1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kredi derecelendirme kuruluşları geç mi tepki verdi?

Ajanslar22 Ağustos 2007

Amerikan emlak piyasasında başlayan ve dünya borsalarına sirayet eden mali kriz nedeniyle kredi derecelendirme kuruluşları da eleştirilere maruz kaldı.

https://p.dw.com/p/BWlb
Reyting ajansları, çıkar çatışmaları nedeniyle uyarıları göz ardı etmiş olmakla suçlanıyor.
Reyting ajansları, çıkar çatışmaları nedeniyle uyarıları göz ardı etmiş olmakla suçlanıyor.Fotoğraf: AP

Kredi derecelendirme kuruluşları, yalnızca şirketlerin değil ülkelerin geleceği bakımından da önem taşıyan kurumlar. Ekonomik durumları analiz ederek kredi notu veren derecelendirme kuruluşları, bir başka ifadeyle rating ajansları, dünya mali piyasalarını etkileyen son krizde nedeniyle de, pek iyi ve olumlu şekilde olmasa da, yeniden gündeme geldi.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun iç piyasalardan sorumlu yetkilisi Charlie McCreevy, kredi derecelendirme kuruluşlarının somut uyarıları göz ardı ederek Amerikan konut piyasasında gelişen krize zamanında tepki göstermemekle suçluyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de bu yöndeki kuşkuların araştırılacağını, rating ajanslarına çıkar çatışmalarının yön verip vermediğine açıklık getirileceğini kaydediyor. Alman borsa aracı kuruluşu Hauck&Aufhaeuser’in yöneticilerinden Fidel Helmer, kredi derecelendirme kuruluşlarının tespitlerine her zaman kuşkuyla yaklaştığını söylüyor.

Asya krizi örneği

Alman Borsa Yatırımcıları Derneği’nden Ulrich Hocker ise 90’lı yılların sonunda Asya’da ortaya çıkan mali krizi uluslararası derecelendirme kuruluşlarının kötü deneyimine örnek gösteriyor. Hocker’e göre “Asya’da yaşanan mali kriz, aslında kredi derecelendirme kuruluşlarının bir sorunuydu. Rating ajanslarının dün iyi notlar verdiği bu ülkeler ertesi gün iflaslarını açıkladı”.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının son krizde oynadıkları rol uluslararası piyasalarda hala tartışılıyor. Bir taraftan derecelendirme kuruluşlarının başarısızlığa uğradığını iler sürülürken, öne çıkan bir başka görüş olayda rating ajanslarının art niyetini arıyor. Ulrich Hocker, krizden ders çıkarmanın önem taşıdığını vurguluyor.

Hocker, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının çalışma ve karar verme usullerine açıklık getirmeleri, daha saydam olmaları gerekiyor. Ayrıca, konuları Almanya ve Avrupa açısından değerlendirilebilecek ajanslara ihtiyacımız var. Bu noktayı önemsiyor ve bunun Amerikalı derecelendirme kuruluşlarına olan bağımlılığımızı azaltacağına inanıyorum” diyor.

Close Brothers Seydler borsa aracı kurumundan Oliver Roth, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının büyük bir oyunun sıradan bir oyuncusu olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydediyor: “Burada sağlıklı bir şekilde düşünmeyi hiçbir zaman bir kenara bırakmamak gerekiyor. Yüksek kazanç oranı yüksek risk, düşük kar oranı ise düşük kar demektir. Bu kural, 100 yıl geçse de geçerliliğini korumaya devam edecek.”