Kayıp aileleri Adalet Kurultayı'nda

12 Eylül döneminde evinden alınan ve bir daha geri dönemeyen oğlu Cemil Kırbayır'ı tam 33 yıl arayan Berfo Ana, Cumartesi Anneleri'nin sembol isimlerinden biri olmuştu. Oğlunun kemiklerinin bulunmasına ömrü yetmeyen Berfo Ana'nın, bayrağını şimdi bir başka oğlu Mikail Kırbayır taşıyor.

Cemil Kırbayır davası, AİHM'e de taşınmış bir dava. Berfo Kırbayır, 2011'de 'yaşam hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlali' gerekçesiyle Türk hükümeti hakkında AİHM'de dava açmıştı. Adalet Bakanlığı, AİHM'e gönderdiği savunmada "Berfo Ana öldü, dava düşsün" mesajı verdi.

DW Türkçe'ye hükümetin savunması sonrası yaşadıkları sıkıntıyı anlatan Mikail Kırbayır, "Bu dava süreci de Türkiye'de yaşanan adaletsizliğin belgesi olmuştur" diyor. Hükümetin, AİHM'e sunduğu savunmada Berfo Ana'nın davayı açtıktan iki yıl sonra öldüğü, varislerinin ise davayı sürdürme yönünde niyetlerini gösteren bir belgenin olmadığını iddia ettiğini hatırlatan Mikail Kırbayır, "Peki biz, biz kimiz. Hükümet bizi görmezden geliyor. Her Cumartesi Galatasaray'dayım, hiç mi televizyon izlemiyorsunuz. Sizin neyden haberiniz var" çıkışında bulunuyor.

Annesi Berfo Kırbayır'ın, 2010'da başbakanlığı döneminde Tayyip Erdoğan'ın buluştuğu Cumartesi Anneleri arasında olduğunu da hatırlatan Mikail Kırbayır, "Devlet; kendi içinde çelişkilerle hareket ediyor. Failleri bulmak yerine, gülünç hareketlerle dönüp, dönüp aynı hatayı yapıyor. AİHM'e yapılan savunma tamamen devletin adaletsizliğinin çirkin yüzünü gözler önüne seriyor" diyor.

Annesi Berfo Kırbayır'ı kaybettikten sonra da sürekli Cumartesi Anneleri'yle birlikte hareket ettiğini anlatan ve bu süre içinde CHP'nin de Cumartesi Anneleri'nin yanına gelmediğinden yakınan Mikail Kırbayır, "Kime kızgın olursak olalım, üzgün olursak olalım; adalet istediğimiz için adalet arayanlara destek veriyoruz. CHP de adalet için yollara düşmüşse, biz de onların destekçiyiz" mesajı veriyor.

Kırbayır, gerek AİHM nezdinde gerekse Cumartesi Anneleri ile birlikte kardeşi Cemil Kırbayır'ın faillerini bulmak için tüm girişimlerini sürdürmekten vazgeçmeyeceğini de söylüyor, "Biz, adalette ısrarcıyız. Ölene kadar vazgeçmek yok. Biz öldükten sonra da mutlaka bu ülkede adaletin takipçileri olacak" diyor.

"1,200'den fazla mezarsız insan var"

İkbal Eren de, 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybolan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hayrettin Eren'in ablası. Kendi deyimiyle "Tam 37 yıldır adalet istiyor, arıyor". "Bu ülkede adaletsizliği dibine kadar yaşayan biziz" diyen İkbal Eren, kayıp aileleri olarak sürdürdükleri mücadeleye ülkede hükümet kadar muhalefetin de gerekli desteği vermediğini söylüyor. İkbal Eren, "Adalet arayışımızda ne yazık ki kendisine sosyal demokrat diyenleri de yanımızda göremedik" derken, Türkiye'de gözaltında kayıplar olgusunun 'çok daha ciddi' şekilde ele alınması gerektiğini belirtiyor. Eren, "Bin 200'ün üstünde mezarsız insan var bu ülkede. Karanfil bırakacağımız mezarlar dahi yok. Failler devlet tarafından korunuyor ama biz faillerle yüzleşmek istiyoruz. Adalet aramaktan da vazgeçmeyeceğiz" mesajı veriyor.

Kardeşi, Hayrettin Eren'in ölümüyle ilgili sürdürdükleri adalet arayışında 1986'da bir savcının babasını tehdit ettiğini, "Dilekçeni geri al" diye ısrar ettiğini anlatan İkbal Eren, "Babam davadan vazgeçmedi. Savcı Enver Özdemir davayı açması durumunda koltuğundan olacağını söylemişti. Şimdi durumunu gerçekten merak ediyorum. Biz, tanıklarımıza rağmen dava açamıyoruz. Çelişkilerle dolu adalet sisteminden kurtulmak istiyoruz" diyor.

İkbal Eren ile Mikail Kırbayır, CHP'nin Adalet Kurultayı'nda oluşturduğu Hafıza Sokağı'nda birlikte gezdiler. Faili meçhullerin, katliamların anlatıldığı bu sokakta hatıra fotoğrafı çektirip birbirleriyle sohbet eden Eren ile Kırbayır, "Unutmadık, unutmayacağız ve adalet istemek en doğal hakkımız. Hükümet, bu ülkede adaleti sağlamadıkça huzur ortamı da yaratamayacak. Bir an önce bizim sesimize kulak verilmesi gerekiyor" mesajı verdiler.

27 Mayıs 1995'ten bu yana her cumartesi Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybolan yakınları için adalet arıyor ve faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerinin bulunmasını istiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü