İsviçreli aşırı sağın göçmen açılımı
26 Mayıs 2010İsviçre’deki siyasi partiler göçmen kökenli seçmenleri keşfetti. Göçmenlere yakın siyaset izleyen Sosyalist Parti (SP) bir süre önce oy aldığı kesimi genişletmek amacıyla, özellikle İsviçre’de doğmuş yabancı kökenlileri parti saflarına katma çalışmaları başlatmıştı. Bu çalışmaların sonucunu kısa sürede görmesi, diğer partilerin de dikkatini göçmenler üzerine çevirmesine yol açtı.
Sosyalist Partinin bu yönde uyguladığı politikanın en önemli başarılarından biri Fransızca konuşulan Jura ve Neuchatel kantonlarında, 10 yılı aşkın süredir kantonda ikamet eden yabancılara oy hakkı verilmesinin sağlanması oldu. Bu durum, SP’nin yalnız göçmen vatandaşlar arasında değil, İsviçreli yerli vatandaşlar arasında da güçlenmesine yol açtı.
Bu gelişmeler karşısında, siyasi yelpazenin her iki tarafında yer alan diğer partiler de göçmenlere yakın politikalar izlemeye başladılar. Geçen yıl ilk hareket Hristiyan Toplum Partisinden geldi. Parti göçmenler ve İsviçre’de doğan ikinci nesli parti saflarına katmak amacıyla Luzern kentinde bir pilot proje başlattı.
Aşırı sağın göçmen açılımı
Siyasi yelpazenin en sağında yer alan aşırı milliyetçi ve yabancı karşıtı söylemleriyle hep kamuoyu gündeminde olan İsviçre Toplum Partisi (SVP) de bu akıma tepkisiz kalmadı. Minare yasağı için neredeyse bir yıl geceli gündüzlü çalışan, yaptığı seçim pankartlarında göçmenleri kara koyun olarak niteleyen SVP, şimdiye kadarki politikalarından 180 derecelik bir dönüş yaptı. Önce parti yetkilileri ‘Burka yasağını desteklemiyoruz' dediler, ardından göçmenleri parti saflarına katmak ve İsviçre değerlerini benimsemiş yabancıları İsviçreli yapmak için bir girişim başlattılar.
“Yeni Vatan İsviçre” (Neue Heimat Schweiz) adıyla 60 kişilik çalışma grubu oluşturan parti, göçmenlere kapısını ardına kadar açtığını ilan etti. Çalışma grubunun başına 1999 yılında evlilik yoluyla İsviçre vatandaşı olmuş Luzern Kantonundan federal meclis milletvekili, Slovak asıllı Yvette Estermann getirildi. 22 Mayıs 2010 da yapılan ilk toplantının ardından, hangi tarz göçmeni parti saflarına katmak ve İsviçreli yapmak istediklerini de bir bildirge ile açıkladılar.
İyi göçmen nasıl olur?
SVP'nin bildirgesine göre iyi göçmen olmanın şartları şöyle: "İsviçre’yi her anlamda destekleyecek, bütün toplumsal kaide ve hukuk kurallarına harfiyen uyacak, İsviçre’nin bağımsızlığını savunacak. Avrupa Birliğine girmesini desteklemeyecek, İsviçre’de kaçak ve kanunsuz yollarla oturan, oturmaya çalışan yabancılarla mücadele edecek, kanunsuzluğa karşı sert ve hızlı uygulanan cezalara destek verecek, İsviçre’ye entegre olmayı bir yükümlülük olarak görecek, İsviçre’nin bağlantısız ve bağımsız statüsünü koruma politikasını destekleyecek."
“Biz suça bulaşan göçmenlere karşıyız”
Konu ile ilgili olarak Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlayan İsviçre Toplum Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Silvia Bär, göçmenlere yönelik “Yeni Vatanımız İsviçre” projesinin çok samimi bir uygulama olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “ SVP nin politikasında bir değişiklik yok. Bizim göçmenlerle olan politikamız başından beri aynı. Biz parti olarak İsviçre yasalarına itaat eden, İsviçre ile bütünleşmiş yabancıların her zaman yanındayız. Bir o kadar da suça bulaşan, İsviçre ve İsviçrelileri rahatsız eden göçmenlere karşıyız. Afişlerimizde daha önce kullandığımız kara koyun yabancıları değil suçluları temsil etmekteydi. Ama yanlış anlaşıldı. Bizim vurgu yaptığımız konu, İsviçre nüfusunun yüzde 20 si yabancılardan oluşurken, İsviçre hapishanelerinde yatanların yüzde 70’i yabancı. Biz bu tür yabancılara karşıyız. İyi göçmenlere ilişkin çabalarımız yeni değil, yeni olan basının bunu yeni anlamış olması. Mesela biz iki sene önce de burka mesele değil demiştik.”
