Barış Ödülü AB'nin
12 Ekim 2012Komite, AB’nin ve öncüllerinin 60 yıl boyunca Avrupa’da barış, uzlaşma, demokrasi ve insan haklarının gelişimine verdiği katkıya vurgu yaptı.
Nobel Barış Ödülü en son 2007 yılında Al Gore ile birlikte bir kuruma, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne gitmişti. Norveç Nobel Komitesi 5 yıl aradan sonra Barış Ödülü için bu sefer tek başına bir başka kurumu, Avrupa Birliği’ni ödüle layık gördü. Komite yaptığı açıklamada, iki savaş arasında Norveç Nobel Komitesi’nin Almanya ve Fransa arasında barışa hizmet eden kişileri ödüllendirdiğini, 1945 yılından bu yana bu barış durumunun bir gerçeklik haline geldiğini vurguladı. Almanya ve Fransa’nın 70 yıllık bir dönem içerisinde üç kere savaştığını ancak günümüzde böyle bir savaşın akla gelmeyeceğini belirten Komite, bu durumun iyi niyetli çabalar ve ortak bir güvenin inşa edilmesi ile tarihî düşmanların yakın dostlar olabileceğini gösterdiğini kaydetti.
Ödülde Türkiye’nin AB üyeliği vurgusu
1980’lerde Yunanistan, Portekiz ve İspanya’nın AB’ye katıldığına işaret eden Komite, demokrasinin birliğe katılım koşulu olduğunun da altını çizdi. Berlin Duvarı’nın yıkılmasının çeşitli Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için AB üyeliği yolunu açtığı ve bunun Avrupa tarihinde yeni bir dönemin kapısını araladığı vurgulandı. Böylece Doğu ile Batı arasındaki bölünmenin ortadan kalktığına, demokrasinin güçlendiğine ve birçok etnik temelli milliyetçi çatışmanın yatıştığına işaret edildi. Hırvatistan, Karadağ ve Sırbıstan’ın AB ile ilişkilerinin Balkanlardaki barış ve uzlaşma sürecini güçlendirdiği de belirtildi.
Komite’nin yaptığı açıklamada Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili ifadeler de söz konusuydu. Norveç Nobel Komitesi, geçtiğimiz 10 yılda Türkiye’nin AB üyeliği olasılığının ülkedeki demokrasi ve insan haklarını geliştirdiğini ifade etti.
“Krize değil barışa odaklanalım”
Komite yaptığı açıklamada Avrupa Birliği’ne yönelik çağrı niteliğinde kimi ifadeler de kullandı. Komite, Avrupa’nın ekonomik zorluklar ve sosyal huzursuzluklar yaşadığı bir dönemde AB’nin en önemli olan sonuca; barışa, demokrasi ve insan haklarına odaklanmasını dilediklerini belirtti. Birliğin çalışmalarının "uluslar arasındaki kardeşliği" ve “barış kongreleri” ile benzer nitelikteki çalışmaları yansıttığını belirten Komite, bu kriterlerin, 1895’te Alfred Nobel’in Barış Ödülü için atıfta bulunduğu kriterler olduğunu da ekledi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, Reuters, SO/EC