Öfke psikolojisi
23 Eylül 2012Hz. Muhammed’i küçük düşürmek isteyen tartışmalı film, İslam ülkelerinde büyük infiale yol açtı. Binlerce kişinin katıldığı gösterilerde çoğu kez şiddet olayları meydana geldi, onlarca kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
El Hayat gazetesine göre Müslüman ülkelerdeki bu protesto gösterilerinin şiddet olaylarına dönüşmesinin nedeni din değil, onlarca yıldır süren baskıcı rejimler. Gazete yayımladığı son başyazıda, Arapların yıllarca baskı altında yaşadığını, İslam karşıtı filme karşı yapılan son gösterilerin bir boşalma aracı olduğunu kaydediyor. El Hayat’a göre protestoları tetikleyen olayın şüphesiz dinle ilişkisi var, ancak gösterilen tepki, “dini inancın bir ifadesi değil, karmaşık bir tarihi, siyasal ve toplumsal çatışma durumunun ifadesi.”
‘Kırılgan bir dönemdeyiz'
Suriyeli entelektüel Sadık El-Azim’e göre, bugün Arap ve İslam toplumları oldukça kırılgan bir dönemden geçiyor ve kitleler çok kolay bir şekilde galeyana gelebiliyor. DW'nin sorularını yanıtlayan El-Azim, “Böyle hassas bir dönemde, önemli sembollere saldırılması kitlelerin şiddetle tepki vermesine, patlamasına yol açabiliyor. Ancak bunlar, önceden planlanan tepkiler değil. Sokaktaki insanın gösterdiği tepkiler.”
El-Azim'e göre gösterilerin asıl hedefi de Batılı devletler değil, protestocular sonunda öfkelerini kendi hükümetlerine yöneltiyor.
Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nde ders veren siyaset bilimci Cemal Sultan ise sokağa dökülen kitlelerin büyük kısmının alt sınıflardan olduğuna dikkat çekiyor. Sultan, öte yandan gösterilerin hedeflenenden daha az insanı meydanlarda topladığına da işaret ediyor.
Selefiler krizi kullanıyor
Mısır'da oluşan yeni siyasi tabloda kendilerini karar süreçlerinden dışlanmış hisseden Selefiler, protesto gösterilerinde başı çekiyor. Siyaset bilimci Cemal Sultan'a göre Selefiler, sokağa dökülen kitleler üzerinden güç toplamayı ve bu şekilde siyasi etkilerini artırmayı planlıyor.
Bazı gösterilerin örgütlü olmadan kendiliğinden geliştiğini, ancak bazı grupların bu gösterileri yönlendirmeye çalıştığını belirten Sultan, “Bazı Selefi gruplar yeni özgürlük ortamından yararlanıyor. Daha önce bastırılıyorlardı. Şimdi ise açıkça Müslüman Kardeşler'e hatta yönetime muhalefet edebiliyorlar” görüşünü dile getiriyor.
'Hükümetler yönlendiriyor'
Tunuslu blog yazarı Lina Ben Mhenni, hükümette temsil edilen Nahda Hareketi'nin sistematik bir şekilde ülkeyi İslamlaştırmaya çalıştığını, çözemediği ekonomik ve sosyal sorunlar üzerinden dikkatleri uzaklaştırmak için Selefiler'in şiddet içeren protesto gösterilerini yönlendirdiğini öne sürüyor.
Tunuslu avukat Raja Sakrani de göstericilerin Tunus'taki ABD Büyükelçiliği'ne çok kolay bir şekilde girebildiğine dikkat çekerek, İçişleri Bakanlığı'nın önlem almamasının, hükümetin protestolardaki rolü konusunda soru işaretleri yarattığını kaydediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kersten Knipp / A. Şimşek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu