1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yenidoğan çetesinin geçmişi ne zamana uzanıyor?

22 Ekim 2024

Yenidoğan çetesi ile ilgili bilgiler, Bakanlığın olayı CİMER şikayeti öncesinde bildiğini gösteriyor. Olayla ilgili tartışmalı noktaları 10 soruda bir araya getirdik.

https://p.dw.com/p/4m5tl
Yeni doğan bir bebek görseli
Fotoğraf: Anka

Kamuoyunda "yenidoğan çetesi" olarak adlandırılan olayın ayrıntıları günlerdir Türkiye gündemini sarsıyor.

İstanbul'da Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK) dolandırmak için bazı özel hastanelerinin yenidoğan yoğun bakım servislerini yüksek kâr karşılığı devralan Dr. Fırat Sarı liderliğindeki çetenin 10 bebeğin ölümüne neden olması eleştirilerin Sağlık Bakanlığı'na çevrilmesine neden oldu.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "yenidoğan çetesi" olayını 27 Mart 2023'teki CİMER ihbarıyla öğrendiklerini iddia ederken veriler, Bakanlığın olayı Ocak 2023'ten beri bildiğini ortaya koyuyor. Şüphelilerin bu tarihte de para hareketleri var. 

Çete ile ilgili iddiaları ve bilgileri bir araya getirerek tartışmalı noktaları 10 soruda derledik.

Soruşturma nasıl başlatıldı?

Yetkililerin verdigi bilgiye göre yenidoğan çetesi soruşturması süreci, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) 27 Mart 2023 tarihinde yapılan bir ihbarla başladı. "Eski PKK hükümlüsü ve şu anki İYİ Parti üyesi Reyap Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen SSK'yı dolandırmaktadır" diye başlayan ihbarda bebeklerin karşı karşıya kaldığı muameleye dikkat çekildi. Bu iki ismin hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını kiralayarak gece nöbetçi doktor bulundurmadıkları, insani ve tıbba uygun olmayan koşullar altında çok sayıda bebeğin ölümüne sebep oldukları anlatıldı. İhbarda, şüphelilerin 112 komuta kontrol merkezine rüşvet vererek bebek satın alarak kaç yıldır milyonlarca TL para kazandıkları da vurgulanıyordu. 

İhbar ne zaman emniyete bildirildi?

İstanbulİl Sağlık Müdürlüğü, CİMER'e gelen ihbarı 5 Mayıs 2023 tarihinde resmi yazıyla İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bildirdi. Yani İl Sağlık Müdürlüğünün olayı Emniyet'e bildirmesi yaklaşık bir ay sonra gerçekleşti. Bunun üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Ancak şüpheliler hakkındaki ilk telefon dinleme ve teknik araçlarla izleme kararı, savcılığın talebi üzerine Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 20 Haziran 2023 tarihinde alındı. Dolayısıyla şüphelilerin dinlenmesi ise ihbardan 3 ay sonra gerçekleşti. 

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, bir toplantıda masa başında konuşma yaparken
Sağlık Bakanı Kemal MemişoğluFotoğraf: Anka

İl Sağlık Müdürlüğü olayı gerçekten 27 Mart'ta mı öğrendi?

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 27 Mart 2023 tarihinde yapılan CİMER ihbarıyla konudan haberdar olduklarını iddia etti. Ancak dosyadaki bilgiler, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün olayı CİMER ihbarından üç ay öncesi, yani Ocak 2023 tarihinde bildiğini ortaya koyuyor. CİMER ihbarının Mali Şube'ye bildirilmesinin ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde özel hastanelerin denetiminden sorumlu birimin yetkili Dr. Malik Türkay Esin, 22 Mayıs 2023'te Emniyet'te "bilgi sahibi" sıfatıyla ifade vermişti. Dr. Esin, Ocak 2023'te özel hastaneleri denetlediklerini "Denetimler sırasında Özel Reyap Hastanesinde çalışan Fırat Sarı isimli doktor ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştığı söylenen yenidoğan doktoru İlker Gönen'in birlikte özel hastane yönetimlerini ziyaret ederek sizin yenidoğan ünitenizdeki gelirinizi artırabiliriz, bu sayede SGK'dan yüksek ücret tahsil edebilirsiniz diyerek yenidoğan yoğun bakımlarını devraldıklarını ve buraların sürekli dolu kalmasını sağlayarak üst sınırdan SGK'dan ücret tahsil ettiklerini duyduk" diye anlatmıştı.  

