050112 Rechtsextremismus Kontrollkommission
5 Ocak 2012Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Nasyonal Demokrat Parti’ye devlet tarafından malî yardımların kesilmesinin, partinin kapatılmasına bir alternatif olmayacağını belirterek, kendi partisi Hrıstiyan Sosyal Birlik'in bu yöndeki önerisine karşı çıktı.
İçişleri Bakanı öneriye karşı
Friedrich, Leipziger Volkszeitung'a yaptığı açıklamada, bu önerinin 2010 yılında federal ve eyalet içişleri bakanları tarafından tartışıldıktan sonra rafa kaldırıldığını hatırlattı. Friedrich, Nasyonal Demokrat Parti’nin faaliyetlerinin kısıtlanması için devletin verdiği malî desteğin kısıtlanmasının, partinin kapatılmasından daha kolay bir yöntem olmadığına inandığını ifade etti. Demokrasilerde verilen mücadelede öncelikle sağlam kanıtların bulunması gerektiğini vurgulan Hrıstiyan Sosyal Birlik partili bakan Friedrich, aşırı sağcı partinin ancak “anayasaya aykırı faaliyetlerde bulunduğu saptanırsa” yasaklanabileceğini kaydetti.
Hrıstiyan Sosyal Birlik partisi Genel Sekreri Alexander Dobrindt, geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği demeçte, Nasyonal Demokrat Parti’nin devletten aldığı yılda yaklaşık bir milyon euro ile faaliyetlerini sürdürmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söylemişti. Dobrindt, Hrıstiyan Sosyal Birlik Parti Federal Meclis Grubu’nun konuyla ilgili anayasa değişikliği önerisini 2012’nin ilk aylarında gündeme getirmeyi planladığını belirtmişti.
NPD’nin yasaklanması
Nasyonal Demokrat Parti'nin kapatılması ile ilgili tartışmalar, 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunan ve biri de Alman olmak üzere 10 kişinin Neonaziler tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkmasının ardından alevlendi. 2003 yılında Nasyonal Demokrat Parti’nin yasaklanma girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Federal Anayasa Mahkemesi, partinin yönetim kademelerinde istihbarat ajanlarının bulunduğu gerekçesiyle, partinin kapatılması ile ilgili kararı iptal etmişti. Nasyonal Demokrat Parti’nin kapatılmasını sağlayacak deliller toplanabilirse, mart ayında partinin kapatılması için yeni bir girişim başlatılabileceği belirtiliyor.
Aşırı sağcılara karşı merkezî veri sistemi
Öte yandan, Neonazi cinayetlerinin aydınlatılması için çabalar sürerken, aşırı sağa karşı alınacak önlemler de tartışılıyor.
Alman hükümetini oluşturan koalisyon partilerinin, şiddet yanlısı aşırı sağcılar hakkında istihbarat ve güvenlik birimleri arasında bilgi alışverişi sağlayacak merkezi veri sisteminin kurulması konusunda anlaştığı bildirildi. İçişleri ve adalet bakanlarının konuyu bu ay içinde Federal Bakanlar Kurulu'nda gündeme getirmesi bekleniyor.
Bu arada, Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı, aşırı sağcı grubun banka soygunu eylemlerinden bir kaç hafta öncesine kadar haberdar olmadığını bildirdi. Haftalık Der Spiegel dergisi ise Thüringen ve Saksonya Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatları'nın yaklaşık on yıl önceden grubun eylemlerinden haberdar olduğunu iddia etmişti. Saksonya Eyalet Meclisi Denetim Komisyonu'nun bugün Neonazi cinayetleriyle ilgili yapacağı oturum öncesinde Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'ye konuşan Sol Parti'den eyalet milletvekili Kerstin Köditz, bu Neonazi grupla bağlantısı olabilecek kişilere ulaşma olasılığı olduğu halde, bu konuda harekete geçmemelerinini Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın ihmali olarak gördüğünü söyledi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/Reuters, JD/EC