1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Liedtke: MİT'in faaliyetlerine göz yumuldu

29 Mart 2017

DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Alman güvenlik uzmanı Liedtke, Alman makamlarının MİT'in faaliyetlerine göz yumduğunu söyledi. Liedtke, MİT'in faaliyetlerinin yeni değil yoğunluğunun arttığını ifade etti.

https://p.dw.com/p/2aFwh
Symbolbild Deutschland - Türkei
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/P. Zinken

MİT'in Almanya’da kapsamlı istihbarat faaliyetlerinde bulunduğunun ortaya çıkması Ankara-Berlin hattında yeni bir krize yol açtı. Alman Güvenlik uzmanı Dr. Bernd Liedtke, skandalın perde arkasını ve bundan sonra yaşanabilecek gelişmeleri DW Türkçe'ye değerlendirdi. Liedtke, Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Kuzen Ren-Vestfalya eyaletinde 40 yıldan uzun süre polis teşkilatında görev yapmış, Türkiye’deki güvenlik birimleri üzerinde akademik araştırmalar yürüten, aynı zamanda Almanya’da uyum ve güvenlik konularındaki çalışmalarıyla tanınan bir isim.

DW Türkçe: Türkiye Almanya'da istihbarat faaliyetleri yürütüyor mu?

Dr. Bernd Liedtke: Türkiye yıllardır Almanya’daki Türk toplumu içerisinde faaliyet yürütüyor, bu casusluk olarak da tanımlanabilir. Alman makamları bundan şüpheleniyor ya da biliyorlardı ve bu faaliyetlere göz yummayı tercih ettiler. Bu faaliyetler yeni değil ama yoğunluğu arttırıldı.

DW Türkçe: MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın BND Başkanı Bruno Kahl’a verdiği dosyanın içerdiği bilgilerin, fotoğraf ve video kayıtlarının, Türkiye’nin Almanya’da yürüttüğü istihbarat faaliyetlerini gözler önüne serdiği, bizzat belgelediği belirtiliyor. Türk tarafı bunu neden yapmış olabilir?

Liedtke: Fidan’ın bunu hangi niyetle yaptığını bilmiyorum. Türk istihbarat teşkilatının saflığı mı yoksa bir strateji mi? Bilmiyorum. Ama çok, çok tuhaf olduğu kesin.

DW Türkçe: Alman hükümet üyeleri ve istihbarat kuruluşları uzun süredir Türkiye’nin faaliyetlerinden rahatsız olduklarını açıkça ifade ediyor. Buna rağmen Türk tarafının böyle bir dosyayı iletmesi bunun ne şekilde yorumlanabileceğini umursamadığı anlamına gelebilir mi?

Liedtke: Ben de Türkiye’nin bunu umursamadığı kanaatindeyim. Türkiye’nin diaspora politikası zaten yıllardır aynı. Türkiye, Türk vatandaşı olsun olmasınlar, Türkiye kökenlilere yurttaş olarak bakıyor. Bu nedenle başkonsolosluklardan da yapılan casusluk yeni bir durum değil. Yurtdışı Türkler Başkanlığı diye bir kurum var. Bu kurumun görevi diasporadaki Avrupalı Türklerle ilgilenmek. Bu nedenle Türkiye kökenliler gözetim altında ve hükümet politikalarına ve daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikalarına biat etmeleri bekleniyor. Bu bakış açısı ışığında Türkiye gözetlemeyi, izlemeyi meşru görüyor.

DW Türkçe: Verilen listede Sosyal Demokrat Partili Federal Meclis milletvekili, Türkiye-Alman Dostluk Grubu Başkanı Michelle Müntefering ve Hristiyan Demokrat Partili bir eyalet milletvekilinin de isimlerinin yer aldığı yönünde haberler var. Ne diyorsunuz?

Liedtke: Bu inanılmaz. Nutkum tutulmuş durumda, şaşkınlık içerisindeyim. Kendisini kişisel olarak da tanıyorum. Kendisi Türkiye’yi çok iyi tanır, yüzü Türkiye’ye dönük olan bir kadındır. Sosyal Demokrat Partili ve CHP’ye yakın, AKP’ye eleştirel bakan bir isim. Belki bu, bu durumu açıklıyordur.

