Vatikan'ın yanıtı gecikmedi
4 Şubat 2009Başta Alman Katolik Kilisesi olmak üzere dünyanın dört bir yanında yükselen tepkiler üzerine Almanya Başbakanı Angela Merkel de devreye girerek, Vatikan’ın aldığı bir kararın, Yahudi Soykırımı’nın inkar edilebileceği izlenimine yol açmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, “Yahudi soykırımının inkar edilemeyeceğini” söylemiş ve bu konuya Papa ve Vatikan tarafından açıklık getirilmesini istemişti. Merkel,”Benim görüşüm, bu açıklığın henüz yeterli bir şekilde sağlanmadığı” şeklinde konuşmuştu. Başta İsrail ve ardından Almanya'dan gelen bu sert açıklamalarının ardından Papa'nın beklenen yanıtı geldi.
Vatikan’dan yapılan son açıklamada Papa’nın Williamson’un Yahudi aleyhtarı beyanlarından haberi olmadığı ve aforoz edilenlerin yeniden Katolik camiaya alınmalarının Papa tarafından şarta bağlandığı belirtildi.
Vatikan, katı gelenekçi kanadın yeniden Katolik kilisesi çatçısı altına alınmasıyla ilgili skandalı, özür dileme talebiyle savuşturmaya çalışıyor. Papa son dini randevuları sırasında şahsen konuya değinmemişti. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sert tepkisi Vatikan’ı harekete geçmek zorunda bıraktı ve Katolik mezhebinin ruhani liderliği konunun zaman aşımına bırakılamayacağını anladı. Vatikan Dışişleri Bakanlığı piskopos Richard Willamson’dan açık ve farklı yorumlamalara mahal vermeyecek bir şekilde tartışmalı sözlerinden dolayı özür dilemesini talep etti.
Vatikan'dan yazılı açıklama
Vatikan’ın yazılı açıklamasında, bu görüşlerin hiçbir surette kabul edilemeyeceği ve Papa 16. Benedikt tarafından kınandığı belirtiliyor. Papa’nın bir hafta önce Musevilerle tam dayanışma içinde olduğunu gösteren bir açıklama yaptığına da metinde yer veriliyor. Papa’nın aforoz kararını kaldırdığında, Williamson’un söylediklerinden haberdar olmadığı da Vatikan’ın açıklamasında yer alıyor. Bu son bölümden Vatikan bünyesindeki iletişim mekanizmasının tam işlemediği ve Papa’ya gerçekten eksik bilgi verildiği sonucu çıkıyor.
Piskopos Williamson söylediklerinden dolayı Papa’dan özür dilemiş ama sözlerini geri almamıştı. Vatikan Dışişleri Bakanlığı, aforoz kararı nihai şekilde iptal edilmeden önce, Pius Kardeşliği adlı grubun ikinci Vatikan Konseyi tarafından yapılan bütün reformları ve 23. Johannes ile onu izleyen Papaların kiliseyle ilgili olarak ortaya koydukları bütün ilkeleri tanımalarını da şart koşuyor. Vatikan’ın bildirisinde ayrıca, aforoz kararının iptalinin söz konusu dört piskoposu ağır bir cezadan azat ettiği de vurgulanıyor. Pius Kardeşliği’nin hukuki konumunda değişiklik olmadığı, bu grubun bundan böyle de Vatikan tarafından tanınmayacağı ve dört piskoposun Katolik kilisesinde herhangi bir görev ya da makama getirilmeyecekleri de açıklamada dile getiriliyor.
Papa'nın affetmekle diyalog kapısını aralamak istediği ve bunun karşılığında da piskoposlardan aynı gönüllülükle Katolik kilisesinin disiplin ve öğretisini eksiksiz desteklemelerinin beklendiği de Vatikan’ın bildirisinde vurgulanıyor.
Din adamlarının yanıtı merak konusu
Haklarındaki aforoz kararının kaldırılmasının söz konusu olduğu dört din adamının bu çağrıya karşılık vermemeleri durumunda ne olacağı belli değil. Teorik olarak Papa’nın af kararını geri alması mümkün. Vatikan’ın maruz kaldığı ağır baskı karşısında böyle bu adımı atmasının ihtimal dâhilinde olduğu belirtiliyor. Tartışmalı soykırım inkârcısının özür dilemesi durumunda samimiyet ölçüsünü kimse kestiremeyecek. Sadece sözlerini geri almayıp aynı zamanda fikrini de değiştirdiğine Katolikleri inandırması kolay olmayacak.
Katoliklerin büyük bir bölümünün, böyle insanların mezheplerinde yeri olmadığına kanaat getirdiği malum. Bu bakımdan, Vatikan’ın açıklaması önemli ama ileri götürmeyen bir adım olarak değerlendiriliyor.