Silahla işlenen cinayetler kaygı yaratıyor

Bireysel silahsızlanma için çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu Umut Vakfı'nın verilerine göre Türkiye'de 25 milyon ruhsatsız silah bulunuyor. İçişleri Bakanlığı'nın verileri de Türkiye'deki ruhsatlı silah sayısını 2,5 milyon olduğunu gösteriyor. Yani, Bakanlığın verilerine ülke nüfusunun yüzde 3'ü ruhsatlı silaha sahip. 

Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de ateşli silahlarla öldürülen kişi sayısı da 2020 yılında 2 bin olarak kayıtlara geçti.

Konya'da Doktor Ekrem Karakaya, İstanbul'da avukat Servet Bakırtaş'ın aynı gün görevlerinin başında silahla öldürülmesi, dikkatleri bireysel silahlanma sorununa da çevirdi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ceza hukukçusu Prof. Dr. Devrim Güngör, silaha erişim ile suç artışı arasındaki bağlantıya işaret ederek bireysel silahlanmaya karşı önlem alınması çağrısında bulunuyor.

Silah sahibi olanların sayısı artıyor

Rakamlar işlenen cinayetlerin kaygı verici düzeye ulaştığını gösterirken her yıl silah ruhsatı verilen kişi sayısı da artıyor. Örneğin 2018'te 50 bin 385 kişiye yeni silah ruhsatı verilirken bu rakam 2021'de 57 bin 729'a yükseldi. Yeni verilen ruhsatların çoğunluğunu ise taşıma ruhsatlı olanlar oluşturuyor.

Adalet Bakanlığı'nın resmi rakamlarına göre, Adli Tıp Kurumu'na 2020 yılında yansıyan yaklaşık 22 bin ölüm olayının 2 bin 13'i ateşli silahlarla işlendi. Ateşli silah yaralanması ise 9 bin 268 oldu. 

Silah ruhsatı almak kolay

Öte yandan Emniyet'e başvurarak kolaylıkla silah ruhsatı sahibi olmak mümkün. Taşıma veya bulundurma amaçlı silah ruhsatı almak için hastaneden sağlık raporu alıp Emniyet'e başvurmak yeterli. Örneğin HDP İzmir İl Başkanlığı'nı basarak çalışan Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer de olaydan kısa süre önce emniyetten silah ruhsatı alarak cinayeti bu silahla işlemişti.

Diğer yandan taksirli suçlar hariç olmak üzere, bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara silah ruhsatı verilmiyordu. Ancak AKP ve MHP'nin ortak önergesiyle bu kural 2019'da esnetildi. Terör ve anayasal suçlar hariç olmak üzere cezasını tamamlayanlara 5 yıl geçtikten sonra silah ruhsatı alma hakkı getirildi. 

"Şiddetle silahlanma artışı bağlantılı"

Şiddet olaylarıyla bireysel silahlanma arasındaki bağlantıya işaret eden Prof. Dr. Devrim Güngör, "Son dönemde özellikle artış gösteren şiddet olaylarıyla bireysel silahlanma arasında yakın bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. Zira ruhsatlı veya ruhsatsız silah sayısı arasındaki artış, şiddeti ortaya çıkmasındaki kolaylaştırmakta ve çok daha ağır sonuçlar doğmasına yol açmaktadır. Kriminal olarak bilinir ki suç vasıtasına erişimin kolay olması, o vasıtalarla işlenecek suçları kolaylaştırmakta, bu da zaman içinde ciddi artışa neden olmaktadır" diyor.

Suç artışını engellemek için bireysel silahlanmanın önüne geçilmesine dikkat çeken Prof. Dr. Güngör, bireysel silahlanmanın bir savunma aracı olarak düşünülmemesi gerektiğini belirtiyor ve "Çünkü bu durum, toplumun zaman içinde silahlanması, istenmeyen olayların önüne geçilmesini güç hale getirecektir" görüşünü dile getiriyor. 

Güngör, cezaları arttırmanın da tek başına çözüm olmadığı görüşünde.

Bu kadar sık yaşanan öfke patlamalarının nedenlerinin de üzerinde durmak gerektiğini ifade eden Güngör, "Sadece şiddet suçlarının cezalarının artırılması, bu tür suçların işlenmesinde bir azalmaya maalesef yol açmaktadır. Hatta ölçüsüzce cezaların arttırılması tam tersi bir etki de yaratmaktadır" diye konuşuyor. Güngör, bu tür olayların nedenlerinin sosyo ekonomik, kültürel ve psikolojik açılardan bilimsel olarak ele alınması ve buna sebep olan elverişli ortam yok edilmesi çağrısında bulunuyor.