına takıldı. Gönderide, sanık Rusya istihbaratına gizli Alman belgelerini yollayabileceğini belirtiyordu. Konunun ciddiyetini göstermek amacıyla da NSA soruşturmasına ait üç gizli belgeyi iletisine eklemişti.

"Almanya'da ABD casusları hep vardı"

Almanya’da casusluk faaliyetlerine hiç de yabancı olmadıklarını kaydeden İstihbarat Uzmanı Erich Schmidt- Eenboom, durumu şöyle değerlendirdi: “Almanya’da Amerikalılar politik, askeri, toplumsal konularda sürekli casusluk faaliyetleri yaparlar. Bunlara yönelik takibat olmamış, bilakis kabul edilmiştir. Hatta BND ile Amerikan ajanları arasında ‘Atlatmalar’ de olmuştur. Ama, bir Alman istihbarat elemanının Amerikalılara ajanlık yapması görülmüş bir olay değil.”

İstihbarat Uzmanı Erich Schmidt- Eenboom, Alman casusa verilecek ceza konusunda ise şunları söyledi:“Cezanin mahiyeti ajanlık faaliyetlerinin boyutuyla ilgili olur. Burada söz konusu olan bir anayasa organına yönelik ajanlık faaliyeti olduğundan cezanın yüksek olacağını düşünüyorum. Bu da tecilli olmayan, uzun yıllar hapis anlamına gelir.”

Almanya’da Anayasayı Koruma Örgütü olayı derinlemesine araştırırken, Almanya’nın dış istihbarat servisi, yabancı istihbarat teşkilatlarıyla olan işbirliklerini sekteye uğratmamak için soğukkanlılığını koruyor.

Sessizliğini koruyan salt Alman dış istihbaratı değil, olayın merkezi durumundaki ABD hükümeti de Almanya’daki casusluk iddiaları karşısında susuyor.

Almanya’da ise neredeyse tüm siyasi partiler konunun bir an önce açıklığa kavuşturulmasını ve böylece Atlantik ötesi ilişkilerin daha fazla zarar görmeden meselenin açıklığa kavuşturulmasını istediler. Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ise söz konusu istihbarat skandallarının iki ülke arasındaki ilişkiler açısından risk teşkil ettiğini belirterek, Amerikalıların bir ajanla Almanya’dan bilgi sızdırdıklarının kanıtlanması durumunda vereceği tepkiyi ZDF kanalıyla yaptığı yaz söyleşisinde şöyle dile getirdi: "O zaman söylenecek tek şey kalır; artık yeter.”

©Deutsche Welle

DW/afp/dpa, TY/BÖ