Kopenhag'da son aşamaya gelindi
16 Aralık 2009Son aşamaya gelinen Dünya İklim Zirvesi'nde, 192 ülkenin çevre bakanları iklim sözleşmesinin devlet ve hükümet başkanlarının imzasına sunulmak üzere hazır hale getirilmesi için çabalıyor. Ancak sanayileşmiş ülkeler ile kalkınmakta olan ülkeler arasında görüş ayrılıkları uzlaşmayı güçleştiriyor. ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya Devlet Başkanı Dimtiri Medvedev gibi liderlerin ise Perşembe günü zirveye katılması bekleniyor.
İki konu öne çıkıyor
7 Aralık’tan bu yana devam eden Dünya İklim Zirvesi üç gün sonra sona erecek. Son aşamaya gelinen zirvede müzakereler çevre bakanları düzeyinde yürütülmeye başlandı. Bakanlar, devlet ve hükümet liderleri Kopenhag’a gelmeden önce hazırlıkları son aşamaya getirmek istiyor.
Zirvede, geçerlilik süresi 2012 yılında dolan Kyoto Protokolü’nün yerini alacak, küresel ısınmaya ve ülkelerin karbondioksit emisyonlarına sınırlama getiren uluslararası bir sözleşme üzerinde uzlaşmaya varılması hedefleniyor. Sözleşmede alınacak önlemler ile küresel ısınmanın iki derece ile sınırlandırılması amaçlanıyor. Ancak henüz bu yönde somut bir ilerleme kaydedilmedi. Müzakerelere, kalkınmakta olan ülkeler ile sanayileşmiş ülkeler arasındaki görüş ayrılıklarının gölgesi düşüyor.
Tartışmalarda özellikle iki konu öne çıkıyor, ilki iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan kalkınmakta olan ülkelere yapılacak finansal yardımlar, diğeri ise emisyon değerlerinin baz alınacağı yıl. Zira karbondioksit emisyonu değerlerinde 2020 yılına kadar yüzde 20 ila 30 oranında bir azalma hedefleyen Avrupa Birliği 1990 yılını baz alırken, ABD ise 2005 yılını baz alarak yüzde 17’lik bir azalma öngörüyor.
"Karşılıklı suçlama dönemi geride kaldı"
İklim değişikliği ile mücadelede Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte kilit rol oynayan Çin, sanayileşmiş ülkeleri, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’ni yeterince çaba göstermemekle eleştirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “sanayileşmiş ülkelerin finansal yardım yapmakla yükümlü olduğunu savunuyoruz” dedi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon ise, karşılıklı olarak birbirini suçlama döneminin geride kalması gerektiğini belirterek, esas hedefin iklim sözleşmesinin kabul edilmesi olduğunun altını çizdi: “Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Dünyanın bizden ne beklediğini biliyoruz. Bizim görevimiz de ortak çıkarlarımıza uygun düşen bir anlaşma imzalamak. Sera etkisi yaratan gaz emisyonunu azaltan bir anlaşma. En hassas olanları koruyan, çevreci kalkınmayı ve büyümeyi güvence altına alan bir anlaşma…”
ABD'nin desteğine vurgu
Almanya Başbakanı Angela Merkel, müzakerelerin tıkanmasından duyduğu endişeyi dile getirirken, Almanya Çevre Bakanı Norbert Röttgen ise zirvede uzlaşmaya varılacağına inandığını belirtti. Bakan, Kyoto Sözleşmesi’ne taraf olmayan ülkelerin desteğine ihtiyaç olduğunu söyledi: “Bu müzakerelerde önemli olan, sanayileşmiş ülkeler ile kalkınmakta olan ülkeler arasındaki güven sorununu ortadan kaldırarak, sanayileşmiş ülkelerin karbondioksit emisyonlarını azaltmak için iddialı hedeflerden yana olduğunu, sorumluluktan kaçmadığımızı göstermek. Herkesin desteğine ihtiyacımız var, sadece Kyoto sözleşmesine taraf olanların değil, özellikle de Kyoto Sözleşmesi’ne taraf olmayan Amerika Birleşik Devletleri’nin.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Özay
Editör: Beklan Kulaksızoğlu