1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Tahir Elçi davası 29 Kasım'a ertelendi

5 Temmuz 2023

Üç yıldan fazla süredir devam eden ve ilerleme sağlanamayan Tahir Elçi cinayeti davası 29 Kasım tarihine ertelendi.

https://p.dw.com/p/4TSVD
Öldürülen Eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi
Tahir ElçiFotoğraf: Getty Images/AFP/I. Akengin

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 günü çıkan silahlı çatışmada Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını kaybetmesine ilişkin davada yargılamaya devam edildi. Davanın 23 Kasım 2022 günü yapılan celsesinde avukatlar ve hâkimler arasında tartışma çıkmış, mahkeme başkanı terk ettiği duruşmayı sekiz ay sonraya ertelemişti.

Sekiz ay aradan sonra Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün devam edilen duruşmaya Elçi'nin eşi Türkan Elçi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, yabancı gözlemciler, çok sayıda baro başkanı ve avukat katıldı. Biri ihraç edilmiş üç polisin tutuksuz, cinayetin yaşandığı sokağa ateş ederek giren PKK'lı Uğur Y,'nin de firari sanık olarak yargılandığı davaya tutuksuz sanıklar yine SEGBİS sistemi ile katıldı. 

Tanık: Dışarıyı gösteren kamera hiç olmadı

Soruşturma sürecinde Elçi'nin vurulduğu sokakta bulunan Mardin Kebap Evi isimli işyerinin güvenlik kamerası kayıtlarına el konulmuştu. Yapılan incelemede dükkânın içini gösteren üç kameranın çalıştığı tespit edilirken Elçi'nin vurulduğu sokağı gören dördüncü kamera ise açılamamıştı. Adli Tıp ve TÜBİTAK'a gönderilen kayıtların açılması şu ana kadar mümkün olmadı.

Tahir Elçi davasının duruşması öncesinde destek için gelenler basın açıklaması yaptı
Tahir Elçi davasının duruşması öncesinde destek için gelenler basın açıklaması yaptı Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Bugün görülen duruşmada ilk olarak işyerinin sahibi Cihan E.'nin tanık olarak ifadesi alındı. Avukatların sorusu üzerine işyeri çatısından cep telefonu ile görüntü çeken ağabeyi İhsan E.'nin olaydan 3-4 ay sonra intihar ettiğini belirten E., dükkânın asıl sahibi olan babasının da koronavirüsten öldüğünü söyledi. Ağabeyinin intiharı ile ilgili şüpheli bir durum olmadığını ifade eden E., TÜBİTAK tarafından açılamayan ve Elçi'nin vurulduğu sokağı gören kameranın ise hiç olmadığını savundu.

Duruşmaya bulundukları şehirlerden SEGBİS sistemi ile katılan sanık polisler ve duruşma salonunda bulunan Türkan Elçi ise söz hakkı almayacaklarını söyledi. 

Mahkeme 330 günde davayı bitirmeyi hedeflemiş

Duruşmada söz alan Elçi Ailesi'nin avukatlarından Tuğçe Duygu Köksal, dava dosyasında dışarıyı gören bir kamera kaydının bulunduğunu belirterek tanığın ifadesinde çelişki olduğunu vurguladı. Tanığın ağabeyinin intiharının şüpheli bir ölüm olabileceğini ifade eden Köksal, intihar ile alakalı soruşturma dosyası ve otopsi raporunun dosyaya alınmasını talep etti.

Avukat Köksal, dava dosyasında bulunan 27 Mart 2020 tarihli bir belgeye de dikkat çekti. Mahkemenin iddianame kabulü sırasında hazırladığı hedef süre belgesinde, yargılamanın 330 günde tamamlanmasının hedeflendiği belirtiliyor. 21 Ekim 2020 tarihinde ilk duruşmanın yapıldığını kaydeden Avukat Köksal, daha sonra yılda ortalama iki celse yapıldığına, son celsede de 8 ay erteleme kararı verildiğine dikkat çekti. 

Elçi Ailesi'nin avukatlarından Tuğçe Duygu Köksal
Tuğçe Duygu KöksalFotoğraf: Privat

Avukatlar ne talep ediyor?

Duruşmada söz alan diğer avukatlar da olayın aydınlatılması için mahkemeden bugüne kadar çok sayıda talepte bulunduklarını, ancak taleplerinin çoğunun reddedildiğini aktardı.

