NZ: Rusya soruşturması, Trump’ın peşini bırakmayacak
31 Ekim 2017Frankfurter Rundschau Katalonya-İspanya gerginliğinde Rajoy hükümetinin izlemesi gereken tutumu şu sözlerle özetliyor:
"İspanyol merkez hükümeti Aralık ayında gerçekleşecek Katalonya seçimlerine kadar olan süreyi elde ettiği kısmi başarıyı kalıcı zafere dönüştürmek için kullanmalı. Rajoy önderliğindeki hükümet bu hedefe ancak bağımsızlık yanlılarını ikna ederek, Katalonya’daki toplumsal bölünmeyi engelleyerek ulaşabilir. Fakat Rajoy’un sert tutumunu devam ettirmesinden, bölgesel hükümetin feshedilmesi ve bölgenin Madrid idaresine bağlanmasıyla yetinmemesinden kaygı duyuluyor. Eğer Rajoy siyasi rakiplerine zorla diz çöktürtmeyi amaçlıyorsa, ayrılıkçıların mutsuzluğu öfkeye dönüşebilir. Bu şimdilik ufukta gözükmüyor. Ayrıca azledilen bölgesel hükümet başkanı Carles Puigdemont ve yanındakiler çoktan pes etmiş durumda. Şimdi karşıtların doğru hamleyi yapması ve zaten yere düşmüş rakiplerine vurmaması gerekiyor."
Nordwest-Zeitung Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Başkan Donald Trump’ın eski kampanya yöneticisi Paul Manafort'a açılan davanın Trump açısından yarattığı riski değerlendiriyor:
"Artık kesinleşti: Rusya soruşturması, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump'ın peşini bırakmayacak. Her ne kadar Donald Trump her zaman olduğu gibi kontrolsüz bir şekilde "Yalan haber" olduğuna ilişkin tweetler paylaşsa da konu dönüp dolaşıp yine gündeme geliyor. FBI özel savcısı Robert Mueller‘in, Trump’ın eski kampanya yöneticisi Paul Manafort’a karşı açtığı davanın Beyaz Saray’da ne derece kaygı uyandırdığını ancak tahmin edebiliriz. Manafort’a yöneltilen kara para aklama ve vergi kaçırma iddiaları her ne kadar Trump ile bağlantılı olmasa da, eğer Manafort itirafçı tanık olarak ifade verecek olursa durum ABD Başkanı için riskli olabilir. Söyleyeceği şeyler var. Eğer böyle yaparsa ağır cezadan da kurtulabilir. Şöyle denebilir: Kendi menfaati için davranan aslında herkesi düşünür."
Wiesbadener Kurier gazetesi de aynı konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Mueller'in yürüttüğü soruşturmanın sonucu yıkıcı. Başkan derhal görevden alınmayacak ve istifa da etmeyecek. Fakat rüşvet, kara para aklama, vergi kaçırma ve iftiralar sonucu oluşan uçurum, çoğu insanın demokrasiye olan inancını uzun yıllar boyunca sarsacak."
Volksstimme gazetesindeki yorumda, Almanya’nın Schwerin kentinde terör saldırısı hazırlığı içinde olduğu şüphesiyle bir Suriyeli'nin gözaltına alınması ele alınıyor:
"Almanya mülteci krizini henüz aşabilmiş değil. Kriz şimdi yeni bir evreye ulaştı. Savaş tehlikesi ya da diğer ekonomik nedenlerle buraya gelmiş binlerce Müslüman erkeğin büyük bir kısmı övdükleri bir ülkede olmadıkları gerçeğinin farkına varmaya başladı. Bu göçmenleri ülkelerini terk etmeye zorlayan, gelecek perspektifi olmamasından duydukları derin hayal kırıklığı hala etkilerini sürdürüyor. Yabancı bir kültürün onlara dayattığı talepler bu hayal kırıklığını daha da güçlendiriyor. Schwerin’de yakalanan zanlının durumunda olduğu gibi bu İslamcı terör için uygun bir ortam yaratıyor. Emniyet birimleri bir saldırıyı önledi. İyi oldu. Ama her İslamcı ağı kontrol altında tutmak mümkün değil. Bu nedenle yeni hükümetin yapılacaklar listesinin başında camilere ve İslamcı gruplara yönelik kontrollerin sıkılaştırılması yer almalı. Halk arasında giderek azalan güven hissi uzun bir süre önce kritik bir düzeye ulaştı."
MY/JD
© Deutsche Welle Türkçe