1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sofya ve Bükreş için tereddütler bitmedi

Bernd Riegert26 Nisan 2005

AB Dışişleri Bakanları ve Bulgaristan’la Romanya’nın üst düzey temsilcileri, bu iki ülkenin tam üyelik anlaşmalarını dün Lüksemburg’da imzaladı. Buna göre, Bulgaristan ve Romanya 1 Ocak 2007’de Avrupa Birliği’ne tam üye olacak. Ancak Brüksel’de ciddi tereddütler varlığını sürdürüyor. Bu çekincelerin temelini, bu iki ülkede süregelen yolsuzluklar ve organize suçlar oluşturuyor. DW'den Bernd Riegert’in yorumunu sunuyoruz.

https://p.dw.com/p/AZwx

"Bu imzaların atılmasıyla, Bulgaristan ve Romanya için bir düş gerçek oluyor. Onlarca yıl süren komünist diktatörlükler ve 15 yıllık güç demokratikleşmenin sonucunda bu iki ülke nihayet Avrupa’ya dahil oluyor.

Bu iki yoksul ülkenin uyumunun sağlanması büyük bir sorun olacak olmasına rağmen, Avrupa Birliği’nin bu iki ülkenin tam üyeliğine onay vermek dışında herhangi bir seçeneği yok. Sadece ekonomik ya da teknik bakımdan karar verilecek olsa, bu genişlemenin reddedilmesi gerekirdi. Fakat Bulgaristan ve Romanya’ya, bazı geri adımlara rağmen, katettikleri yola değdiği ve Avrupa Birliği’ne katılmalarından memnuniyet duyulduğu yolunda siyasi bir mesaj veriliyor.

Bu anlaşmanın imzalanmasının Sofya ve Bükreş’teki hükümetler için bir teşvik olması, reformları kararlılıkla uygulamaları ve “yolsuzluk kültürü”ne karşı sert bir mücadele vermeleri umuluyor. Zaten üç yıl ertelenen tam üyelik bir süre daha geciktirilse, Romanya ve Bulgaristan’da yaşayan 30 milyon insan büyük hayal kırıklığına uğrayacak ve bu ülkelerin hükümetleri büyük güçlüklerle karşı karşıya kalacaktı.

Bu iki Balkan ülkesinin, geçen yıl üye olan on ülkeyle birlikte Avrupa Birliği’ne katılması planlanıyordu. Ama yıllar süren hazırlık sırasında, özellikle de Romanya’nın daha fazla zamana gerek duyduğu ortaya çıktı.

Bu sorunlar, hala çözülmüş değil. Sorumlu Avrupa Birliği Komiseri ve Avrupa Parlamentosu, Bulgaristan’ın ve özellikle de Romanya’nın 1 Ocak 2007’de tam üyeliğine büyük tereddütler içinde onay verdi. Her iki ülkede de adalet reformlarının daha uygulamaya geçirilmesi gerekli. Yolsuzluk yoğun bir sorun. Bu nedenle, genişleme anlaşmaları tarihinde ilk kez Avrupa Birliği’nin, Avrupa Komisyonu bu alanda bir ilerleme tesbit edemediği halde tam üyeliğin bir yıl geciktirilebileceği şeklinde çekildebilecek bir el frenini anlaşmaya eklemiş olması doğru bir karar.

Bulgaristan ve Romanya’ya, Avrupa’nın çıkarlarına uygun şekilde kullanılacağı umulabilecek büyük bir güven kredisi açılıyor. Avrupa Birliği büyük bir mali yük üstleniyor. İki ülkenin uyumunun sağlanmasının masrafı 40 milyar Euro’dan fazla olacak. Üye sayısının 27’ye çıkması, günlük karar mekanizmalarının basitleşmesini de sağlamayacak.

Koşullara bağlanan bu katılım mekanizmasıyla Avrupa Birliği aynı zamanda Balkanlar’da bundan sonra sıra gelecek adaya ve Türkiye’ye de bir mesaj veriyor. Bu mesaj, Brüksel ve üye ülke başkentlerinden gelecek vaadlerin gelecekte daha az olacağı ve adayların üyeliğe hazır olup olmadığının daha sıkı bir yaklaşımla değerlendirileceği yönünde. Gelecekte engeller daha sık ve yüksek olacak. Çünkü Avrupa Birliği artık genişleme yorgunu."