İsrail'den Filistin'e karşı eylem planı
11 Mayıs 2011Filistin'de El Fetih ve Hamas'ın barışması, Ortadoğu'da yeni bir süreci beraberinde getirdi ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması ihtimalini de güçlendirdi. BM'ye göre, Filistin özerk yönetimi bağımsız bir devleti yönetmek için gerekli koşullara yerine getirmeye hazır. Filistinli politikacılar da eylül ayındaki BM Genel Kurulu'nda bu konudaki çabalarını artırmayı planlıyor. Bu arada İsrail tarafında da hareketlenme var. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak yeni bir diplomatik girişim başlatmaya hazırlanıyor.
İsrail'in eylem planı
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak yeni bir eylem planı ile - kendi deyimiyle - bir siyasî depremin önüne geçmek istiyor. Yani BM Genel Kurulu’nda Filistin’in tek taraflı bağımsızlığı gündeme getirmesini engellemeye çalışıyor. İsrail yönetimi bölgede iki devletli ve iki toplumlu bir çözüm için İsrail’in güvenliğinin sağlanması şartında ısrarlı.
Savunma Bakanı Ehud Barak, ülkesinin güvenliği tehdit edilmediği sürece İsrail’in zor kararlar almaya hazır olduğunu dile getirdi: "Bu girişimin ilkeleri belli: Kalıcı sınırlar, güvenlik ve demografik özellikler dikkate alınarak oluşturulmalı. Ayrıca bölgeler takas edilirken Filistinlilerin 1967'den önceki büyüklükteki sınırlara sahip olmaları dikkate alınmalı. Güvenlik önlemleri çerçevesinde birliklerimiz Ürdün sınırında sürekli olarak varlığını sürdürmeli ve mülteciler de Filistin devletinde yerleştirilmeli. Herşeyden önce de İsrail, Yahudi devleti olarak, Filistin de Filistinli Arapların ülkesi olarak tanınmalı.“
İnşatlar üç saat için bile durmayacak!
Filistin Özerk Yönetimi ise daha çok Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin barış planını tercih ediyor. Fransa’nın planı da 1967 sınırları içinde kurulacak bir Filistin devletini öngörüyor. Filistinlilerin bölgelerin takas edilmesi pazarlıklarında haksızlığa uğratılmayacaklarına dair Sarkozy'e daha fazla güven duyuluyor. Filistin tarafında, Hamas ve El Fetih'in barış anlaşması imzalamasından bu yana önce Avrupa ve ABD ile görüşülmesi, sonra İsrail'le masaya oturulması yönündeki görüş ağırlık kazanmaya başladı. Ancak İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liebermann bu stratejiyi yanlış buluyor.
Liebermann, "Filistinliler şu sıra abartılı bir şekilde kendilerinden eminler ve arkalarında uluslararası toplumların desteği olduğunu sanıyorlar. Bu yüzden İsrail yerine uluslararası toplumla pazarlık yaptıklarında daha kârlı çıkacaklarını sanıyorlar. Biz önkoşulsuz görüşmeye hazırız, ama yeni yerleşimlerin inşa edilmesi durmayacak: Ne üç ay ne üç gün ne de üç saat için!“ diyor.
Filistin'in önkoşulu
Filistin lideri Mahmud Abbas’ın görüşmelere yeniden başlamak için önkoşulu ise inşaatların durdurulması. Abbas ayrıca geçici hükümette teröristlerin yer alacağını ileri sürenlere de yanıt verdi ve hükümette aynı zamanda Hamas ya da El Fetih üyesi olan kişilerin yer almayacağını söyledi. İsrail Dişişleri Bakanı Liebermann ise bu sözlere inanmıyor: "Hamas’ın Bin Ladin’in yasını tutması, ‘Ruhu şad olsun!’ demesi, El Fetih’in şimdi ne tür insanlarla birlik olduğunu, hükümeti kurmayı planladığını açıkça gösteriyor.”
Bu arada İsrail, yeni Filistin hükümetinde Hamas üyelerinin yer alacağı gerekçesiyle Filistin Özerk Yönetimi’nin 100 milyon dolarını dondurdu. AB ile ABD ise İsrail’i parayı geri vermesi için İsrail'i uyarıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Andreas Baum/ Çeviri: Deniz Eğilmez
Editör: Hülya Köylü