1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'e tepki

4 Aralık 2012

İsrail, Batı Şeria’da üç bin yeni konut inşa edecek. Özellikle Kudüs yakınlarındaki yerleşim projesinin, Batı Şeria’yı bölecek olması nedeniyle endişe ve eleştiriler artıyor.

https://p.dw.com/p/16vBw
Fotoğraf: AP

36 bin nüfuslu Ma’ale Adumim adlı İsrail yerleşim birimi Kudüs ile Şeria vadisi arasındaki çöllük bölgede kurulmuştu. Bu kentin batısındaki bölgeye kısaca E1 deniyor. Burası aynı zamanda İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın en dar olduğu bölge. BM Genel Kurulu’nun Filistinlilere üye olmayan gözlemci devlet statüsünü tanımasından sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu birkaç kilometre genişliğindeki bu topraklarda üç bin konut inşa edileceğini duyurmuştu.

İşgal altındaki topraklarda yerleşim birimleri kurulmasının devletler hukukuna aykırı olmasına rağmen 1967 yılındaki savaştan hemen sonra İsrailliler Doğu Kudüs ile Batı Şeria topraklarına yerleşmeye başlamıştı. İsrail insan hakları örgütlerinin verilerine göre yeşil hat ile Ürdün arasındaki topraklarda yarım milyon İsrailli yaşıyor. Batı Şeria’ya 300 bin, Doğu Kudüs’e ise 200 bin İsrailli yerleşmiş.

Toprak bütünlüğü imkansızlaşıyor


Yerleşim politikası sık sık kesilen barış müzakerelerinin en çetin konularından birini oluşturuyor. Filistin devleti kurulursa bu devlet bünyesinde sayısız İsrail yerleşim birimini barındıracak. Filistinliler bu bölgelerde tarım ya da sanayi ile uğraşamayacak, inşaat da yapamayacak. İsrailli insan hakları savunucusu Sarit Michaeli İsrail yönetiminin nihai hedefini şöyle özetliyor: “Yeni yerleşim yerlerinin kurulması ve yerleşim yerlerinin koordinatlarının belirlenmesiyle ilgili stratejik önemdeki kararların öncelikli sebebi Batı Şeria’da Filistin devleti kurulmasını önlemektir. Yerleşim birimlerinin dağılımı, toprak bütünlüğü olan bir Filistin devletinin kurulmasına imkân bırakmayacak şekilde planlanmıştır.”

Filistin toprakları parçalanıyor

Doğu Kudüs’ün Filstin topraklarından koparılması, zaten Gazze Şeridi ile Batı Şeria arasında bölünmüş durumdaki Filistin topraklarının üçe ayrılması anlamına geliyor. Sarit Michaeli, “İsrail E1 planını ABD’nin baskısı yüzünden askıya almıştı. Kudüs yönetimi ABD’ye İsrail’i Batı Şeria’dan koparacak son halka olarak görülen bu bölgede inşaat yapmama sözü vermişti. Burada yerleşim yeri kurulsaydı, Doğu Kudüs ile Batı Şeria arasındaki son bağlantı da kesilecekti.” diyor.

Ortadoğu'da savaş endişesi

"İki devletli çözümü de imkânsız kılıyor"

Filistinli politikacı Hanan Aşravi de İsrail’in Filistin topraklarına yayılmasındaki tek amacın devletleşmelerini önlemek olduğunu söylüyor. “Üç bin yeni konutun inşa edilmesi sadece İsrail hükümetinin yerleşim faaliyetlerini arttırması anlamına gelmiyor. İki devletli çözümü de imkânsız kılıyor." diyen Aşravi, "İsrail’in E1 projesi aynı zamanda, Doğu Kudüs ile Filistin bölgeleri arasındaki bağlantıyı ortadan kaldırıp Batı Şeria’nın toprak bütünlüğünü parçalayan, dolayısıyla da muhtemel Filistin devletinin hayat damarlarını tıkayan bir projedir.” şeklinde konuşuyor.

"Oylamayı bahane ettiler"


Ortadoğu barış müzakerelerinde Filistin heyetinin sözcülüğünü yapan Hanan Aşravi yerleşim politikasına son verilip yerleşimcilerin İsrail’e dönmesi gerektiğine işaret ediyor. Aşravi E1 planının devreye sokulmasındaki nedeni konusunda, “Kanaatime göre çoktan uygulamaya koydukları planı dünyaya duyurmak için BM Genel Kurulu’ndaki oylamayı bahane ettiler. Bizim gibi bütün dünya da E1 planından ve İsrail’in yerleşim faaliyetlerini genişletme gayretlerinden haberdardı.” şeklinde tahmin yürütüyor.

Buldozerler çalışmaya başladı

Uluslararası camiadan sert tepkiler

Yerleşim atağına geçen Netanyahu hükümetinin Filistinlilerin vergi payını da alıkoyması bütün dünyada tepkiyle karşılandı. BM Genel sekreteri Ban Ki Moon barış arayışına öldürücü darbenin indirildiğinden söz ederken, ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya’dan da eleştirici açıklamalar geldi. Netanyahu ise, doğrudan görüşmeler dışındaki devlet arayışına son verilmediği takdirde E1 projesinin tamamlanacağı tehdidinde bulunuyor.

Yerleşim yerlerini doldurmak kolay

İsrail insan hakları örgütü B’Tselem’in sözcüsü Sarit Michaeli, İsrail hükümetinin yeni yerleşim birimlerinin hayalet kentlere dönüşmemesi için elinden geleni yapacağını söylüyor. Michaeli, “Tahminimce bu zor olmayacaktır. İsrail devleti yerleşim yerlerini doldurabilmek için yerleşimcilere büyük kolaylıklar sağlıyor. Yeşil hattın dışında hayat İsrail’dekinden çok daha ucuz. Finansman maliyetleri düşük ve yerleşimlerdeki İsraillilere çeşitli imtiyazlar tanınıyor. Kanımca, yerleşim yerlerini doldurmak zor olmayacaktır.” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Gorzewski / Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay