Prenses Diana’nın moda hikayesi
Prenses Diana’nın kıyafetleri açık artırmalarda hala yüksek fiyatlara alıcı buluyor. Ölümünden 20 yıl sonra Londra'daki Kensington Sarayı’nda açılan sergide prensesin birbirinden şık kıyafetleri sergileniyor.
Versace ve gönüllerin kraliçesi
Prenses Diana, 1991’deki bir fotoğraf çekimi için efsanevi Versace elbisesini giydi. Gianni Versace’nin Prenses Diana için tasarladığı bu ilk kıyafet, 2015’teki bir açık artırmada rekor fiyata 200 bin dolara alıcı buldu. Temmuz 1997’deki ölümüne dek Versace, Diana’nın en yakın arkadaşlarından biri oldu.
Elbiseledeki yaşam
Prenses Diana’nın 1980’lerdeki ‘romantik görünümünü’, giyimi diplomatik araç olarak kullanmasını öğrendiği tasarım gece kıyafetleri izledi. Evliliğiyle birlikte kriz zamanlarının başladığı 90’larda gardırobu giderek onun bağımsızlığının ve gücünün aracı oldu.
Mütevazı başlangıçlar
Genç Diana Spencer, moda dünyasına yabancıydı. Sahip olduğu tek şey bir elbise, bluz ve bir çift güzel ayakkabıydı. Bu yüzden arkadaşlarından ödünç kıyafetler alırdı. Diana, 1981’de Prens Charles ile olan resmi nişan portresi için bu soluk pembe bluzu, İskoçya’daki Balmoral Şatosu’ndaki balayı sırasında ise kahverengi tüvit takımı giydi.
Charles ile balayı
İlk başlarda Diana sadece Charles’ın yanındaki kadındı. 20 yaşındaki genç kadının 1981’deki düğününden sonra yeni rolüne uyum sağlaması zaman aldı. Fakat sonraları daha özgüvenli, daha bağımsız bir görüntü çizdi ve bunu kıyafetlerine de yansıtmaya başladı.
Diplomatik mesaj
Artan güveniyle giderek daha fazla diplomatik ifadeler için kendi giysilerini de kullandı. Suudi Arabistan ziyareti için giydiği ipek kıyafet (solda), petrol devletinin ulusal sembolü olan altın şahinlerle işlenmişti.
Travolta ile dans
Serginin öne çıkan kıyafetlerinden biri de bu Victor Edelstein tasarımı kostüm. Diana gece mavisi kadife elbiseyi 1985’te John Travolta ile dans ettiği Beyaz Saray’daki bir gala yemeğinde giymişti. Diana aynı kıyafeti iki yıl sonra Charles ile birlikte geldiği Almanya başkenti Bonn’u ziyareti sırasında da giymişti.
Moda ikonluğuna giden yol
Yıllar geçtikçe özgüveni arttı, imajı hakkında artık kendi karar veriyordu ve giydiği kıyafetler aracığıyla mesaj veriyordu. En sevdiği tasarımcı kendisini şık kıyaftlerle donatmış olan Catherine Walker’dı. Walker Diana için sadece abiyeler değil Savoy Hotel’deki öğle yemeği ya da AIDS hastaları için hastane ziyareti gibi gündüz hayır etkinlikleri için de zarif özel kıyafetler tasarladı.
Dünyanın en çok fotoğraflanan kadını
Diana’nın basınla olan münasebeti klasik aşk-nefret ilişkisiydi. Bazen haddini aşan fotoğrafçılar hakkında şikayette bulunur bazen de yersiz davranışlarını kasıtlı olarak kendisi basına yansıtırdı. Diana’nın böyle bir çabası olmasa da etrafında özel hayatına ilişkin bir ‘foto-endüstrisi’ oluşmuştu.
Halkın prensesi
Diana’nın Charles’tan ayrılması 1992’de ilan edildi. 1990’larda prensesin giyimi belirgin bir değişiklik gösterdi ve daha pratik bir ‘iş elbisesi’ tarzına dönüştü. Galler Prensesi, Başbakan Tony Blair’in onun Ağustos 1997’deki ölümünden sonra kullandığı ifadeyle ‘Halkın Prensesi’ne dönüştü.
Moda mirası
Serginin son bölümünde ziyaretçileri Diana’nın en çarpıcı beş gece elbisesinin sergilendiği vitrin bekliyor. Diana bu kıyafetleri ünlü fotoğrafçı Mario Testino ile olan bir fotoğraf çekiminde giymişti. Duvardaki fotoğraflarda her şeyin yolunda olduğu hissi veren ışıl ışıl, kendine güvenen bir Diana görülüyor.