Uzaydaki tehlike
25 Nisan 2013
Amerika Birleşik Devletleri’nin uydu işletmecileri ve astronotları dünya yörüngesindeki muhtemel çarpışmalara karşı uyarmak üzere kurduğu Uzay Gözlem Ağı (SSN), çeşitli yöntemler kullanarak uzay çöpünü belirliyor. Gözlem Ağı’nın hazırladığı bir listeye göre dünya yörüngesinde 10 santimden büyük 16 bin dolayında cisim dolaşıyor. Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) Heiner Klinkrad, büyük hızla seyretmelerinden dolayı çok küçük cisimlerin dahi tehlikeli kabul edildiğini söylüyor. Klinkrad, “Bir santimetre büyüklüğünde bir nesne, saatte 50 bin kilometre hızla bir uyduya çarptığında bir el bombasının tahribat gücüne denk geliyor” diyor.
Bir uyduyu tahrip edebilecek etkiye sahip bir santimetre boyutlarındaki bu nesnelerin sayısı ise 750 bini buluyor. Birkaç milimetre ebatındaki parçalar bile astronotların giysilerini delebiliyor ya da hassas cihazları kullanılmaz hale getiriyor. Uzmanlar, kum tanesi ebatındaki bu parçaların sayısının ise 160 milyon dolayında olduğunu tahmin ediyor.
400 kilometre yükseklikteki zor koşullar
1997'de, 20 gün boyunca Mir uzay istasyonunda görev yapan Alman astronot Reinhold Ewald, en küçük zerrenin dahi uzayda nasıl bir şiddetli etkiyle sonuçlandığını bizzat tecrübe etmiş. Ewald, “Uzay istasyonu, yerküreden 400 kilometre yükseklikte son derece çetin koşullarda yörüngesinde seyrediyordu. Atom zerresi boyutlarındaki oksijen kümeleri, istasyon duvarlarını kum fırtınası şiddetinde dövüyordu. O yüzden bir süre uzay boşluğunda kalan nesneler yoğun metalik bir kokuya sahiptir” diye konuşuyor.
İnsanlı uzay istasyonlarını bu tür tehditlerden özel kalkanlar koruyor. İstasyonu 1 santim çapındaki parçalara karşı koruyan kalkanlar, metal yerine tekstilden üretiliyor. Merkezi İtalya’nın Torino kentinde bulunan Thales Alenia Space şirketinden Roberto Destefanis, bu tür kalkanların nasıl üretildiğini anlatıyor:
“Esnek malzemeleri tercih ediyoruz. Niteliklerinin yanı sıra çeşitli malzemelerin nasıl bir katman dizilimine sahip oldukları da önemli. İşin sırlarından biri, bu katmanlar arasındaki boşluk. Yoğun şekilde seramik kumaş kullanıyoruz. Kurşun geçirmez yeleklerde de kullanılan organik aramid elyaf, kullandığımız bir başka kumaş türünü oluşturuyor.”
Kalkanlar, testlerde boyutları 15 milimetreyi bulan parçaları engellemeyi başardı. Daha büyük parçalar karşısında ise uydu ve uzay istasyonlarının yer değiştirmeleri gerekiyor. Gereken manevra için genellikle bir hafta zamanları oluyor.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Temiz Uzay İnisiyatifi Yöneticisi Louisa Innocenti, istasyonlar ve uydular açısından bir tehdit oluşturan sözkonusu parçaların sayısının daha da artmaması için izlenecek yolun açık olduğunu söylüyor. Innocenti, “Var olan çöpü temizlemek kadar yenilerini üretmemek de önem taşıyor. Her iki seçenek de çarpışma ihtimalini azaltır” diyor.
ESA’nın ‘çöp toplama sistemi’
Avrupa Uzay Ajansı (ESA) yetkilisi Innocenti, yeni uydu ve roket parçalarının görevlerini tamamladıktan sonra kontrollü şekilde yeryüzüne düşürülmelerinin önemine işaret ediyor. Innocenti, uzaydaki çöpün de yeryüzüne düşürülmesini sağlamak gerektiğini kaydediyor: “Uzaydaki çöp, yakınına uçup toplayacağınız bir çöp değil. Kontrolsüz hareketi, yakalanmasını zorlaştırıyor. Herhangi bir şekilde dokunmaksızın nesneye yaklaşmalıyız. Yeryüzüne de tam istediğimiz yere, okyanusa düşmesini sağlamalıyız.”
Avrupa Uzay Ajansı, dünya yörüngesindeki uzay çöpünü temizleyecek çeşitli projeleri değerlendiriyor. Bunlar arasında dev ağların yanı sıra hidrolik kollar da bulunuyor. Projeyi finanse edecek kaynak ise belirsizliğini koruyor. Avrupa Uzay Ajansı kuracağı ‘çöp toplama sistemi’ ile her yıl 5 ilâ 10 arasında parçanın yeryüzüne düşüşünü sağlamayı hedefliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Fabian Schmidt / Nihat Halıcı
Editör: Ahmet Günaltay