1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NASA yeni gezegenler peşinde

Arthur Landwehr10 Eylül 2004

”Bizimkine benzeyen gezegenlerin peşindeyiz.” NASA’da çalışan bilim adamları, Amerikalı uzay araştırmacılarının son keşfini bu sözlerle tanımladı. Uzayda son keşfedilense, güneş sistemi dışında iki yeni gezegen. Uzayla ilgili son gelişmeleri Arthur Landwehr derledi...

https://p.dw.com/p/AagG
NASA'daki bilim adamları güneş sistemi dışında iki yeni gezegen keşfetti...
NASA'daki bilim adamları güneş sistemi dışında iki yeni gezegen keşfetti...Fotoğraf: AP

Amerikan Uzay Araştırma Merkezi NASA’daki bilim adamları, son keşiflerinden çok memnun. Çünkü, güneş sistemimiz dışında kalan iki yeni gezegen keşfedildi, çok küçük iki gezegen. Buna rağmen biri dünyanın 18, diğeri de 21 katı büyüklükte. Ama NASA, teknolojinin gelişmesiyle yakın gelecekte dünya boyutlarında bir gezegen de keşfedilmesinin olanaklı olduğuna giderek daha fazla inanıyor.

NASA’da çalışan bilim adamlarından Paul Buttler, ”Şu anda, dünyaya benzeyen gezegenleri henüz tam göremesek de, onların büyük kardeşlerini görebildiğimiz geçiş bölgesindeyiz” diyor. Buttler, yeni keşfedilen iki gezegenin uzayda müthiş bir sürat yaptığını da anlatıyor. Kendi güneşlerinin etrafında bir tur atmak için sadece 2,5 güne gerek duyuyorlar. Bilindiği gibi dünya bir turu tam 365 günde tamamlayabiliyor.

İki gezegenden biri, dünyadan yaklaşık 50 ışık yılı uzaklıkta, Aslan takımyıldızına dahil, Kızıl Cüce olarak anılan görece soğuk bir yıldızın yörüngesinde. Diğeri, 41 ışık yılı mesafede, Akrep takımyıldızında yer alan "55 Cancri” adlı, güneşe benzeyen yıldızın etrafında dönüyor. Bilim kadını Barbara McArthur, bunun özelliğinin, ilk kez en az dört gezegenlik bir sistemine sahip yabancı bir yıldızın ortaya çıkarılmış olması olduğunu vurguluyor.

Doğrudan gözlemlemek olanaklı değil

Bundan birkaç yıl öncesine kadar astronomi, görülebilen yıldızlarla sınırlıydı. Yani güneşler ve uzak galaksilerle. Fakat kendileri ışık saçmayan gezegenler bu mesafeden görülemiyordu. Aradan geçen sürede, bu tür güneş etrafında dönen gezegenlerden 135’ini ve ayrıca gazdan ibaret bazı gezegenleri belirlemek olanaklı oldu. Ama bunların hepsi dünyadan çok daha büyük. Yaklaşık Jüpiter boyutlarında.

Fakat, son keşfedilenler de dahil, bu gezegenleri doğrudan gözlemek ve araştırmak olanaklı değil. Paul Buttler, bunların ancak gölgelerini izleyebildiklerini belirterek, ”Gezegen, kendi çekim gücüyle yıldızı çekiyor. Bu da görüntünün titremesine yol açıyor. Biz, tıpkı arabaların hızını ölçmek için polislerin de yaptığı gibi, bu titremenin ikiye katlanan etkisini izliyoruz" diyor.

Bilim adamlarının bundan sonraki hedefiyse, daha duyarlı ve uzaya yerleştirilmiş teleskoplarla, Dünya‘ya benzer bir yaşamı barındırabilecek gezegenler aramak ve bunların bileşimini doğrudan incelemek.