1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaSırbistan

Sırbistan'da seçim: "Vucic sistemi" devam mı tamam mı?

Nemanja Rujevic
16 Aralık 2023

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, parlamento seçimlerinde partisinin bir zafer daha kazanacağından emin. Anketlere göre muhalefetin, başkent Belgrad dışında şansı düşük görünüyor.

https://p.dw.com/p/4aEy8
Serbien | vorgezogene Parlamentswahlen | Aleksandar Vucic
Sırbistan Cumhurbaşkanı VucicFotoğraf: Darko Vojinovic/AP Photo/picture alliance

Sırbistan'da halk 17 Aralık Pazar günü parlamento ve yerel seçimler için sandık başına gidiyor. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, her seçim öncesi yaptığı gibi yine emeklilere, gençlere ve işsizlere devlet bütçesinden bir defaya mahsus ödemeler yapmaya karar verdi. Seçim ikramiyeleri kimileri için 10 bin dinar (85 euro), kimileri için ise biraz daha yüksek veya düşük miktarlarda. Sırbistan'daki pek çok kişi için bu ek ödemeler, adeta bir can simidi niteliğinde. Ülkedeki ortalama maaş ayda net sadece 725 euro dolayında. Emekliler ise 330 euro ile yetinmek zorunda.

Vucic, önümüzdeki ocak ayında emekli maaşlarına zam yapmayı da vaat ediyor. Tabii tek bir koşulla: Seçimi kendi partisi kazanırsa! Geçen yıl göreve ikinci kez seçilen Vucic, milletvekilliği ve yerel seçimlerin birlikte yapılacağı pazar günkü oylama öncesi hemen her platformda, mensubu olduğu Sırp İlerleme Partisi (SNS) için aktif propaganda yaptı. Tüm seçim kampanyası adeta onun etrafında döndü. En küçük köyde bile SNS'nin seçim listeleri onun adını taşıyor.

Mafya ve yolsuzluk suçlamaları

Belgrad'da yayınlanan haftalık Vreme dergisi, Vucic'i "dilenci kral" olarak tanımlıyor. Oysa Sırp lider, kendisini "para dağıtan, yollar ve demiryolu hatları inşa eden ve yeni istihdam alanları açan bir halk adamı" olarak lanse ediyor.

Aleksander Vucic'in fotoğrafının yer aldığı afiş ve miting için bekleyen kalabalık
Aleksander Vucic üçüncü dönem için seçilebilecek mi? Fotoğraf: Darko Vojinovic/AP Photo/picture alliance

Muhalefet ise Vucic'i, ülkeyi demir yumrukla yönetmek, ayrıca Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin arasında sürekli manevra yapmakla suçluyor. Eleştirmenlere göre, cumhurbaşkanının rejimi mafya ile yakın bağlara sahip ve baştan aşağı yolsuzluğa bulaşmış durumda. Vucic, neredeyse her gün boy gösterdiği televizyon programlarında, kendisini eleştirenlerin sadece "iktidara gelmek isteyen hainler ve hırsızlar" olduğunu öne sürüyor.

Kimse AB üyeliğinden bahsetmiyor

Anketler, SNS'nin önde olduğunu gösteriyor. Ezici bir zafer muhtemel görünmese de Sosyalistler ve küçük ortaklarla birlikte, mevcut koalisyonu sürdürecek oy oranına ulaşması bekleniyor.

Avrupa yanlısı "Şiddete Karşı Sırbistan" ittifakı ise seçimlerde ikinci sırayı hedefliyor. Bu hareket, Mayıs 2023'te ülkeyi derinden sarsan iki silahlı saldırının ardından düzenlenen kitlesel protestolar sırasında doğdu. Muhalifler, Vucic ve yandaş medyasının hakaret, iftira ve manipülasyon yoluyla halkı kamplaştırıp, ülkede şiddet ve nifak tohumları ektiğini savunuyor.

Siyaset bilimci Srdan Cvijiç, giderek yaygınlaşan şiddet olayları ve iktidar gücünün kötüye kullanılmasının, seçim kampanyasında öne çıkan en önemli konular olduğunu söylüyor. AB üyeliği konusu ise muhalefet için artık bir seçim vaadi olmaktan çıkmış durumda. Üstelik bunun tek nedeni, üyelik sürecinin çok uzun sürmesi değil: "AB'ye odaklanmak şu anda siyasi intihar olur. Çünkü yandaş medya, sürekli olarak Batı karşıtı nefret söylemleri yayıyor. Muhalefetin de AB üyeliği nedeniyle hedef tahtasına oturtulması, şu aşamada hiçbir fayda sağlamaz."

