Kuşatma altındaki hayatlar
7 Mart 2014Bin kadar Suriyeli şubat ayında işgal altındaki Humus kentinden ayrılabildi. Humuslular, Beşar Esad birliklerinin kuşatmaya başladığı 2011 yılı mayıs ayından sonra 1,5 yıldan uzun bir süre, kentte yaşananlara göğüs görmek zorunda kaldı. Ancak etraflarındaki çember gittikçe daraldı. Sonunda kimse kentten çıkamaz hale geldi. Kimse de kente giremedi. Esad birlikleri kente yardım ulaştırılabilecek hatları da sistematik olarak kesti. Kent sakinleri ne gıda maddesi ne de yakıta ulaşabildi. Kaynaklar tükenirken insanların durumu da gittikçe kötüleşti.
Suriye'de 15 kent ya da kasaba kuşatma altında. Bazıları Esad birlikleri bazıları da cihatçı muhalif gruplar tarafından. BM İnsan Hakları Konseyi, kuşatma altındaki bölgelerde yaşayan Suriyelilerin durumuna ilişkin hazırladığı raporda yaşananlara dikkat çekti. BM Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Sergio Pinheiro, “Bu raporda hükümet güçleri ve muhtemelen milislerin de sivillere yönelik nasıl kapsamlı saldırılar düzenlemeye, sistematik olarak cinayet, işkence, tecavüz ve kaybetmeler gibi insanlığa karşı suçlar işlemeye devam ettiklerini belgeliyoruz” şeklinde konuştu.
Rapor ayrıca diplomatik çabaların şu ana dek başarısız kaldığı savaştaki şiddetin mantığına da dikkat çekiyor. Cenevre-1 ve Cenevre-2 konferanslarında Esad yönetimi ve muhalefet güçleri arasında en küçük bir uzlaşma bile sağlanamadı. Her iki taraf da tüm kartlarını masaya koyarken, savaşın sona ermesinin ancak taraflardan birinin diğeri üzerinde zafer elde etmesiyle mümkün olacağı ortaya çıktı. Bu mantığın giderek gaddar bir tutuma yol açtığı vurgulanan raporda, şiddetten en çok sivillerin etkilendiğine işaret ediliyor.
BM raporunda, hükümet birliklerinin yardım malzemesi nakliyatını bazı bölgelerde ya tamamen durdurduğu ya da sınırlandırdığı belirtiliyor. Ayrıca yaralı muhalif güçlerin tedavi edilmesinde kullanılabileceği gerekçesiyle cerrahi aletlerinin de kentlere sokulmasına izin verilmediği ifade ediliyor.
'Yaprak ve çimen yiyorlar'
Sistematik kuşatmanın gıda maddesi kıtlığına da yol açtığı belirtilen raporda, bu durumun özellikle Şam'ın güneybatısındaki Muademiye kasabasında dramatik sonuçlara yol açtığına atıfta bulunuldu. Rapora göre, bölge sakinleri pirinç ve buğday stokları tükendiği için zeytin, yaprak, çimen ve baharatlarla besleniyor.
Hükümet birlikleri dışında diğer gruplarca kuşatılmış kentlerde de durumun benzer derecede vahim olduğu, bu grupların da yardımların ulaştırılmasına izin vermediği kaydedildi. BM Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Pinherio, kuşatmaların özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğuna dikkat çekti: “Çatışma çocuklara karşı şiddeti de artırıyor. Çünkü çocuklar erken yaşta evlilik, cinsel şiddet ya da tecavüzlere maruz kalıyor. Çatışma olunca bunlar daha da kötüleşiyor.“
Raporun sonunda insani yardımların da azaldığına dikkat çeken uzmanlar, yardım ve gıda maddelerinin kuşatma bölgelerine girmesine izin verilmesi ve insan haklarına riayet edilmesi çağrısında bulunuyor.
©Deutsche Welle Türkçe
Kersten Knipp / Başak Sezen
Editör: Hülya Schenk