Obama'nın işi zor
20 Ocak 2013Başkan ikinci döneme büyük çoğunluğun desteğiyle başlıyor. Kamuoyu araştırma kuruluşlarının anket sonuçları tam örtüşmese de Barack Obama'yı destekleyenlerin oranı yüzde 50'nin üzerinde. Ama sonuçlar aynı zamanda Birleşik Devletleri'nin bölünmüşlüğünü de gözler önüne seriyor. Demokratların büyük bölümü Başkan'ın politikalarını desteklerken, Cumhuriyetçilerden yana olanların yaklaşık tamamı Obama'ya cephe alıyor.
Princeton Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Julian Zelizer iki kritik noktada değişen bir şey olmadığını belirterek “Destekleyenlerinin fazlalığına ve seçimde açık farkla yetki almış olmasına rağmen Kongre'nin halihazırdaki düzenlenişi Beyaz Saray'ı sıkıntıya sokuyor. Ülkenin içinde bulunduğu mali durum, keza” diyor.
"iddialı yasalar çıkmayacak"
Tarihçi Zelizer, tıpkı ilk dört yılın son aylarında olduğu gibi bu kez de yasamanın durma noktasına geleceğini ve Obama'nın iddialı yasa taslakları çıkaramayacağını tahmin ediyor.
Oysa Cumhuriyetçiler, Obama'nın ilk dört yıllık başkanlık dönemine göre daha uysal görünüyor. Cumhuriyetçiler, devletin şubat ayı sonunda iflas etmemesi için Temsilciler Meclisi'nde borçlanma üst sınırının üç aylığına yükseltilmesini onaylayacaklarını açıkladı. Obama, 2011 yılında ABD'nin kredi notunun düşürülmesine neden olan borçlanma limitini yükseltme tartışmasını tekrarlamaya niyetli olmadığını söylemişti.
Ekonomi uzmanı Jacob Kirkegaard en az devlet bütçesinin sağlığa kavuşturulması kadar önemli olan bir diğer konuya işaret ederek “İkinci başkanlık döneminin değerlendirilmesinde en önemli rolü ülkenin ekonomik durumu oynayacak” diye konuşuyor.
Kirkegaard işsizliğin azalmasında çoğu işsizin umudunu yitirip iş aramaktan vazgeçmesinin etkili olduğunu ve uzun vadede kronikleşmiş işsizliğin ekonomik büyüme hızını düşüreceğini belirtiyor.
Nitekim Amerikan Merkez Bankası, işsizlik yüzde 6,5'un altına düşünceye kadar para basmaya devam edeceğini duyurmuştu. Barack Obama'nın işsizlikle mücadelede Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi çoğunluğun yardımına ihtiyacı olacak. Ekonomist Kirkegaard,“Kongre ile uzun vadeli vergi politikası üzerinde uzlaşma sağlanması gerekecek” diyor.
Dış ticaret, silah yasası, göç
Amerikalı ekonomistin iyimser olduğu konu ise dış ticaret politikası. Avustralya,Peru ve Şili ile Pasifik aşırı ortaklık görüşmelerinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Kirkegaard, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticaret görüşmeleriyle ilgili olarak da şu tahminde bulunuyor: “ABD ile Avrupa Birliği arasındaki serbest ticaret anlaşmasının bu yasama döneminde imzalanacağını tahmin ediyorum.”
Amerikan siyasi sistemiyle ilgili bir dizi kitap yayınlayan Profesör Julian Zelizer, siviller arasındaki silahlanmayı dizginlemek için 23 talimatname çıkaran Barack Obama'nın silah yasasının sertleştirilmesinde ise çetin direnişle karşılaşacağını ve amacına ulaşacağını sanmadığını belirtiyor. Princeton Üniversitesi Öğretim Üyesi Zelizer, göç politikasında ise Obama'nın başarılı olabileceği kanaatinde.
Zelizer, “Cumhuriyetçiler iyi niyetli olduklarından değil, göç karşıtı parti olarak zihinlere kazınmamak için Obama'nın bu alandaki reformlarını destekleyeceklerdir” diyor.
Nüfus yapısının hızla değişmesi yüzünden hiçbir partinin ülkenin sınırlarını göçmenlere kapatmayı göze alamayacağını belirten Zelizer sağlık politikasında da Obama yönetiminin sağlık sigortası reformunu kararlaştırıldığı kadarıyla muhafaza etmeye çalışacağını söylüyor.
Dış politika
Amerikalı profesör dış politikada da büyük değişiklik beklemiyor. Afganistan'daki birliklerin yerini insansız hava araçlarının alacağını belirten Julian Zelizer, John Kerry'nin Dışişleri, Chuck Hagel'in Savunma Bakanlığına, John Brennan'ın da CIA başkanlığına getirilmesini, Obama yönetiminin devamlılık istediğine yoruyor ve “Chuck Hagel, kuvvet kullanılmasına kuşkucu ve temkinli yaklaşan bir şahindir. Ama iliğine kadar Cumhuriyetçi olduğundan, gerektiğinde silaha başvurmaktan çekinmez” diyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Christina Bergmann, Ahmet Günaltay
Editör: Hülya Köylü Schenk