Kosova meselesi yeniden gündemde

AB üyeliğinin popülaritesinin azalmasının bir diğer nedeni de Kosova sorunun yeniden ön plana çıkması. Berlin ve Brüksel'den açıkça "de facto tanıma" talepleri gelmesine rağmen, Sırbistan hâlâ eski güney vilayetinin bağımsızlığını tanımamakta ısrar ediyor.

Muhalefet ittifakı "Şiddete karşı Sırbistan"ın seçim etkinliği
Muhalefet ittifakı "Şiddete karşı Sırbistan" da seçimlerde yarışıyorFotoğraf: Darko Vojinovic/AP Photo/dpa/picture alliance

AB'nin yol haritasına göre Kosova'nın tanınması, "Brüksel Anlaşması" ile hayata geçirilecek. Anlaşmaya göre Sırbistan'ın, Kosova'yı tanıması ve ülkenin BM üyeliği yolunu engellememesi öngörülüyor. Priştine yönetimi ise buna mukabil, Kosova'da bir Sırp belediyeler birliği oluşmasına izin verecek.

Sırbistan'daki üçüncü büyük siyasi güç olan muhafazakâr ve milliyetçi partiler, seçim kampanyasında neredeyse sadece bu konuya odaklandı. Sağcı partiler, Vucic'in perde arkasında çeşitli anlaşmalar yaparak Kosova'dan fiilen vazgeçtiğini öne sürüyor.

Ancak Belgradlı tarihçi ve siyasi gözlemci Stefan Radojkoviç'e göre, Vucic'in şu anki en büyük sorunu Kosova'dan ziyade Ukrayna savaşı. Artan enerji fiyatlarının da etkisiyle Sırbistan, Avrupa'daki en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip. Bu da Vucic'in "ekonomik başarı" söylemini ziyadesiyle tehlikeye atıyor.

Seçimler manipüle edilebilir mi?

Belgrad'da seçim kampanyası, önceki yıllarla mukayese edildiğinde nispeten sönük geçti. Sokaklarda sadece tek tük parti afişleri vardı. SNS, maddi gücünü kullanarak tüm televizyonlara yüklü reklamlar verdi. Kampanya döneminin belki de en dikkat çekici olayı, "ProGlas" adlı imza kampanyasıydı. Onlarca tanınmış Sırp entelektüel, aktör ve sporcu, vatandaşları 17 Aralık'ta sandık başına gitmeye çağırdı. Yaklaşık 170 bin kişi, bu çağrıya internet üzerinden imza desteği verdi.

Muhalefet ittifakı "Şiddete karşı Sırbistan"ın son mitingine katılanlar
Muhalefet ittifakı "Şiddete karşı Sırbistan"ın son mitingine katılanlarFotoğraf: Darko Vojinovic/AP Photo/picture alliance

Seçimin özellikle Belgrad'da başa baş geçmesi muhtemel. Anketler, önemli bir sembol olarak görülen başkentte, muhalefetin zaferine işaret ediyor. İster istemez akıllara eski otokrat ve savaş ağası Slobodan Miloşeviç geliyor. Miloşeviç,1996 yılında Belgrad'ı ve diğer büyük şehirleri kaybetmiş, 2000 yılında da Cumhurbaşkanlığı seçiminde mağlup olmuştu. Her iki seçim hezimetini de kabullenemeyen Miloşeviç, ancak ısrarlı protesto gösterileri sonrasında pes etmişti. O dönemdeki Enformasyon Bakanı ise şimdiki Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'ti.

Bu kez de Sırbistan'da bir değişimin gerçekleşmesi için Avrupa ve Rusya yanlısı güçlerin Vucic'e karşı ittifak kurması gerekiyor. Muhalefetin seçim komitesinde yer alan avukat Sofiya Mandiç, 1990'lardaki deneyimlerden yola çıkarak, bu konuda ihtiyatlı olunması gerektirdiğini öğütlüyor.

Mandiç, hükümetin seçimlere hile karıştırmak için hazırlık yaptığına dair yeterince kanıt olduğunu da savunuyor ve ekliyor: "Seçmenler kendilerini özgürce ifade edebilmeli ve gerektiğinde siyasi iradelerini sandık dışında da savunmaya hazır olmalı." Bazı muhalif politikacılar, hükümetin seçimleri manipüle etmesi halinde, protesto çağrısı yapmaya başladı bile. Dolayısıyla sandıktan çıkacak sonuca göre, Belgrad'daki soğuk Aralık günleri, yılbaşı ve Ortodoks Noel'inden kısa bir süre önce, aniden ısınabilir.

 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?