240811 Autobranche Konjunktur

Alman otomotiv şirketleri için 2011 yılının ilk yarısı oldukça parlak geçti. Satışlar rekor kırarken, talep de arzı geçti. Bu nedenle yeni otomobil siparişi veren tüketiciler uzun bekleme sürelerini göze almak zorunda kaldı. Ancak uzmanlara göre, otomobil piyasasının üzerinde yeniden kara bulutlar dolaşıyor. Gelecek yıldan itibaren satışların durgunlaşması bekleniyor. Branşta büyümenin ancak bu durgunluk safhasından sonra başlayacağı ifade ediliyor, fakat bu büyümenin de branşın patlama yaşadığı dönemlerdeki kadar yüksek olmayacağı tahmin ediliyor.

Bütün bunlar, Duisburg-Essen Üniversitesi'ne bağlı Otomotiv Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları. Enstitü Başkanı Ferdinand Dudenhöffer, bazı risk faktörlerinin otomotiv branşında durgunluğa sebep olacağı görüşünde. Uzman, ABD ile Avrupa ülkelerindeki borç krizi, Kuzey Afrika ülkelerindeki huzursuzluklar nedeniyle petrol fiyatlarında beklenen olası değişiklikler ve Japonya’daki nükleer felaket gibi nedenlerin riskli gelişmeler olduğunu ifade ediyor. Dudenhöffer, “Çeşitli etkenlerin ve risklerin bir araya gelmesi yüzünden, 2012’de tahminlerimize göre büyük bir durgunluk yaşanacak" diye konuşuyor.

"Asya'daki büyüme, genel küçülmeyi dengeleyemez"

Çin ve Hindistan gibi büyük Asya ekonomilerinde büyümenin süreceğine dikkat çeken Dudenhöffer, ancak gelecekte bu büyüme temposunun yavaşlayabileceği görüşünde. Çin'de otomotiv branşı şimdiye kadar yılda yüzde 20 ila 30 arası gibi oranlarla büyüme kaydetti. Küresel mali kriz döneminde konjonktür tedbirleri uygulayan Çin yönetimi böylece otomobil branşındaki büyümenin sekteye uğramasını engelledi. Ancak Çin piyasasında fiyatlar tırmanışa geçtiğinden, artık eskisi kadar yüksek büyüme rakamlarının mümkün olmayacağı ifade ediliyor. İç talebin yapay yollardan canlandırılmasının da enflasyon oranlarını daha da yükseltebileceğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle Çin’de otomotiv branşının yüzde beş dolayında büyümesi bekleniyor. Dudenhöffer, “Çin ve Hindistan’da yakalanan olumlu büyüme rakamları, diğer piyasalardaki küçülmeyi dengeleyemez" diyor.

Dudenhöffer'in tahminlerine göre, otomotiv branşı bu yıl altın yılını yaşadı. Ancak gelecek yıldan itibaren, aynı seviyenin korunmasına pek ihtimal verilmiyor. Dudenhöffer, “Otomotiv şirketleri, kapasitelerini genişletme planları yaparken dikkatli olmalı, büyüme sürecine çok güven duymamalı… Şirketlerin finansman ve yeni işçi alımı gibi adımlar atarken temkinli olmaları gerekiyor zira, işler ters giderse sorunlar doğabilir" diyor.

Alman şirketleri iddialı

Bergisch Gladbach Yüksekokulu’na bağlı Otomotiv Yönetim Merkezi’nin araştırmalarına göre, Alman otomobil üreticileri, üretim performansları ile dünya çapında ilk sıralarda yer alıyor. Araştırmaya göre, Volkswagen, dünyanın en güçlü otomobil şirketi. Volkswagen’ı yine bir Alman şirketi olan Daimler izliyor. Merkezin Başkanı Stefan Bratzel, bu araştırma yapılırken, satış, yenilikçilik ve mali performans gibi kriterlerin dikkate alındığını belirterek Alman otomobil üreticilerine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:“2010 ve 2011 yılları iyi görünüyor, Alman üreticiler iyi bir çıkış yakaladı, pazar paylarını artırabilir ve büyük kârlar elde edebilirler.”

Araştırmanın şaşırtıcı sonucu ise Japon otomobil üreticisi Toyota’nın düşüş kaydederek, söz konusu sıralamada sekizinci sıraya gerilemesi.

© Deutsche Welle Türkçe

Klaus Ulrich / Çeviri: Başak Özay

Editör: Hülya Köylü