Sol gerçekten tehlikeli mi?
24 Ocak 2012Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Federal Alman Meclisi Başkan Yardımcısı Petra Pau hakkında hazırladığı belgelerin 600 sayfayı bulduğu tahmin ediliyor. Pau’nun kendisi de tam sayıyı bilemiyor. Sol Parti milletvekili olan Pau, yetkililerin kendisine yıllardır görmek istediği belgeleri göstermemesini eleştiriyor. Petra Pau, 2010 yılında Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, çoğu sayfanın karartıldığını öfkeyle dile getirmişti.
Sol Parti Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi de teşkilat yetkililerinin aksini iddia etmesine karşın Sol Parti'ye karşı gizli servis yöntemleriyle hareket edildiğini belirtiyor. 64 yaşındaki politikacı, Berlin’de yaptığı açıklamada, “Yalan söylüyorlar” diye konuştu.
‘Aşırı sol' başlığı altında 15 sayfa
Uzun yıllardır tartışılan bu konu son olarak Alman Der Spiegel dergisinde de yer aldı. Dergiye göre, Federal Meclis’teki 73 milletvekilinden 27’si, eyalet meclislerindeki 11 milletvekili Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın gözetimi altında. İfade edilen sayılar, Sol Parti üyelerini de şaşkınlığa uğrattı.
Partinin uzun süredir izlendiği merkezi Köln'de bulunan iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın resmî raporlarında da yer alıyor. Ancak son raporda, partiye “aşırı sol” başlığı altında 15 sayfa ayrılması dikkat çekiyor. Rapora göre, Sol Parti, "çoğulculuk" kavramını kullanarak “devlet ve toplum düzeninin değiştirilmesi hedefini güden güçler” topluyor.
Kapitalizm karşıtı bir rota
Aslında aynı metne, partinin 2011 yılında kabul edilen programında da rastlanıyor. Programda, sıkı bir kapitalizm karşıtı rota çizildiği görülüyor. 2010 yılından bu yana Gesine Lötzsch ile birlikte partinin eşbaşkanlığı görevini üstlenen Klaus Ernst, yeni programı “hâkim ilişkilere ve egemenlere karşı bir meydan okuma” olarak nitelendirmişti.
Sol Parti içinde bir “Komünist platformun” varlığı ya da bu yöndeki söylemlerin, tüm partinin ya da tek tek milletvekillerinin izlenmesini meşru kılıp kılmadığı hem politikacılar hem de uzmanlar arasında bir tartışma konusu. Hamburglu hukuk profesörü Matthias Klatt, Deutsche Welle’ye yaptığı değerlendirmede, “Öncelikle özgür demokratik temel düzene yönelik bazı amaçların izine gerçekten rastlanıp rastlanmadığının açıklanması gerektiğine” dikkat çekti. Klatt, böyle bir durum söz konusuysa Parti'nin izlenebileceğini belirtti.
Milletvekilleri izlenebilir mi?
Milletvekillerinin ise anayasayla güvence altına alınmış hakları nedeniyle izlemeden muaf tutulması gerektiği belirtiliyor. Onların görevinin hükümetin hareketlerini kontrol etmek olduğu ve bunun Anayasayı Koruma Teşkilatı da dâhil istihbarat birimlerinin kontrollerini de içerdiği ifade ediliyor. Hatta bu görevi ifa etmek üzere Federal Meclis’te düzenli olarak gizli oturumlar halinde toplanan bir Meclis Denetleme Komisyonu bulunuyor.
Hukuk profesörü Klatt, milletvekillerinin izlenebilmesi için radikal gruplanmalar içerisinde aktif bir rol oynadıklarının kanıtlanmış olması gerektiğini belirtiyor.
Anayasayı Koruma Teşkilat Başkanı Heinz Fromm ise Sol Parti’nin kamuya açık bilgiler baz alınarak izlendiğini ancak istihbarat yöntemleri kullanılarak gözetlenmediklerini vurguluyor. Fromm, internet siteleri, yapılan açıklamalar ve gazete haberlerini kaynak aldıklarını belirtiyor.
Heinz Fromm, son olarak Berlin'de düzenlenen bir sempozyumda da parti ya da milletvekillerinin izleniyor olmasının yeni bir durum olmadığını ve bunun taraflarca bilindiğini söyledi.
Hükümetten Teşkilat’a destek
Öte yandan bazı siyasî partilerden Sol Parti’ye destek geldi. Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller ile koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti, Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Sosyalistlere yönelik tutumunu eleştirdi. Ancak Anayasayı Koruma Teşkilatı, hükümetten destek gördü. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, “Alınan belirli bazı önlemlerin ölçülü olup olmadığının sürekli kontrol edilmesi gerektiğini farkında olunduğunu” belirtti.
2011 yılının sonlarına doğru ülkede aşırı sağcı terör gruplarının federal ve eyalet düzeyindeki istihbarat birimlerince yıllarca fark edilmeden faaliyet göstermiş olmasının ortaya çıkması, tartışma yaratmıştı. Anayasayı Koruma Teşkilatı, o dönemden beri, “sağ gözünü kapalı tuttuğu” suçlamasıyla karşı karşıya. Teşkilatın başkanı Fromm, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ve olmayacağını belirtti.
© Deutsche Welle Türkçe
Marcel Fürstenau - Marlis Schaum / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Ercan Coşkun