Yeniden mahkemeye sunulan taleplerin arasında olay yerinde kapsamlı keşif yapılması, PKK'lıları takip eden ve olay yerinde bulunan istihbarat görevlileri, olay yerindeki Güvenlik Şube Amiri ve dönemin başbakanı olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesi yer alıyor. Öte yandan, olayla ilgili olarak rapor hazırlayan İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin de tanık olarak dinlenmesi talep ediliyor. 

Elçi Ailesi avukatlarından Mahsum Batı, Elçi'nin vurulduğu sokağa ateş ederek giren dosyanın firari sanığı PKK'lı Uğur Y.'nin bir yıl boyunca istihbaratçılar tarafından dinlendiğini ve olay yerine kadar takip edildiğini söyledi. Y.'nin bu sürede kiminle, ne görüştüğü hakkında bir bilgiye sahip olmadıklarını belirten Batı, "İstihbarat, bunları neden bilmiyordu? Mahkeme bu konu ile ilgili taleplerimizi reddetti. Acaba mahkeme dosyaya yansımayan bilgilere mi sahip? Biz istihbarat görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Savcılık defalarca mahkeme dosyasını istedi. Ancak dosyayı göndermediniz. Bütün tesadüfler bu dosyada ortaya çıkıyor" dedi.

Mahkemenin Davutoğlu kararı

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, geçen yıl yaptığı bir açıklamada Tahir Elçi cinayetini "siyasi bir suikast" olarak tanımlamıştı. Diyarbakır Barosu bunun üzerine Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesini istemiş, mahkeme de bu talebi kabul etmişti. Ancak mahkeme daha sonra aldığı ara kararla Davutoğlu'nun görgüye dayalı bir bilgisi olmadığı gerekçesiyle kendi verdiği kararı kaldırmıştı.

Bugünkü duruşmada Davutoğlu'nun tanıklığı yeniden gündeme geldi. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren mahkeme heyetine, "Gerçekten dönemin Başbakanı'nın ne dediğini merak etmiyor musunuz? Bu cinayet, bu suikast, alelade bir olay değildir" ifadelerini kullandı. 

Dönemin başbakanı olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu
Ahmet DavutoğluFotoğraf: DW/Hilal Köylü

Davutoğlu'nun dinlenmesinden olaya dair görgüye dayalı bir bilgisi olmadığı gerekçesiyle vazgeçildiğine işaret eden Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, "Zaten nasıl bir görgüsü olabilir ki? Dönemin Başbakanı bunun siyasi bir cinayet olduğunu söyledi. Belkti istihbari bir bilgisi vardı. Onu dinlemenizin nasıl bir zararı olabilir ki? Eğer o makamda bulunuyorsanız adil olmak zodrundasınız. Bütün avukatlar gizli bir elin bu dosyaya müdahalesinin farkında. Bu toplum artık yargıya güvenmiyor. Maalesef biz de aynı fikirdeyiz. Ben bu durumdan hicab duyuyorum" şeklinde konuştu.

Elçi'nin avukatları, duruşma sonunda cezasızlık pratiğinin işleyeceğine dair ciddi kaygıları olduğunu söyleyerek bu dosyanın akibetinin de cezasızlık olmaması gerektiğini söyledi. Daha sonra söz hakkı verilen savcı, avukatların taleplerini reddederek eksik evrakların tamamlanmasını istedi. Mahkeme de TÜBİTAK'tan gelecek raporun beklenmesi için duruşmayı 29 Kasım'a erteledi.

Üç polis ve bir PKK'lı yargılanıyor

Tahir Elçi cinayeti davasında biri ihraç edilmiş üç polis "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" iddiasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Dosyanın firari sanığı olan PKK'lı Uğur Y. hakkında ise "iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan" üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapis cezası isteniyor.

Olay günü taksi ile Sur ilçesine gelen Uğur Y. ve Mahsum G. iki polisi öldürdükten sonra Yıkıkkaya Sokak'a girmiş, burada polislerle girdikleri çatışmada Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Çatışmadan kaçarak kurtulan Mahsum G.'nin hendek olaylarında öldüğü açıklanmış, Uğur Y.'nin ise Kandil Dağı'ndaki PKK kampında olduğuna dair bir video yayınlanmıştı. 

 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?