Zivilgesellschaft macht mobil
17 Aralık 2009Danimarka’nın başkenti Kopenhag'daki dünya iklim konferansında, konferans binası önünde olup bitenler, müzakerelerden daha fazla ilgi topluyor. İklim zirvesinin organizatörleri sokağın baskısına karşı olmadıklarını ve gösterilerin, salonda anlaşmaya varılmasına yardımcı olmasını umduklarını belirtmekteydiler. Ancak sivil toplum örgütlerinin Danimarka başkentindeki gösterilerinin organizasyonu tehlikeye sokacak kadar aşırıya kaçacağını kimse tahmin etmemişti.
Şimdiye kadar hiçbir iklim konferansı bu kadar sivil toplum örgütü mensubunu cezbetmemişti. 15 bin kişi kapasiteli Kopenhag’daki konferans sarayına girmek için başvuruda bulunanların sayısı 46 bini aşıyordu. İlgi çok fazla olduğundan çoğu ziyaretçi kapıdan çevirildi. Sivil toplum kuruluşlarıyla diğer gözlemcilere bilet kontenjanı ayrılmıştı. Giriş kartı olmayan, salonun izleyici bölümüne alınmıyordu.
Sivil toplum örgütleri çaresiz
Çok para harcayarak Kopenhag'a gelen sivil toplumculardan "Dünyanın Dostları" adlı örgütün sözcüsü Marlai, çaresiz kaldıklarını söylüyor:
Marlai, “Burada çalışmak imkansız. Bu da öncelikle Afrikalı heyetlerin zararına oluyor. Az temsilci ile gelen Afrika heyetleri zirvede çalışabilmek için bizden yardım bekliyorlar” şeklinde konuşuyor.
Özel giriş kartı ile de salona giremediğini belirten bu sivil toplum örgütü üyesi, organizasyonun kötülüğünden şikayet ediyor. BM İklim Sekreterliği, buluşmanın bu kadar fazla ilgi göreceğini tahmin edemediklerini ve bazı resmî heyetlerin ve hatta bakanların bile salona girmek için saatlerce kapıda bekletildiğini açıkladı.
İlgi çok kapasite yok
Çaresizliğin tepkileri salonda olduğu kadar salon dışında da kendini gösteriyor. Bütün dünyadan Kopenhag'a gelen iklim eylemcileri konferans salona girmek yerine, sokak gösterileriyle resmî heyetlere baskı yapmayı amaçlıyorlar.
Çarşamba günü konferans binasını basmaya çalışan 2 500 göstericinin yaklaşık yüzde onu polis tarafından göz altına alındı. Zirve nedeniyle yetkileri genişletilen Danimarka polisine yakalananlar, 12 saat sorgusuz sualsiz göz altında tutulabiliyor. Şimdiye kadar bin 500 gösterici bu uygulamadan nasibini aldı. Cumartesi günkü olaylı gösteri sırasında yaklaşık bin kişi polis tarafından yakalanıp saatlerce soğukta bekletilmiş ancak sadece dört militan tutuklanmıştı.
Göstericilere yardımcı olan hukuk danışmanlığından Emilie Tage, göz altına alınanların, polisin muamelesinden şikayetçi olduğu "geçici karşılama noktasında" inceleme yapılması için parlamento ombudsmanına başvurduklarını söylüyor. Tage, göstericilerin saatlerce yemeden, içmeden soğukta bekletilmesine müsamaha edilemeyeceğini belirtiyor. Tage, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Son derece endişe verici bir durum. Özgürlüğümüz kısıtlanıyor ama kimse tutuklanmıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan Danimarka gibi demokratik bir ülke açısından utanılacak bir durum.”
Şeffaflık mı güvenlik mi?
Eylemciler, konferans salonunda da boş durmayıp görüşmelerin yapıldığı podyumu geçici olarak işgal etti. BM’in iklik değişikliğinden sorumlu baş müzakerecisi Yvo de Boer, 20’ler Grubu ya da Avrupa Birliği Zirvesi gibi sıkı koruma altındaki buluşmalarda böyle sahnelerin yaşanamayacağını söylüyor.
De Boer, “Bu nedenle zor bir ikilemle karşı karşıyayım. Dünyanın en şeffaf buluşmalarından biri olmasından ve 45 bin kişiyi konferans yerine çeken bir organizasyonu başarmış olmamızdan gurur duyuyorum. Dünyada, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla düzenlenmiş böylesine büyük başka bir buluşma olmamıştı” diyor.
Yvo de Boer katılımcıların güvenliği ile şeffaflık arasındaki dengeyi korumanın kolay olmadığını da sözlerine ekliyor: “Nihayetinde, güvenlikten sorumlu olan benim. Hem sizin, hem de buraya gelen herkesin güvenliği benden sorulur. Açıklıkla güvenliği dengelemek o kadar kolay değil.”
© Deutsche Welle Türkçe
Helle Jeppesen (Kopenhag) / Çeviri: Ahmet Günaltay
Editör: Murat Çelikkafa