Putin’le bir kritik Suriye buluşması daha
19 Kasım 2018Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin TürkAkım doğalgaz boru hattı projesinin denizden geçen kısmının tamamlanması nedeniyle yapılacak tören için bugün İstanbul'da. En son 27 Ekim'de Fransa ve Almanya’nın da katıldığı İstanbul’daki Suriye zirvesinde görüşen Putin ile Erdoğan’ın üzerinde duracakları konuların başında İdlib mutabakatındaki son durum ve Fırat’ın doğusuyla ilgili gelişmeler geliyor.
Putin ile Erdoğan, 17 Eylül tarihinde Soçi'de İdlib’de silahsızlandırılmış bölge kurulması konusunda mutabakata varmıştı. Mutabakat gereğince 15 Ekim’e kadar bütün silahlı muhaliflerin bu bölgeden ayrılması öngörülürken, silahlı muhalifleri bölgeden çekilme konusunda ikna işini Türkiye üstlenmişti. Ancak, İdlib için öngörülen takvim işlemedi. Rejmin ve İranlı milislerin İdlib’e dönük bombardımanı sürüyor ve bölgeden gelen çatışma haberlerinin arkası kesilmiyor. Putin, 3 milyondan fazla sivilin yaşadığı İdlib’de terörist grupların saldırısının sürmesi halinde Rusya’nın da bölgeye müdahalesinin gecikmeyeceğini 27 Ekim’deki İstanbul zirvesinde açıkça söylemişti. Ankara ise İdlib’de ateşkesin sürmesini, Putin’in mutabakata toleranslı yaklaşmasını istiyor.
"Kırılgan" İdlib mutabakatı
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Suriye uzmanı Oytun Orhan, bu kez TürkAkımı vesilesiyle buluşacak olan Putin ile Erdoğan’ın İdlib mutabakatının üstünden geçerken, birbirlerinden beklentilerini açıkça dile getireceklerini öngörüyor.
Orhan, "Rusya, Türkiye’ye zaman tanıdığını bir önceki zirvede hissettirmiş olsa da, Heyeti Tahrir Şam’ın –HTŞ- İdlib’den çekilmesini tamamlamadığını Erdoğan’a hatırlatacaktır" diyor. Orhan’a göre Erdoğan da, Suriye rejimi ve İranlı milislerin İdlib’e dönük bombardımanını durdurması için Rusya’nın daha baskın davranmasını isteyecek, Putin de Erdoğan’a "Siz de HTŞ’ye baskınızı artırın, İdlib’den bir an önce çekilsin" çıkışında bulunacak. Orhan, "Sahada ciddi gerilim var ancak Türkiye de, Rusya da halen sorunu çözmek için uğraşıyor. Erdoğan da, Putin de ev ödevlerini karşılıklı olarak İstanbul’da bir kez daha gözden geçirecektir" yorumu yapıyor.
Moskova Devlet Üniversitesi’nden Kerim Has ise İdlib mutabakatının kırılganlığına dikkat çekiyor. Has, 2018 sonuna kadar Ankara’nın silahlı gruplar üzerindeki etkisini kullanarak Suriye'de M4 ve M5 otoyollarını rejimin kullanımına açma gibi bir taahhüdü olduğunu da hatırlatıyor. Has "Ankara, Suriye’de Rusya’yla işbirliğini Fırat’ın doğusuna taşımak da istiyor ancak bunun İdlib’teki gelişmelerle yakından ilgisi olacağı görülüyor" diyor.
Fırat’ın doğusu ne olacak?
Türkiye’nin ABD askeri ile birlikte Menbiç’te devriye gezmesi, iki ülkenin Fırat’ın doğusunda da birlikte hareket etmesinin önünü açabilir mi? İşte bu soru hem Ankara hem de Moskova için çok kritik.
Oytun Orhan, mevcut durumda Türkiye'nin ABD ile yaşadığı YPG gerilimini hatırlatıyor ve bu gerilimin süreceğini öngörüyor. Orhan, "Rusya’nın beklentisi Türkiye ile ABD’nin Fırat’ın doğusunda çatışması. Ancak aralarındaki YPG gerilimine karşın ABD’nin de Türkiye’nin de bundan kaçındığını gözlemliyoruz" diyor. Yani; Suriye’deki Türkiye-Rusya işbirliğini farklı bir boyuta taşıyacak faktör, ABD’nin YPG konusundaki tavrı olacak.
Orhan, ABD’nin Türkiye’nin dediğini yapıp YPG’yi terör örgütü olarak tanıması ve YPG’ye yardımı kesmesi durumunda, Putin’in de Türkiye’ye karşı Suriye’de farklı bir pozisyon alabileceğini söylüyor. Ancak şimdilik böyle bir senaryonun gerçekleşebileceğine kimse ihtimal vermiyor. Ankara ne kadar ısrar etse de ABD, YPG’ye yakınlığını sürdürmekteki kararlılığını her fırsatta dile getiriyor.
Orhan, Fırat’ın batısında İdlib başta olmak üzere Rusya’yla işbirliğini sürdüren Ankara’nın Fırat’ın doğusunda nasıl ve kiminle hareket edeceği meselesinin de Suriye konusundaki işbirliklerinin kırılganlığını artırdığına vurgu yapıyor.
Kerim Has da, Ankara’nın Washington’la anlaşarak Fırat’ın doğusuna bir operasyon yapmasının Moskova ile ilişkileri krize sürükleyeceğini söylüyor. Has, "Bu senaryo Türk ordusunun Suriye’den çıkması yönünde Rusya’nın çabalarını artırmasıyla sonuçlanır" diyor ve Ankara’nın Rusya ve ABD ile işbirliğini Suriye’de dengede götürmesinin zaman ilerledikçe zorlaşacağını öngörüyor. Has’a göre, Fırat’ın doğusuna operasyon için Ankara’nın Moskova’nın da onayını alması gerekiyor ancak bu hiç de kolay değil.
Has, "Ankara’nın Suriye’de yakın vadede ABD ile Rusya arasında bir denge tutturabilmesi çok olası gözükmediği gibi, özellikle Fırat’ın doğusunda yola ABD ile mi yoksa Rusya ile mi devam etmek için bir karar almada sona doğru yaklaştığını düşünüyorum" diyor.
Hilal Köylü /Ankara
©Deutsche Welle Türkçe