NZ: AfD CDU'yu uçurumun kenarına sürüklüyor
11 Şubat 2020Almanya’nın Thüringen eyaletinde sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin desteğiyle hükümet kurma girişimi Başbakan Angela Merkel'in partisinde depreme yol açtı. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer dün parti başkanlığından istifa etti. Alman iç siyasetinde bir numaralı gündem maddesi olan konu, Alman basınında da geniş yer tutuyor. Süddeutsche Zeitung Kramp-Karrenbauer'in başarısızlığını şu sözlerle analiz ediyor:
"Annegret Kramp-Karrenbauer sadece partisinin Thüringen eyaleti başkanı Mike Mohring'in hileleri sonucunda başarısızlığa uğramadı. Başarısızlığın nedeni sadece kendi hataları, otorite kuramaması ya da başbakanlık ile parti genel başkanlığı makamlarının birbirinden ayrı olması da değil. Onun başarısızlığı bir bütün olarak Hristiyan Demokrat Birlik partisinin başarısızlığıdır, zira Hristiyan Demokratlar onlarca yıl boyunca hızla değişen dünyada kim olmak istedikleri sorusuna bir yanıt vermekten kaçındılar. Kendilerine atfettikleri tanımlama içinde kendilerini huzurlu hissettiler, (siyasi yelpazenin) ortasında bir güçtüler ve bunu da Sol Parti ve AfD ile her türden temastan kaçınarak belirgin hale getirdiler. Kendimi sol ve sağdan dengeli bir biçimde ayırırsam olmak istediğim ortaya yerleşmiş olurum, diye düşündüler. Ancak bu parola içerik yoksunuydu ve insanlarda kendi görüşleriyle coşku yaratma hevesinden uzaktı. Pragmatik davranan CDU'yu da yanlış yola sevk etti."
Bielefeld'de yayımlanan Westfalen-Blatt CDU'nun Almanya'nın son kitle partisi olma niteliğini de yitirebileceği uyarısı yapıyor:
"Annegret Kramp-Karrenbauer (AKK) siyasi başarı için belirleyici olan şeyin eksikliğini anladığı için pes etti. Yani kendi saflarından destek göremediği için... CDU Genel Başkanı, ardında sürülmüş bir tarla değil bir sağa bir sola deşilmiş bir arazi bırakıyor. Bu da tek başına AKK'nın kendi suçu değil, Angela Merkel'in de belli bir ölçüde sorumluluğu var. Aralık 2018'de Hamburg'daki parti kongresinde seçilmesinden sonra Kramp-Karrenbauer yapabileceği her şeyi yanlış yaptı. Bugün CDU'nun nerede durduğu ve neyi savunduğu konusundaki fikri hiç olmadığı kadar az. Thüringen'deki karışıklık bir semptomatiktir, AfD'den Sol Parti'ye her tür ittifak mümkün gözüküyor. Bir pusula eksikliği var, bu olmadan da net bir rota belirlemek mümkün değil. CDU Almanya'nın son kitle partisi olma statüsünü yitirme tehlikesiyle ciddi bir biçimde karşı karşıya."
Oldenburg'da yayımlanan Nordwest-Zeitung ise yorumunda Merkel'in yıllardır sol, sosyal demokrat bir çizgi izledikçe AfD'nin ortaya çıkışına da zemin hazırladığını vurguluyor:
"Bu onlarca yıldır süren CDU egemenliğinin bir sonu olabilir. Hatta belki de partinin de kendi sonu… Kramp-Karrenbauer krizi aynı zamanda Merkel çizgisinin düzeltilmesi için de bir imkân sunuyor. Zira CDU'nun çöküşünün temel nedeni bu. Aylardır parti içindeki, başta sosyal medyaya taşınan iç savaş şaşkınlıkla izlenebiliyordu. ‘Değerler Birliği' (WerteUnion) açık ve yoğun bir biçimde, tüm parti içinde Angela Merkel'in kutsal saydığı her şeyden uzaklaşan bir çizgi değişikliğini savunuyor. Onun karşısında ise Ortanın Birliği (Union der Mitte) yer alıyor. Merkel sol çizgisiyle Sosyal Demokrat Parti'yi marjinalleştirirken aynı zamanda da AfD'yi yarattı. Höcke'nin AfD'sinin eylemleriyle CDU'yu şimdi uçurumun kenarına sürüklemesi ironik bir dönüş."
Freiburg'da yayımlanan Badische Zeitung ise partinin ya sola ya da sağa bir açılım yapmak zorunda kaldığını ve bunun da bir parçalanma yaratabileceğini savunuyor:
"Açılım sola Sol Parti'ye doğru mu yoksa sağa AfD'ye doğru mu olacak? Bu karar partiyi parçalayacak türden. Kramp-Karrenbauer çıkış yolunu bulamadı ve CDU'nun yaklaşık yirmi yıldır karşı karşıya olduğu muhtemelen en ağır kriz karşısında sorumluluğu üstlendi. Parti genel başkanlığı ve başbakanlığın hızla yeniden tek bir elde toplanması talebini de içeren bu istifa Merkel'in sonunu hızlandırabilir. Ve böylece Büyük Koalisyonun da...”
DW / EC, BK
©Deutsche Welle Türkçe