Krizin gölgesinde seçim
15 Şubat 2013Büyük ekonomik problemlerle boğuşan küçük ada devleti Kıbrıs, pazar günü yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Uzun bir süreden sonra ilk kez Güney Kıbrıs’taki seçimlerde adanın bölünmüşlüğü değil, ekonomik sorunlar belirleyici olacak.
2009 yılı seçimlerini belirgin bir oy farkı ile kazanan Devlet Başkanı Dimitris Hristofyas, bu kez başkanlığa adaylığını koymadı. İktidardaki AKEL partisinden Sağlık Bakanı Stavros Malas devlet başkanlığına aday gösterildi. Ancak son kamuoyu yoklamaları Malas’ın şansının düşük olduğunu gösteriyor. Seçimin en güçlü adayı olarak ise Annan Planı‘na destek vermesiyle tanınan, muhafazakâr Demokratik Uyarı Partisi (DİSİ) Genel Başkanı Nikos Anastasiadis görülüyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre daha önce hiçbir bakanlık tecrübesi bulunmayan, hukukçu Anastasiadis, oyların yüzde 40’ını alacak gibi görünüyor. Malas’a verilen destek yüzde 24’lerde kalıyor.
Seçimlerin ikinci tura kalması bekleniyor
Bununla birlikte Kıbrıs’ta kamuoyu yoklamaları her zaman güvenilir sonuçlar vermiyor. O nedenle üçüncü bir ismin bir sürprize yol açabileceği de hesaba katılıyor. Eski Dışişleri Bakanı Yorgo Lilikas, kendisini ‘halkın adayı‘ olarak niteliyor. Lilikas’ın ulusalcı sağ duruşu ile oyların yüzde 20’sini alması bekleniyor.
Eğer bir sürpriz olmazsa seçimlerin ikinci tura kalması, ikinci turun da 24 Şubat’ta yapılması bekleniyor. Görevini devredecek olan Devlet Başkanı Hristofyas, veda mesajında AB ülkeleri içerisinde bir dayanışma eksikliğinden bahsetti ve makamını “kızgınlık içerisinde” bıraktığını dile getirdi. Zira Rum yönetimi 2012 yazından bu yana AB, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu ile iflasın eşiğindeki ada ülkesi için kredi programlarını görüşüyordu. Troyka ile pazarlık son derece çetin geçmiş ve ancak kasım ayında mutabakat sağlanabilmişti. Yine de alınan kararların bir somutluk kazandığı söylenemez. Bunlar arasında Kıbrıs’a verilecek acil kredinin miktarı da bulunuyor, fakat bu rakam halen belirsizliğini koruyor.
Kara para aklama suçlamaları
Rum yönetiminin bazı Avrupalı ortaklarına göre Kıbrıs’a yapılacak yardım paketinin onaylanması geciktiriliyor. Buna, ülkenin kara para aklamaya karşı yeterince sert önlemler almaması gerekçe gösteriliyor. Bu suçlamaları iktidardaki AKEL Partisi’nin Avrupa Parlamentosu Üyesi Kyriakos Triantafyllidis geri çeviriyor ve şunları kaydediyor: "Bu iddialar kabul edilemez ve asılsızdır. Kıbrıs kara para aklamaya karşı çok sert yasalar çıkardı. Bence bu konu Almanya’da ve başka AB ülkelerinde seçim kampanyasına malzeme olarak kullanıyor. Seçimlerden sonra Kıbrıs’a yönelik bu suçlamaların kaybolacağından eminim."
Sürpriz dayanışma
Kıbrıs’ta yadırganan bir şekilde, Avrupa yanlısı muhafazakârlar ile tasarruf önlemlerine sıcak bakmayan libareller bir koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaştı. Oysa bundan 10 yıl kadar önce birbirlerinin neredeyse düşmanı gibiydiler. O dönemde ülkenin siyasi güçleri Kıbrıs sorununun çözümüne getirilen Annan Barış Planı konusunda birbirlerine ters düşmüşlerdi. Muhafazakârlar bu plana destek verirken, dönemin Devlet Başkanı Demokratik Parti lideri Tasos Papadopulos bu planı reddetmiş ve halkın yapılan referandumda bu plana 'hayır' demesini talep etmişti. Nitekim Kıbrıslı Rumlar da bunu yerine getirmişti. Şimdi ise bu iki partinin hükümet ortağı olması söz konusu.
Ancak Demokratik Partili politikacı Antigoni Papadopoulou bu işbirliğine şöyle açıklık getiriyor: "O dönem Annan Planı nedeniyle şiddetli tartışmalarımız olmasına rağmen, bugün Nikos Anastasiadis’i destekliyoruz. Zira kendisi bize reddedilen bu planı bir daha masaya getirmeyeceğine söz verdi. Hatta ne o zamanki haliyle ne de yepyeni bir biçimde… Partimiz verilen bu sözü ciddiye alıyor."
© Deutsche Welle Türkçe
Yannis Papadimitriu / Başak Demir
Editör: Başak Özay