050809 Frauen Internet
5 Ağustos 2009Her ne kadar Alman basınında feminist tartışmalar gitgide gözden düşse de, internette bu konuya duyulan ilgi her geçen gün artıyor. Araştırmalar pek çok kadının, çocuk bakımı ve iş hayatının bir arada yürütülmesi, erkeklerle eşit işe eşit ücret gibi tartışmalarla ilk defa internet ortamında karşılaştıklarını ortaya koyuyor.
"Mädchenmannschaft" yani "Kızlar Takımı" isimli internet platformundan Katrin Rönike, bu nedenle internetteki varlıklarının çok büyük bir önem taşıdığını belirtiyor. Kullanıcılar bu platformda görüş ve dileklerini paylaşma imkânı buluyor.
Kızlar Takımı'nın yaratıcıları bunun dışında, kendi deneyimlerine dayanarak günümüz otuzlu yaşlardaki kadınlarının yaşantısını değerlendirdikleri "Wir Alphamädchen" yani "Biz Alfa Kızları" isimli bir de kitap yazdı. Kitap özellikle genç annelerin iş piyasasında yaşadıkları mağduriyeti ortaya koyuyor.
"Feminizmi sitenin dışına da taşımak lazım"
Kızlar Takımı'nın kullanıcılarından Verena Rygers, feminizmi sitenin dışına da taşımanın önemine dikkat çekti ve bunun için yazılı basına yöneldiklerini belirtti. Rygers şu açıklamayı yaptı: "Basın için de yazıyoruz. Bundan 5-6 sene önce böyle bir olay söz konusu bile olamazdı. İnternet kullanımı bizim gibi genç kadınlara çok güzel bir imkân sağladı. Çünkü hiçbirimiz bir genel yayın yönetmenine gidip de 'Merhaba, hadi genç kadınlar ve feminizm üzerine bir şeyler yap' dememiz mümkün değildi. Biz de elimizdeki medyayı kullandık. Bu medya ise günümüzde internet..."
Twitter'daki bloglardan biri olan "Mädchenblog" yani "Kızlar Blogu"nun yaratıcılarından Svenja Fischer, günümüzde feminizm denince akla artık başka şeyler geldiğini belirtiyor. Fischer'e göre feminizm, hayatın her alanında eşitliğin sağlanması anlamına geliyor. Fischer, "Şu sıralar kürtaj ve diğer feminist konular üzerine sıkça yazılıyor. Birileri çıkıp 'Kızlar Blogu’nu hayata geçirelim, böylece herkes aklından geçeni yazabilsin' fikrini ortaya attı ve bu, feminist camianın en büyük bloglarından biri haline geldi. Kullanım sıralamasında ikinciliğe yükseleceğimiz, hiçbirimizin aklına gelmezdi" şeklinde konuştu.
Kızlar Blog'u başlangıçta geleneksel kadın dergilerine bir alternatif olarak ortaya çıkmış ve ağırlıklı olarak erkekler, makyaj, doğru stil seçimi gibi konular işlenmiş.
Özgürce konuşma şansı
Diğer yandan Kızlar Takımı'ndan Katrin Röhnike kullanıcıların anonim kalarak özgürce konuşma şanslarını kullanma imkanı bulduklarına dikkati çekiyor. Röhnike kadınlara şöyle sesleniyor: "Hadi bizimle birlikte yazın. Siz de bir metin yollayın. Politik olun. Siz de politik olabilirsiniz. Aramızda sizi dinleyecek birilerini bulabilirsiniz. Burada başkalarıyla tartışabilirsiniz. İnternetteki farklılık burada yatıyor. Bağlantı kurmak, fikrini ortaya koymak ve şöyle diyebilmek: 'Bu benim görüşüm ve bunu tüm dünyayla paylaşmak istiyorum'. "
Ancak kadın forumları tüm dünyadan erişime açık ve erkekler tarafından da ziyaret edilebiliyor. Siteleri ziyaret eden erkekler çoğunlukla mesaj bırakmayı da ihmal etmiyorlar. Tahminlere göre, bu sitelere kadınlardan on kat fazla erkek yazı gönderiyor. Erkek kullanıcıların gönderdikleri mesajlarsa zaman zaman ağır ayrımcılık ve hakaret unsurları içerebiliyor. İnternet editörleri, örneğin işyerinde kadınlar için kotalar belirlenmesini savunan bir kadının, erkek kullanıcılar tarafından, "Adet dönemindesin galiba" ya da "Uzun süredir biriyle sevişmedin herhalde" gibi hakaretlerle karşılaşabildiklerini belirtiyor.
Bir süre sonra vazgeçiyorlar
Alman Yeşiller Partisi'nin kadın temsilcisi Claudia Schlenker, bloga yazı yazan ve sürekli bu tür hakaret içeren yorumlarla karşılaşan kadınların bir süre sonra öfkelenerek yazmayı bıraktığına dikkat çekiyor. Schlenker bu konuda şu açıklamayı yapıyor: "Ne zaman kadın politikasıyla ilgili bir makale yayımlansa, erkeklerden kötü niyetli, öfkeli yorumlar geliyor. Bazen hangisi online, hangisi gerçek diye düşünüyorum. Ya da bu denli sert tepkilerin nedeni anonim kalabilmek, yaptırımlardan çekinmek zorunda olmadan hareket edebiliyor olmak mı diye. Bu nedenle bloglara yorum yazmaktan kaçınıyorum."
Henriette Wrege / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu