İstanbulluların terör endişesi

Yeni yıla terör saldırısı ile giren İstanbul sokaklarına sessizlik ve endişe hakim. Reina saldırısı sonrasında, İstanbul’un en önemli turistik merkezlerinden biri olan Ortaköy’de güvenlik tedbirleri had safhaya çıkarılmış durumda. Ortaköy’ün boğaz kenarındaki çarşısı da semti Beşiktaş’a bağlayan Muallim Naci Caddesi de alışık olunmadık tenhalıkta.

DW Türkçe’ye konuşan İstanbullular, son yıllarda yaşanan terör saldırılarından dolayı evden korkarak çıktıklarını, kalabalık yerlerde bulunmaktan çekindiklerini anlatıyorlar. 7 Haziran seçimlerinden bugüne dek geçen 18 ayda, ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirilen 30’dan fazla terör saldırısında hayatını yitirenlerin sayısı 450’yi geçti. Yaralananların sayısı ise 2 bini aşmış durumda.

Başlıca beklenti güvenlik

Sokaktaki insanın da yeni yıla dair en önemli beklentisi olarak ‘güvenlik' öne çıkıyor. Özel bir şirkette şoförlük yapan 32 yaşındaki Esin Geniş, “Her sabah evden çıkarken ‘geri dönebilecek miyim’ diye düşünmeye başladım. Akşam eve dönünce 'bugünü de atlattık’ diyorum” sözleri ile kaygısını dile getiriyor. Ailesi ile birlikte kalabalık yerlerden uzak durmaya çalıştıklarını anlatan Geniş, “Ancak bir yere kadar tedbirli olabiliyorsunuz. Sonra gündelik işler falan, terörü unutuyoruz. Sonra bir saldırı daha oluyor, tekrar korku başlıyor” şeklinde konuşuyor.

Daha fazla önlem alınmasını isteyen Esin Geniş, “Vatan sağolsun demekle olmuyor. Masum insanlar öldürülmeye devam ediyor. Devletin daha ciddi tedbirler alması lazım. 2017’den en büyük beklentimiz can güvenliğimiz” diyor. 

"Türkiye'nin büyümesini istemiyorlar”

Yılbaşı gecesi İstanbul'un ünlü gece kulüplerinden Reina'ya düzenlenen silahlı saldırıda, 39 kişi hayatını kaybetti, 69 kişi de yaralandı. Yaralananlardan bazılarının durumu ciddiyetini koruyor. 

Reina saldırısının gerçekleştiği ve Ortaköy de şimdi derin bir sessizlik içinde. İstanbul’a gelen yerli ve yabancı turistlerin başlıca uğrak noktalarından biri olan ve hem gece kulüpleri hem de boğaz manzarasıyla İstanbul’da gece hayatı ve eğlencenin merkezlerinden biri olan Ortaköy, şimdi geniş bir güvenlik çemberine alınmış, sessiz ve tedirgin bir semt görünümünde.

Dünyaca ünlü bir fast food zincirinin Ortaköy şubesini yöneten 39 yaşındaki Bülent Yıldız, Türkiye’nin içinden geçtiği terör sarmalını “Ulus olarak çok büyük bir sıkıntı yaşıyoruz” sözleri ile tarif ediyor. Asayiş önlemleri ile terörle mücadele konusunda sonuç almanın pek mümkün olmadığına inandığını dile getiren Yıldız, “Türkiye’nin büyümesini istemeyen güçler bu işin içinde. Ama inanın bizim kaygımız yok. Türkiye büyümeye devam edecek” diyor.

İstanbul’daki saldırıların turistik merkezlerdeki dükkanların işlerini bitme noktasına getirdiğini de ifade eden Yıldız, “Son birkaç yıldır zaten Avrupa’dan pek kimse gelmiyordu. Şimdi bu saldırıyla inşallah Arap turistler de kaçmaz” diye konuşuyor.  

Ortaköy, güvenlik çemberi altında

Saldırının gerçekleştiği gece kulübünün bulunduğu Muallim Naci Caddesi, her iki yönden de 200 metrelik polis güvenlik noktalarıyla donatılmış durumda. Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Devriye Ekipleri Amirliği de Reina’ya yaklaşık 100 metre uzaklıkta.

Sivil polisler ve Çevik Kuvvet ekipleri, Reina’nın yakınlarında dolaşan herkesi durdurup kimlik kontrolü yapıyor. Reina’nın fotoğrafını çekmek isteyenlere ise izin verilmiyor. Yalnızca basın mensubu olanların görüntü almasına müsaade ediliyor.

Caddede trafik akışı sağlanıyor olsa da caddedeki kalabalığın neredeyse tamamını yerli ve yabancı basın mensupları oluşturuyor. TV kanalları içinde Rus ve Arap TV'lerinin fazlalığı dikkat çekiyor.

“Bu kadar kötü bir sezon geçirmemiştik”

Reina’ya yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan ve dört mevsim turistlerin gözdesi olan Ortaköy çarşısı ise boş.  Ortaköy’ün sembollerinden olan kumpir dükkanlarından birinde çalışan Halime Karadağ, terör saldırılarının işleri durma noktasına getirdiğini söylüyor.

“Hiç bu kadar kötü bir sezon geçirmemiştik” diyen Karadağ, son dönemde Arap turistlerin gözdesi olan Ortaköy’ün Reina saldırısı sonrasında turistlerin rotasından çıkabileceğinden endişe ettiklerini söylüyor. İstanbulluların da son dönemde daha az dışarı çıktığını, bu nedenle işlerin çok düştüğünü kaydeden Karadağ, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Eskiden buralara otobüs otobüs turist gelirdi. Yaz kış bu değişmezdi. Şimdi bakın, kimse yok. Hakkımızda hayırlısı olsun, ne diyelim.”

© Deutsche Welle Türkçe

Aram Ekin Duran / İstanbul