İsviçre'de otomobil baharı
8 Mart 2012
Alman otomobil üreticileri, arkalarına aldıkları geçen rekor yılının rüzgârı ile Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda 2012 yılına da iyi başlangıç yaptıklarını gözler önüne seriyor. BMW, Daimler, Audi ve Volkswagen, branşın bu dört devi, ocak ayındaki kısa bir silkinmeden sonra, geçen yıl başarıyla bitirdiği yerden bu yıl yeniden başlamış oluyor. Satışlarda rekor üzerine rekor haberleri geliyor. Ne var ki geleceğe ilişkin çok net tahminler de yapılamıyor. İşletme temsilcileri özellikle Avrupa’daki borç krizi dolayısıyla Cenevre’deki geleneksel fuarda somut bazı tahminlerde bulunmaktan kaçınıyorlar.
BMW’nin şefi Norbert Reithofer, yılın ilk iki ayının kendileri açısından iyi geçtiğini vurguluyor. Münih merkezli işletme, bu yıl da geçen yılın rekorunu yakalamak istiyor. BMW’nin rakipleri Audi ve Porsche için de aynı şeyler geçerli.
Elektrikli otomobiller
Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda bu yıl da yine elektrikli otomobiller revaçta. BMW, ilk elektrikli modeli olan, 1 serisinden “Active E” modelini fuarda görücüye çıkartmış bulunuyor.
BMW’nin tasarım şefi Adrian van Hooydonk, otomobillerin dizaynındaki değişiklikler sayesinde benzin tüketiminde tasarrufun mümkün olduğuna dikkat çekiyor: “Teknisyenlerimiz, bu konuda henüz sınıra ulaşmış değil. Geçtiğimiz yıllarda ürettiğimiz araçlara sürekli güç kazandırırken, yakıt tüketimini azaltmayı hedefledik. Klasik motor tekniği ile de daha birçok şeyin başarılması mümkün. Ama hibrid ya da elektrikli araçlar yönünde düşünmeye başladığımızda çok başka boyutlara yaklaşıyoruz. Ve tasarımcılar olarak bizler aslında araçların aerodinamiğine ilişkin katkılarımızı daha da artırabiliriz.”
Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı'nda görücüye çıkan 280 beygir gücündeki Astra ile küçük arazi aracı Mokka da iyi not aldılar. Ancak Opel’in şefi Karl-Friedrich Stracke’nin eli kolu bağlı durumda. Zira Opel’in bağlı olduğu ana şirket olan Amerikan General Motors (GM), Opel’in önemli pazarlara açılmasına karşı çıkıyor, üstüne üstlük Avrupa’da Opel’e doğrudan rakip Peugeot-Citroen işletmelerinde hisse sahibi oluyor. Opel Yönetim Kurulu Başkanı Stracke bu konuda şunları söylüyor: “Biz bu ittifakın, satın alma sürecinde, yani ortak olarak parça satın alımı ve bunun ekonomik getirisi açısından bize avantaj sağladığı kanısındayız.”
Toyota'nın hedefi
Bugatti’nin 1200 beygir gücündeki süper spor aracı ya da 10 bin euronun epeyce altındaki en küçük hacimli araçlarıyla Volkswagen işletmeleri şu sıralarda piyasaya açık bir biçimde damgalarını basıyor. Wolfsburg merkezli Volkswagen, daha şimdiden büyüme ve ciro bakımından rakiplerini geride bırakıyor. İşletmenin Yönetim Kurulu Başkanı Martin Winterkorn, “Bildiğiniz gibi biz yeterli büyüklükte bir işletmeyiz. Ve şu sıralarda oluşturulan ittifaklar bizim bu konudaki felsefemizi haklı çıkartıyor. Markalar üzerinden tek tek üretim parçalarını, yani üretim kiti sistemini doğru pozisyonlandırmak gerekiyor. İşte o zaman başarılı olunuyor" şeklinde konuşuyor.
Görülen o ki, rakipler Volkswagen'in bu konseptini -kısmen de olsa- kopyalamaya niyetli. Öte yandan doğal felaketler ve bir dizi hatalı üretim nedeniyle zirveden düşen Japon üretici Toyota yeniden atağa kalkmış durumda. Toyota’nın yeni modelleriyle bu yıl içerisinde Alman piyasasında boy göstermesi bekleniyor. Toyota, dünya çapında General Motors ve Volkswagen’ın satış düzeyini yakalamaya çalışıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Thomas Neufeld / Çelik Akpınar
Editör: Murat Çelikkafa