Operasyon ne zaman yapıldı? İddianamede kaç kişi neyle suçlanıyor?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 26 Nisan 2024 tarihinde operasyon yapıldı. 42 kişinin gözaltına alındığı operasyon sonucunda arasında Fırat Sarı'nın bulunduğu 22 şüpheli tutuklandı. Büyükçekmece'nin hazırladığı fezleke daha sonra bağlı olduğu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Başsavcılık da 16 Ekim'de 47 kişi hakkında dava açtı. Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında "Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Resmi Belgede Sahtecilik, İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme" suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. 1399 sayfalık iddianamede ölen 10 bebek "maktul", 5 kişi "müşteki", SGK İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı. Soruşturma savcısını tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in arasında bulunduğu 5 şüpheli de tutuklandı. 

Yenidoğan çete yapılanması kimlerden oluşuyor?

Savcılığın iddiasına göre, çetenin liderliğini bir dönem PKK üyeliğinden 12 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıl hapiste kaldıktan sonra şartlı salıvermeden yararlanan Dr. Fırat Sarı yapıyor. Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi olarak görünüyor. Örgüt yöneticiliğini ise Dr. İlker Gönen ve 112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir yapıyor. Hemşirelerden oluşan diğer isimler ise örgüt üyeliğiyle suçlanıyor. 

Fırat Sarı yenidoğan bebek usulsüzlüğünü ne zamandan beri yapıyor?

Soruşturma dosyasına giren şüphelilerin para hareketleri Fırat Sarı'nın Ocak 2023'ten beri yenidoğan yoğun bakımlarını kullanarak devleti dolandırdığını ortaya koyuyor. Sarı'nın 5, 25 ve 27 Ocak 2023 tarihlerinde Reyap Hastanesi'nin hemşiresi olan şüpheli Sümeyye Nur Arslan'a 108 bin 800 TL para gönderdiği tespit edildi. 24 Ocak 2023'te ise Fırat Sarı'nın şirketinden Özel Güney Hastanesi hemşiresi tutuklu şüpheli Hüseyin Günerhan'a 5 bin 570 TL havale edildiği görüldü. Sarı, bu isimlerin yanı sıra Ocak ve Şubat 2023 tarihlerinde 11 hastanenin hasta takibini yapan şüpheli Hasan Basri Gök'e para gönderdi. Ancak savcılık, şüphelilerin Ocak 2023 yılı öncesine ilişkin para trafiklerini dosyaya koymadığı için şüphelilerin önceki yıllarda da bu işi yapıp yapmadığı bilinmiyor. 

Yenidoğan çetesinin sistemi nasıl çalışıyor?

İddianameye göre, Fırat Sarı arasında eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun sahibi olduğu Özel Avcılar Hospital'ın bulunduğu 13 hastanenin yenidoğan yoğun bakım servislerinin işletmesini devraldı. Sarı, bu hastanelerin yoğun bakım ünitelerine kendisine bağlı hemşireleri yerleştirdi. Özellikle acil bebek hastalarında 112 Acil Servis hattı devre dışı bırakıldı. Sistemin kilit isimlerinden birisi, 112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'di. Şüpheli Özdemir, hastanın ailesini ikna ederek hasta için tedavi ret işlemi yaptırdı ve bu hastaları Fırat Sarı'nın işletmesini yaptığı hastanelere yönlendirdi ve acilden girişlerini yaptırdı. Bunun için tıp merkezleri ile görüşen Özdemir, hasta başına 10 bin TL para almakla suçlandı. Özdemir, Çam Sakura Hastanesi'nden de bebek hasta sevki yaptı, zaman zaman kendisini "Doktor Ahmet" olarak tanıttı.   

Sosyal Güvenlik Kurumu nasıl dolandırıldı?

İddianameye göre, şüpheliler hastaların basamaklarıyla oynayarak SGK'dan üst sınırdan ödeme aldı. Diğer yandan hastaların durumları gerçeğinden farklı gösterilerek kullanılmayan ilaçları kullanmış gibi gösterdiler ve bu ilaçlar SGK'ya fatura edildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları "currosurf", "infasurf" gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri belirlendi. Yenidoğan bebekler, mevcut durumlarından daha ağır gösterilerek uzun süre yoğun bakımda yatırıldı. Böylece hasta yakınlarından daha fazla para alındı. Çete, bu yolla işletmelerini aldıkları hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin kazancını 3-4 kat artırdı. Savcılığın yaptığı tespitlere göre, bu yoğun bakımda yatan 10 bebek şüpheliler yüzünden hayatını kaybetti. Bu bebekler ya yanlış tedavi ya da uzun süre yatmalarından dolayı enfeksiyon kaparak öldü.

Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü binasının önünde bekleyen insanlar
Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü Fotoğraf: DHA

Telefon dinlemelerinde kaç şüpheli konuşma tespit edildi?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında Fırat Sarı liderliğindeki çeteye ilişkin 41 şüpheli tespit edildi. Savcılık, 2 bin 400 adet de suç içerikli konuşma tespit etti. İl Sağlık Müdürlüğünün denetimlerinde ise 197 suça konu eylemin gerçekleştiği kayıtlara geçti. Telefon görüşmeleri, şüphelilerin bebeklerin bile bile ölümüne neden olduklarını ortaya koydu. Bir konuşmada şüpheli Dr. İlker Gönen, "Şimdi Serenay beni aradı. Sabah beş buçukta diyalize giren var ya, o ölecek ben diyalizi yandan takmak zorunda kaldım. İlk çalıştı, sonra çalışmayı durdurdu" derken Fırat Sarı, "Durdu ha" tepkisi verdi. Gönen ise "Ölecek zaten çocuk" yanıtını verdi. Hemşire Çağla Durmuş ile Dr. İlker Gönen arasındaki bir konuşma da bir bebeğin zamanında doğru müdahale yapılmadığı için öldüğünü ortaya koydu:

Şüpheli İlker Gönen: Aspirasyondan mı öldü yani?

Şüpheli Çağla Durmuş, Yani, ya zaten rengi falan iyi değildi, onun öleceği belliydi ama şey yani aspire etmiş.

Şüpheli İlker Gönen: Sabah gördük hayvan gibi ağlıyo, tamam rengi kötüydü ama.

Şüpheli Çağla Durmuş: Onun bir o süreci kaybetmişiz yani biz, dönebilme sürecini.

Şüpheli İlker Gönen: Uff tamam, yapacak bir şey yok yani.

Şüpheli İlker Gönen: Hah yani neyse Dursun abiyi gönderme. Aile gelene kadar tamam mı?

Şüpheli Çağla Durmuş: Hı hı tamam. Ben dosyada kötüleşip entübe olmuş gibi göstereyim.

Eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun rolü ne?

Sağlık Bakanlığının ruhsatını iptal ettiği 9 hastane arasında Özel Avcılar Hospital Hastanesi de var. Hatta bu hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Fetin Rüştü Yıldız de sanıklar arasında yer alıyor. Ölen 10 bebekten biri de Mehmet Müezzinoğlu'nun hastanesinde hayatını kaybetti. Kerem Muhammet Tokluoğlu, 37 haftalık olarak 18 Ağustos 2024 tarihinde ikinci ikiz eşi olarak 1 kg 640 gr doğdu ve aynı gün hayatını kaybetti. Şüphelilerin tape kayıtlarında, hastaya canlandırma uygulanmasına gerek olmadığı şeklinde konuşmalar yapıldı. Ancak hasta dosyasında 20 dakika canlandırma yapılmış gibi gösterildi. Savcı, bu durumu hastaya pasif ötenazi olarak yorumladı. Dr. İlker Gönen, telefon görüşmesinde bebeğin böbrek rahatsızlığı bulunduğunu söyledi. Ancak dosyasında böyle bir rahatsızlık kaydı da bulunmadı.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Türkei DW Mitarbeiter Alican Uludağ
Alican Uludağ 2008'den bu yana gazetecilik yapan Alican Uludağ, yargı ve insan hakları gibi konulara odaklanıyor.alicanuludag