TÜR 0810 Islam TV-Serie
12 Ekim 2010''Vahiy Deryası'' isimli televizyon dizisinin amacı, İslam'ın barışçıl doğasını Batılı ülkelere tanıtmak. Almanya'da İslam üzerine hararetli tartışmaların yaşandığı şu günlerde, liberal İslam'ın temsilcilerinden ve sayısız dini esere imza atmış, Endonezya'nın en saygın İslam alimlerinden sayılan Ahmet Mustafa Bisri, bu dizi ile Batılıların gerçek İslam dinini tanımalarına yardımcı olunacağını düşünüyor:
''Bu dizi ile şiddetin değil, barışın İslam'ın ana konularından biri olduğunu anlatmak ve gerçek İslam'ın ne iafede ettiğini göstermek istiyoruz. Bu film ABD, Fas ve Avrupa'nın birçok ülkesinde gösterildi. Burada sözkonusu olan, İslam konusundaki yanlış anlamalara ve düşüncelerin kemikleşmesine engel olabilmek, ayrıca Batılılara İslam dininin güzelliğini ve özelliklerini anlatabilmektir.''
Batı'da yanlış anlaşılan kavramlara açıklık getiriliyor
Sekiz bölümlük televizyon dizisinde, sadece Endonezya'dan değil, tüm dünyadan en saygın İslam alimlerine söz veriliyor. Batı'da yanlış alaşılan kavramlara açıklık getiriliyor. Örneğin Allah adına insan öldürdüklerini iddia edenlerin ''Cihad'' ile hiçbir ilgi ve alakası bulunmadığı açıklanıyor. ''İnançsızlar'' kavramı ya da din ve devlet ilişkileri gibi konulara da ayrıntılı yer veriliyor.
Ahmet Mustafa Bisri'nin „LibForAll Foundation“ (Liberty for All) yani 'Herkes için Özgürlük' adlı vakıf ile ortak yaptığı dizinin, Batılı ülkelerde liberal İslam'ı güçlendirmesi ve terör suçlamaları nedeniyle Müslümanlara karşı oluşan önyargıların ve kültürlerarası çatışmaların engelenmesi hedefleniyor. Yine batılı ülkelerdeki İslam korkusunun ortadan kalkması ve bunun politik malzeme olarak kullanılmasının engellemesi de hedeflenen diğer konular arasında. Osnabrück Üniversitesi’nde İlahiyat Profesörü olarak çalışan Rauf Ceylan da, ''Vahiy Deryası''adlı dizinin galasındaydı. Ceylan, diziye dair izlenimlerini şöyle açıklıyor:
''İslam dininin çok yönlülüğünün resimlerle nasıl anlatıldığını görmek inanılamaz etkileyiciydi. Aynı şekilde Endonezyalıların görüşlerini dinlemek de öyle. Çünkü yaklaşık 280 milyon kişilik nüfusa sahip bu ülkenin yüzde 85'ini Müslümanlar oluşturuyor. Ayrıca filmde İslam'ın mistik bileşenlerinin, ruhani yanının vurgulanışı da çok etkileyiciydi. İşte Müslümanların yüzde 90'ı böyle bir İslam'a inanıyorlarken, kamuoyundaki tartışmaların bu eksende yürümemesi çok üzücü bir durum maalesef. ''
Dizi, İlahiyat Fakültesi'nde ders amaçlı gösterilecek
Rauf Ceylan, Almanya çapında ilk kez bir üniversitede Almanca olarak imam yetiştirmeye başlananan Osnabrück Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde bu dizinin ders amaçlı kullanılacağını belirtiyor:
‘’Biz Osnabrück Üniversitesi’nde çok değerli din öğretmeleri yetiştiriyoruz ve imamlar da yetiştirmeye başlıyoruz. Yani bizim üniversitemizden çıkan dini yetkililer ve onların dini referansları, ileride Müslüman toplumda büyük rol oynayacak. O nedenle bu diziyi seminerlerimizde göstermek, öğrencilerimizle bu film üzerine tartışmak ve öğretmenleri bu filmi okullarda da göstermeye teşvik etmek bizim için çok önemli.’’
''İslam üzerine şiddet ve sosyal sorunlar içermeye bir film''
Deutsche Welle Televizyonu'nun da yayınlacağı bu diziye Almanya’daki kamu televizyon kanalları da ilgi gösteriyor.
Galaya gelen Almanlar’ın çoğu, Almanya’da İslam konusunda şiddet ve sosyal sorunlar içermeyen başka tür filmler izleme zamanının artık geldiğini belirtiyorlar.
Film daha önce İskandinav ülkeleri, Belçika ve Danimarka’da Hz. Muhammed karikatürleri ile tartışmalara yol açan Kurt Westergaard’ın katıldığı bir etkinlikte de gösterilmiş. Organizatörlerin filme gelen olumlu tepkilerden çok memnun oldukları belirtiliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Ulrike Hummel/ Çeviri: Başak Demir
Editör: Murat Çelikkafa