“Talep bizzat göçmenlerden geldi”
Silvia Bär, “Yeni Vatanımız İsviçre” grubunun ortaya çıkmasını açıklarken, talebin bizzat partisine göçmenlerden geldiğine vurgu yaptı. Pek çok telefon ve e-posta aldıklarını söyleyen Bär, “Bu insanlar, biz göçmeniz ama sizin gibi düşünüyoruz. Biz İsviçre’ye entegre olduk. Biz de yasa dışılığa karşıyız dediler. Bunun üzerine bu tip göçmenlere hem vatandaşlık konusunda hem de siyasi olarak yardım edebilecek bu grup oluştu. Bu grupta dinsel ve ırksal hiçbir ayrım yok. Ben İsviçreliyim diyen herkese kapısı açık” diye konuştu.
“SVP'ninki oy avcılığı”
İsviçre Toplum Partisinin bu girişimi diğer siyasi partilerce samimi bulunmadı. Yine sağ kanatta yer alan Hıristiyan Toplum Partisi (CVP) Genel Merkez Basın Sözcüsü Marianne Binder, özellikle “Yeni Vatanımız İsviçre” grubu başkanı Yvette Estermann’ı eleştirerek şunları kaydetti: “Kendisinin içinde olduğu hiçbir proje samimi olamaz. Estermann sonradan İsviçreli olmuş ve doğuştan İsviçreli hiç kimsenin olamayacağı kadar aşırı fanatik milliyetçi bir çizgiye gelmiş bir siyasetçi. SVP nin entegrasyona inancı yoktur. SVP sadece asimilasyona inanır. Zaten grubun başındaki kişi de bunu temsil ediyor. Estermann’ı şahsen sonradan Müslüman olan radikallere benzetiyorum. Din değiştirip en uç noktaya gidenler gibi, Estermann da vatandaşlığını değiştirip en uç radikal milliyetçi oldu. SVP nin politik hayatı baştan sona yabancılarla savaşla geçmiştir. Şimdi karşı saftan oy almaya çalışıyor. Bunu sağduyulu seçmen fark edecek ve onlara oy vermeyecek.”
"Onlara kimse inanmaz"
Deutsche Welle’nin sorularını yanıtlayan Yeşiller Partisi göçmenler ve entegrasyondan sorumlu parti sekreteri Corinne Dobler ise şunları söyledi: “Biz bu konuda tek bir şey söylemek istiyoruz. Eğer SVP gerçekten göçmen sorunlarına pozitif bakmaya başladıysa, hemen mecliste bekleyen, suç işleyen yabancının tüm ailesi ile birlikte, sınır dışı edilmesini içeren girişimini derhal durdursun. O zaman bir parça inandırıcılıkları olur. Siz bir yandan aileden bir kişi suç işledi diye tüm ailenin hayatını karartmak için çalışma yapacaksınız, diğer yandan göçmenleri İsviçre vatandaşı yapmak için girişim başlatıyoruz diyeceksiniz ve grubun başına bir fanatiği oturtacaksınız. Bunun samimiyetine kimse inanmaz.”
“Göstermelik barış”
İsviçre’de göçmenlerle ilgili ilk özel politikalar oluşturan Sosyalist Parti'nin basın sözcüsü Jean Yves Gentil ise sağ kanat partilerin göçmenlerden oy almaya yönelik bu girişimlerinin göçmenler tarafından iyi algılanması gerektiğine vurgu yaparak, “Bu çabalar samimi değil, herkes bunu görüyor. SVP gibi bir partinin hele göçmenlere ve göçmen haklarıyla ilgili söyleyeceği doğru bir söz yok. Eğer gerçekten göçmenleri entegre etmek istiyorlarsa, bizim yıllardır mücadelesini verdiğimiz, 10 yıl İsviçre’de oturan herkese federal düzeyde oy hakkı verilmesini desteklesinler. SVP yıllardır savaştığı bir çevre ile göstermelik barış yapmaya çalışıyor. Oy hesabına yönelik bir girişim” diye konuştu.
Konu ile ilgili olarak sorularımızı yanıtlayan Luzern Kantonu avukatlarından Yetkin Geçer, Yvette Estermann’ın adının bile SVP’nin bu projesinin samimi olmadığının göstergesi olduğunu belirterek şunları söyledi: “Asıl adı İvetra Gavlasova olan bu hanım İsviçre vatandaşı olduktan sonra adı dahil her şeyini İsviçreli yapmaya çalışıyor. Doğuştan İsviçreli olanların bile hayal edemeyeceği milliyetçi uygulamalar getirmek için çalışmalar yürütüyor. Asimilasyona inanan bir insanın, entegrasyon yapacağına şahsen inanmıyorum. SVP’nin yıllardır uyguladığı politikalar belli. Bu projenin amacı bence sadece oy avcılığıdır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Selma Güven Stroppel /Basel
Editör: Beklan Kulaksızoğlu