Yurt dışı oyuna rağbet çok

Başbakan Ahmet Davutoğlu hafta sonu Almanya'da Türkiye vatandaşlarıyla bir araya geldi. Dövizle askerliğin 6 bin eurodan bin euroya düşürüleceğini, 10 yıllık pasaport harçlarını 100 euroya çekeceklerini, yurt dışından getirilen araçların Türkiye’de kalış süresini 2 yıla çıkartacaklarını açıklayan Davutoğlu, Türkiye vatandaşlarına Türk Hava Yolları’nda aile indirimi sunacaklarını da söyledi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun hesaplarına göre yurt dışında 2 milyon 867 bin 658 seçmen var. 10 Ağustos 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerine yurtdışından katılımın yüzde 8 olduğunu duyuran Yüksek Seçim Kurulu, 7 Haziran seçimleri için 54 ülkede 115 sandık kurulduğunu açıkladı. Yine Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine göre yurt dışı seçmenin çoğunluğu Almanya’da yaşıyor. Almanya’yı sırasıyla Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya izliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımın ‘çok az’ olduğunu düşünen iktidar partisi AKP’nin, 7 Haziran seçimlerine katılımın artması için yurt dışı teşkilatlarına ‘özel duyuru’ yaptığı da biliniyor.

Yurt dışındaki seçmenler için oy kullanma işlemi 8 Mayıs’tan itibaren başlamış olacak. İşte bunun tam öncesinde Başbakan Davutoğlu’nun AKP’nin 13 yıldır iktidarda olmasına karşın yurt dışındaki Türkiye vatandaşlarına uygulamaktan çekindiği ‘ekonomik açılımları’ hangi hesaplarla gündeme getirdiği tartışılıyor. Bu tartışmalarda son dönemde siyaset gündeminin belirleyicisi olarak görülen seçim anketleri ve partilerin seçim beyannameleri öne çıkıyor. AKP, yurtdışı oylarına nasıl bir önem veriyor? Yurt dışı oylarını kazanmanın yolu ekonomik açılımdan mı geçiyor?

'Demek ki anketler sıkıştırıyor'

2000-2004 yılları arasında Gümrük Müsteşarlığı yapmış Atılım Üniversitesi’nde maliye politikaları üzerine dersler veren Nevzat Saygılıoğlu Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlarken “7 Haziran seçimi öncelikle ekonominin öne çıktığı bir seçim olarak tarihe geçecek. Partiler, ekonomi politikalarıyla bu kadar açıkça ilk kez kamuoyunun karşısına çıkıyor ve politikalarını yarıştırıyor” diyor. “Davutoğlu da, başbakan olarak ilk kez seçime giriyor ve her ne olursa olsun, herhangi bir oy kaybı onun siyasi karnesine yansıyacak” diyen Saygılıoğlu, Davtuoğlu’nun Almanya’da böylesi bir ‘siyasi düşünce’ ile 'uçuk ekonomik açılıma' gittiği tespitini yapıyor. “Gurbetçiye böyle açılım yapıyorsa, bu açılımın halka dönüşü zamlar ve ağır vergiler olacaktır. AKP; yaptığı her ekonomik açılımın bedelini sokaktaki halka, asgari ücretle çalışan işçiye, emekçiye ödetmekten çekinmemiştir” diyen Nevzat Saygılıoğlu, "Davutoğlu’nun açılımının gurbetçilerin oy verme tutumlarında çok keskin değişiklikler yaratmayacağını" savunuyor.

“Davutoğlu cazibe yaratmak adına gurbetçiye renkli vaatlerde bulundu ancak gurbetçilerin seçime katılımı konusunda bile emin değil. Keşke son dakikada değil de daha önceden gurbetçiyi düşünebilseydi Başbakan” diyen Nevzat Saygılıoğlu, Davutoğlu’nun son dakikada böyle renkli bir paketle yurtdışındaki Türkiye vatandaşlarıyla buluşmasının kaynağının da nerdeyse hemen her gün bir yenisi açıklanan seçim anketleri olduğunu söylüyor. Saygılıoğlu, “Anketler AKP’yi sıkıştırmış olacak ki; vaatler havada uçuştu. Gurbetçi bu vaatlerden tatmin olmaz. Olsa da, sırf bu vaatler için sandığa gitmez. Ama demek ki seçim anketlerine bakılıp sonuçlara ilişkin çok milimetrik hesaplar yapılıyor. Bu milimetrik hesapların iktidara da, muhalefete de önümüzdeki günlerde çok şey yaptıracağı kesin görünüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

'Muhalefete yanıt'

Ekonomi ağırlıklı Dünya gazetesi yazarlarından ekonomi uzmanı Alaaddin Aktaş da Deutsche Welle’nin “Ekonomik vaatler yurtdışı oylarını nasıl etkiler” sorusunu yanıtlarken “AKP cephesinde bir rahatsızlık olduğu ortada. Seçim anketlerine göre her gün ayrı hesap yapılıyor. Ve Türkiye’de ilk kez muhalefet ekonomi kartını kullanarak iktidarı sıkıştırmayı başardı. Erdoğan, bir zamanlar muhalefete ‘Senin projen ne?’ diye soruyordu, muhalefet de şimdi tek tek yeni bir ekonomik düzenden bahsediyor ve halka tüm ayrıntılarını sunuyor” diyor. Aktaş’a göre muhalefetin güçlendiğini gören AKP, yurtdışından gelmesi muhtemel oyların dahi çok hayati önemde olduğunu düşündüğü için ‘dövizle askerlik, uçak bileti, Türkiye’ye araç sokma’ gibi renkli konularda ‘gurbetçinin kanına girmeye’ çalışıyor ve bir şekilde ‘muhalefete yanıt’ verir gibi konuşuyor.

Seçimin kaderini yurt dışı oylarının belirleyeceğine dair hesapların da büyük oranda doğru olduğu ve bunun AKP tarafından görüldüğünü anlatan Alaaddin Aktaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı ekonomik paketin yurtdışı oylarını ne oranda etkilediğine dair gözlemin ancak seçimden sonra yapılabileceğinin altını çiziyor. “Ancak şu var ki bu seçim katılım oranı dahil tüm unsurlarıyla tarihi bir seçim olacak. Her oyun hesabının yapılması da bu yüzden” diyen Aktaş, seçmen davranışıyla ilgili tüm anketlerde ‘ekonomiye dayalı sözlerin, vaatlerin’ oyun rengine doğrudan etki yaptığının Türkiye’de herkes tarafından anlaşıldığına dikkat çekiyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara