İsviçre'de AB tartışmaları gündeme geliyor
12 Nisan 2004İsviçre’de 4 Mayıs 2001 tarihinde yapılan halkoylamasının sonucunun ardından AB üyeliği konusu gündemden düşmüştü. Oylamada halkın yüzde 77’si, AB ile üyelik görüşmelerine başlanmasına karşı çıkmıştı. Geçen sonbahardaki genel seçimlerde de AB üyeliği konusu pek fazla rol oynamadı. İsviçre ikili sözleşmeler imzalayarak AB’yle ilişkilerini düzenledi.
İkili sözleşmeler çerçevesinde imzalanan birinci pakette, AB vatandaşlarının İsviçre’ye yerleşmeleri ya da ticari malların karayoluyla transit geçişleri gibi konuları düzenleniyor. İkinci bir paket ise şu sıralarda hazırlanıyor. İsviçre, ikili sözleşmeler yoluyla AB üyeliğinin alternatifini bulmuş oldu.
Sorunlar yaşanmaya başladı
Ama AB ile ilişkilerde kimi güçlükler de yavaş yavaş kendini gösteriyor. Örneğin Basel’daki Almanya-İsviçre sınırında. Sınır bölgesinde insanların çalışmak, işlerini takibetmek için yaptıkları giriş çıkışlarda yapılan sıkı denetimler, insanların şikayetlerine neden oluyor. Berlin’den yapılan açıklamalarda, bu uygulamanın değişmeyeceği, çünkü Şengen Anlaşması’nın dış sınırlarının İsviçre’den geçtiği belirtiliyor.
Başka bir sorun ise AB’nin önceden haber vermeden İsviçre mallarına gümrük uygulamasıyla ortaya çıktı. Bu önlem, İsviçre ekonomisine ağır darbe indirdi. Gerçi, yoğun görüşmeler sonunda gümrük uygulaması ertelendi, ama tamamen de kaldırılmadı.
Ancak ikili anlaşmaların mevcut sorunları çözmede yeterli olmadığı görülüyor. Örneğin, Havayolu Trafiği Anlaşması, İsviçre’nin yol açtığı havacılıkla ilgili sorunlara çare olamıyor. Ya da AB vatandaşlarının İsviçre’de oturum haklarına ilişkin anlaşma, Birlik’in genişlemesinden sonra yeniden ele alınmak ve yeniden geçerlilik kazanmak zorunda.
Tartışmalar medyada başladı
Tüm bu sorunlar nedeniyle İsviçre halkında, AB’den soyutlanmanın kendilerine pahalıya mal olacağı hissi güçleniyor ve AB’ye üyelik tartışması şimdilerde yeniden gündeme giriyor. Şimdilik tartışmalar sadece medya üzerinden yapılıyor.
Ancak, eyaletler konumundaki kanton yönetimlerinin çoğunluğu kısa bir süre önce, sadece ikili anlaşmalarla yetinilmesinin İsviçre’yi zamanla çıkmaz yola sürükleyeceğine işaret ederek, uzun vadede AB üyeliğinin kaçınılmaz olacağının sinyalini verdiler. Bunun dışında kanton yönetimleri, hükümetin artık daha açık bir Avrupa stratejisi izlemesini talep ediyorlar.