Silvio Berlusconi: İtalya'nın "şövalyesine" veda

İtalya'nın eski başbakanı Silvio Berlusconi siyasi hayatında sergilediği ilginç tavırlarıyla hatırlanacak. Örneğin 2002 yılında İspanya Dışişleri Bakanı Josep Pique'nin arkasında poz verirken, İtalya'da eşi tarafından aldatılan erkekler için kullanılan el hareketini yapmıştı. Ya da dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'le 2008 yılında Paris'te bir basın toplantısı sırasında elleriyle sanki saldıracakmış izlenimi yaratırcasına Sarkozy'nin boynunu tutmuştu. 2004 yazında da İngiltere Başbakanı Tony Blair'i başına bir bandana takarak karşılamıştı.

Dışarıdan bakıldığında diğer politikacılar gibi değildi, katılıktan uzak, spontane davranabilen bir siyasetçiydi. Berlusconi'nin otobiyografisini yazan İtalyan gazeteci Giuseppe Beppe Severgnini, Berlusconi‘nin gerçekten diğer politikacılardan farklı davranan bir siyasetçi olduğunu vurguluyor. Severgnini Berlusconi'nin jestlerini hep planlayarak ve hesaplayarak yaptığı görüşünde. Aynı şekilde arada sınırları aşarak sergilediği tavırlarını da…

Birçok İtalyan, Berlusconi'nin bu tavırlarını utanç verici buluyordu. Sadece Berlusconi ve taraftarları farklı görüşteydi. Severgnini, "Berlusconi yurt dışından gelen eleştirilerin ve bazı vatandaşların duyduğu mahcubiyetin özellikle eskiden sola oy verip artık kendisini seçen, daha alt sosyal tabakalarda popülaritesini yükselttiğini anlıyor" yorumunu yapıyor.

1994 yılında başbakan oldu

İtalya'da seçmenler arasında popülaritesi giderek arttı. 1994 yılında ilk kez başbakanlığa talip olduğunda partisi oyların yaklaşık yüzde 43'ünü aldı. Peki Berlusconi nasıl oluyordu da bu kadar çok seçmenin oyunu alıyordu. Gazeteci Ernesto Galli della Loggia'ya göre bunun rasyonal siyasetle ilgisi yok. O yıllarda Corriera della Sera'ya bir yazı yazan gazeteci, Berlusconi'nin sağlam bir siyasi programı olmadığına işaret etti. Ona göre Berlusconi'nin fikirleri basit genellemelerden başka birşey değildi. Ancak buna rağmen şu tespiti yapıyordu: "Siyaset gönüllere, hayallere hitap etmekle yakından ilintili. Hayaller de umut ve malzemeyle karılır. İşte İtalya'da ılımlı blokta şu an acı biçimde eksik olan da bu."

90'lı yılların ortalarına yaklaşılırken İtalyanların hayal kurmak için acil malzemeye ihtiyacı vardı. Sanayileşmenin azalmasıyla ekonomi resesyonun kıyısındaydı. Özelleştirmeler kitlesel işten çıkarmalarla sonuçlanmıştı. İstihdam piyası zor durumdaydı. Bunun yanı sıra siyasi bir depresyon da hakimdi. 1992 ilkbahar ve yazında iki savcı, Giovanni Falcone ve Paolo Borsellino mafya tarafından öldürüldü. Bazı siyasetçilerin organize suç örgütleriyle ilişki içinde olduklarına şüphe yoktu ve yolsuzluk çok yaygın bir fenomen haline gelmişti. Rüşvet skandalı (Tangentopoli) soruşturması ilk olarak Milano'da başladı ve o yıllarda bu konuda sergilenen başarısızlığın bir simgesi haline geldi.

Büyük beklentiler

O yıllarda henüz "şövalye" unvanını koruyan Silvio Berlusconi, partisi Forza İtalya (Haydi İleri) ile ülkede düzeni yeniden sağlayacağı sözünü verdi. Milyarder iş insanı ekonomide kendi kişisel başarılarını ülke ekonomisinde de hayata geçireceğini vadediyordu.  Seçmenler ona inandı özellikle de ona inanmak isteyenler…Berlusconi adıyla ülkede bir mucizenin gerçekleşeceğini umut ettiler. Ona o kadar inandılar ki mal varlığını nasıl edindiğine dair bazı sorular yanıtsız kaldı. Aynı şekilde Berlusconi'nin siyasi makamı ve ekonomi çıkarları nedeniyle yaşanan sorunlar da çözümlenmedi.

Asistanı Marcello Dell'Utri 1994 Aralık ayında, "Berlusconi şirketlerini savunmak için siyşasete atıldı" açıklamasını yaptı. Ancak bu açıklamayı seçmenleri çok da umursamadı.

Berlusconi ceza alıyor

Berlusconi hakkında açılan 30 davanın yanı sıra yaptığı "küstah" açıklamalar da İtalyanları çok etkilemedi. 2009 yılında hükümet görevine başlarken, "Tüm içtenliğimle İtalya Cumhuriyeti'nin 150 yıllık tarihindeki en iyi başbakan olduğuma inanıyorum" açıklamasını yapmıştı.

Berlusconi'nin genç kadınlarla yaşadığı birliktelikler de seçmenlerinin ona bakış açısını pek değiştirmedi. Hatta tam tersine Berlusconi'nin meşhur seks partilerinin alaycı biçimde kısaltması olan "Bunga bunga", popüler kültürde yerini aldı.  

2013 yazında Berlusconi vergi kaçırma suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Altı yıl siyaset yasağı aldı ancak bu yasak 2018 yılında kaldırıldı.

Berlusconi 1994, 1999, 2004 ve 2009 yılllarında da Avrupa Parlamentosu seçimlerinde milletvekili adayı oldu. Ancak parlamentoda sadece 1999-2001 yılları arasında milletvekilliği yaptı Medya patronu Berlusconi 2019 yılındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yarıştı. 2019'da en fazla oyu alan İtalyan siyasetçi olarak 82 yaşında tekrar Avrupa Parlamentosu'na girdi.

Bir yıl sonra ise 2020 Eylül ayında koronavirüse yakalandığını açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra da doktorlar zatürre teşhisi koydu. Sonrasında iyileşen Berlusconi 2022 yılında İtalya'da genel seçimlerde partisi Forza İtalya ile yarıştı. Partisi sağ ittifakla girdiği seçimde umduğunu bulamadı. Oy oranı yüzde 8'de kaldı. Koalisyon görüşmelerinde Berlusconi'nin partisi hiçbir rol oynamadı. Berlusconi taleplerini seçimlerden birinci parti çıkan aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (Fratelli d'Italia) lideri Giorgia Meloni'ye kabul ettiremedi. Oysa Meloni ilk siyasi tecrübesini Berlusconi hükümetinde Gençlik Bakanı olarak görev yaparak toplamıştı. Ve böylece Berlusconi ve Meloni arasında roller değişmiş oldu. Seçimlerden sonra Meloni ustasına, Berlusconi'nin hiç olmayacağını düşündüğünü yaptı. Modern bir kadın olarak "şövalyeye" sınırlarını gösterdi.   

Kan kanseri nedeniyle Milano'daki San Raffaele hastanesinde tedavi gören Berlusconi 9 Haziran 2023 tarihinde yeniden hastaneye kaldırılmıştı.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?