DW Türkçe: Gülen konusunda iki tarafın görüş ayrılığı açık. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Liedtke: Ben darbe girişiminden bir yıl önce, yaptığım sunumlarda, Gülen hareketinin Almanya’da Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından izlenmemesinin şaşılacak bir durum olduğunu söylemiştim. Fethullah Gülen kitaplarında açıkça İslami bir demokrasi istediğini, Almanya’da dâhil güçler ayrılığına karşı olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle Almanya’daki eğitim kurumları sadece eğitime değil, ağırlıklı olarak endoktrinasyona da hizmet ediyor. Bu nedenle tartışma hiç hoşuma gitmiyor, BND Başkanı’nın Gülen hareketini bu kadar olumlu bir yere konuşlandırması beni şaşırtıyor. Gülen hareketi artık nihayet gözetim altına alınmalı.

DW Türkçe: Türkiye’nin istihbarat faaliyetleri biliniyor diyorsunuz. O zaman Almanya’da istihbarat faaliyetlerine karşı koymada sorun mu var yoksa Almanya bu meseleyle nasıl baş edileceği mi bilmiyor?

Liedtke: Bu meseleyle nasıl başa çıkılacağı bilinmiyor. Ayrıca son yıllarda görmezlikten gelmek tercih edildi, görmek istenmedi.

DW Türkçe: Türk tarafının verdiği dosya ışığında Almanya’da bu istihbarat faaliyetlerinin kimin tarafından, ne zaman, nerede yürütüldüğünün ortaya çıkarılabileceği belirtiliyor. Bu süreç nasıl işler ve nasıl sonuçlanabilir?

Liedtke: MİT’e çalışan 6 bin muhbir olduğunu okudum. Bu kişiler Türk toplumu içerisinde yer alıyor. Bu bulgu sadece arınmayı değil konunun aydınlatılması zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Ve Türkiye’nin faaliyetleri artık son bulmak zorunda. Türkiye’ye neyin mümkün olduğunu ve neyin olmadığını açıkça söylemek gerekiyor. Mülteci mutabakatı nedeniyle bunun yapılmadığı izlenimini taşıyorum.

DW Türkçe: Federal Başsavcılık soruşturma başlattı. Öte yandan Almanya’nın bilgisi dâhilinde burada görev yapan, akredite Türk istihbaratçıların sınır dışı edilmesi yönünde çağrılar var…  Bu süreç nasıl gelişir?

Liedtke: Federal Başsavcılık soruşturma başlattı. Bu yönde siyasi baskı olduğunu da tahmin ediyorum. Eğer suçları kanıtlanırsa, ilgili kişilerin sınır dışı edilmesi gerekir. Ama Alman siyasetinin buna yanaşmadığı, ürktüğü yönünde izlenime sahibim. Lütfen 90’lı yıllarda, Alman otoyollarındaki gösterileri, PKK yanlılarının otoyolları kapattıkları dönemi hatırlayın. Alman hükümeti binlerce Türkiye kökenlinin sokaklara çıkmasından, iç barışın tehlikeye sokulması ihtimalinden çekiniyor. Bu nedenle sınır dışı etmek yerine daha kısa, daha sakin yol tercih ediliyor. Doğrusu sınır dışı edilmeleridir ama bunu şu an olası görmüyorum.

DW Türkçe: Türklerin sokağa çıkması endişesinden söz ettiniz. Bu kulislerde çok dile getiriliyor. Kaygının kaynağı ne?

Liedtke: Görüşmelerde bunu sürekli duyuyoruz. Bu Alman hükümetinin de kaygısı. Almanya’da gösteriler düzenleneceği ve kentlerimizde iç barışın zarar göreceği yönünde… AKP yanlıları gergin ve iyi örgütlü olarak görülüyor. Büyük korku Almanya’da şiddete de evrilmesinden endişe edilen gösteriler düzenlenmesi. Siyasetin büyük endişesi işte bu.

DW Türkçe: Bu gerilimin güvenlik ve istihbarat birimleri arasındaki işbirliğine etkisi ne olur?

Liedtke: İstihbarat teşkilatları arasındaki işbirliğinin ağır zarar gördüğü kanaatindeyim. Bunun istihbarat paylaşımına etkisi olduğunu, İslamcı teröristler hakkında bilgilerin bugüne kadar olduğu gibi Türkiye tarafından akmayacağı kanaatindeyim. Fidan açısından bu büyük bir güven bunalımı, bu kendisi için olduğu kadar MİT için de çok ağır bir durum. Bunun Türk-Alman ilişkilerine etkileri olacaktır. AKP Almanların canını acıtmak için vesile arayacaktır. Bir şey gelecektir. Bundan şüphem yok. Karşılıklı can acıtma süreci devam edecek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çekmecesinde hazır tuttuğu bir şeyler olduğundan eminim.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal / Berlin