1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İslamlaşma korkusu artıyor

11 Aralık 2009

İsviçre’deki minare yasağının başlattığı İslamlaşma tartışması ile Almanya’da halkın nabzı tutuluyor. Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Almanlar arasında da İslamlaşma endişesinin artıyor.

https://p.dw.com/p/L0FW
Fotoğraf: DW

Alman 1. Televizyon Kanalı ARD düzenlediği ankette, bin kişiye "İslam'ın yayılmasından endişe ediyor musunuz?" sorusunu yöneltti. Ankete katılanların yüzde 36'sı İslam dininin hızla yayıldığını ve bundan “büyük endişe” duyduğunu belirtti. Katılımcıların yüzde 39'u "Konuyla ilgili az da olsa endişe duyuyorum" yanıtını verirken, İslam'ı bir tehlike olarak görmeyenlerin oranı sadece yüzde 22'de kaldı.

Berliner Morgenpost gazetesinin başkentte yaptırdığı bir başka anketse minare yapımına yönelikti. Berlinlilerin yüzde 53'ü İsviçre örneğindeki gibi genel bir minare yasağına karşı çıkarken, yüzde 40'ı yasağı destekledi.

Ancak dikkat çeken nokta, aynı İsviçre'de olduğu gibi Almanya'da da İslam'dan endişe duyan ve minarelere karşı çıkanların, aynı zamanda Müslümanları en az tanıyan kesim oluşu. İsviçre'de Müslümanların yoğun olarak bulunmadığı kantonlarda minarelere “hayır” oyu en fazla çıkarken, Berlin'de de endişeler daha az Müslümanın yaşadığı Doğu bölgelerde yoğunlaşıyor.

Minarette und Moscheen in Deutschland und Europa, Neubau Moschee Pankow
Berlin'de bir cami...Fotoğraf: AP

"Neden bu kadar korkuyorlar?"

Almanya'da Müslümanlar toplam nüfusun sadece yüzde 5’ini oluşturuyor. Almanya Yahudilerinin önde gelen temsilcilerinden Michael Friedmann, Almanların Müslümanlardan neden bu kadar korktuğuna anlam veremediğini belirtti. Friedmann, "Hrıstiyan çoğunluk, bu ülkede yaşayan yüzde 5’lik azınlıktan korku duyacak kadar özgüvenden yoksun mu? Kaldı ki bu yüzde 5’in çoğunluğu tıpkı Alman komşusu gibi iyi niyetli, küçük burjuva, sıkıcı ve sempatik" şeklinde konuştu.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği üyesi Pınar Çetin ise konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "İslam karşıtı havanın giderek güç kazandığını hissediyorum. Toplumda bu yöndeki tartışmalar artıyor. Ancak bunun olumlu bir hale dönüşeceğini düşünüyorum. Çünkü örneğin minarelerin ve camilerin birer tehdit unsuru olmadığını göstermek için büyük çaba sarf ediyoruz. Ayrıca camilere giden insanların çoğu sadece ibadet görevlerini yerine getirmeye çalışan gayet normal ve sıradan insanlar."

"Ülkedeki mimari kültür dikkate alınmalı"

İslam ve minare tartışmalarında Müslüman ülkelerdeki Hrıstiyanların durumuna dikkat çekenler de var. Bamberg Başpiskoposu Ludwig Schick, "Müslümanların yoğun olarak yaşadığı ülkelerde kilise inşaatlarının desteklenmesinin, aynı şekilde Almanya'da da cami inşasına desteği arttıracağını kaydetti.

Schick, inanç özgürlüğünün vazgeçilmez bir değer olduğunu vurguladı, ancak Kuran-ı Kerim'de minaresiz cami inşa edilemeyeceğiyle ilgili bir ibare olmadığının da altını çizdi. Başpiskopos, Müslümanların ibadethanelerini inşa ederken, ülkedeki mimari kültürü de dikkate almaları ve baskın karakterli yapılardan kaçınmaları gerektiğini söyledi.

Schick ayrıca "Almanya'da yaşayan Türkler Ankara'ya, Türkiye'deki kiliselere kamusal bir statü kazandırılması çağrısını yaparlarsa, bu iyi niyet ortaya koyan çok önemli bir adım olacaktır" şeklinde konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

BE/BK, DW/AP/KNA