İran’a ‘askeri diktatörlük’ benzetmesi
15 Şubat 2010Barack Obama’nın başkan seçilmesinin ardından İran’a zeytin dalı uzatan ancak beklediği karşılığı alamayan ABD, Tahran yönetimine karşı tutumunu sertleştiriyor. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, nükleer müzakerelerde yapılan teklife olumlu yanıt vermeyen ve muhaliflere şiddet yoluyla baskı uygulayan İran’ı sert bir dille eleştirdi.
Clinton: "Askeri diktatörlüğe dönüşüyor"
Clinton, İran ile savaşmak istemediklerini söylemekle birlikte, Tahran’ın nükleer silah üretmeye yönelik çabalarına da duyarsız kalamayacaklarını vurguladı. Tahran yönetimine karşı yeni yaptırımlara destek toplamak için Katar ve Suudi Arabistan’ı ziyaret eden Clinton, İran’ın “askeri bir diktatörlüğe dönüştüğünü” de sözlerine ekledi.
Bu açıklamalarla nükleer gerilim tırmanırken, İran rejiminin insan hakları karnesi, merkezi Cenevre'de bulunan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde masaya yatırıldı.
BM'de İran'a ağır eleştiriler
İçeride oturuma katılan ülke temsilcileri tek tek yerlerini alırken dışarıda yaklaşık iki yüz muhalif İranlı, Ahmedinejad yönetimini protesto etti. Binanın içersindeyse, 2005 yılından beri, hiçbir BM raportörünün ülkedeki insan hakları ihlallerini gözlemlemesine izin vermeyen İran'ın temsilcisi Muhammed Larijani, ülkesinin “ifade özgürlüğü ve adaletin garanti altına alındığı bir demokrasi olduğunu” savundu. Larijani, "İran'ın bölgesinde önde gelen demokratik ülke konumuna geldiğini” sözlerine ekledi.
Kadın haklarını korunduğu ve geliştirildiğini savunan Larijani, insan hakları meselesinin Batı tarafından ülkesine baskı yapmanın bir aracı olarak kullanıldığını iddia etti. Larijani ayrıca Batılı ülkelerle İsrail'i, İran'ın egemenliğini ihlal ederek ülke içinde saldırılar düzenlemekle de suçladı.
ABD: "İşkence derhal durdurulsun"
ABD temsilcisi Michael Posner ise; Mahmud Ahmedinejad'ın yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerden bu yana protesto gösterilerine katılan milyonlarca kişiye baskı uyguladığını söyledi ve İran'ın ifade özgürlüğü ile dini özgürlükler üzerinde artan kısıtlamalarını kınadı. Amerikalı yetkili ayrıca İran'da gözaltında olanlarla tutuklulara uygulanan işkencenin derhal durdurulmasını istedi.
Almanya: "Şiddet uygulayanların yanında değiliz"
İran'ı altına imza attığı insan hakları sözleşmelerine uymamakla suçlayan Alman Hükümeti'nin İnsan Hakları Temsilcisi Günter Nooke da şunları kaydetti: “İran hükümeti şunu gayet iyi bilmeli: Almanya, ülkelerinin geleceği için açık bir diyalogdan yana olan, barışçıl gösteriler düzenleyenlerin yanındadır. Almanya, gösterileri şiddetle bastıranların yanında yer almamaktadır.”
Fransa'nın BM nezdindeki Büyükleçisi Jean-Baptiste Mattei de İran'da son altı ayda insan hakları ihlallerinin çok ciddi bir noktaya geldiğini söyledi. Fransa ve ona destek veren İngiltere, İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaşananların mercek altına alınması için BM'nin özel bir raportör görevlendirilmesini önerdi.
Gündeme getirilen öneriye İran şiddetle karşı çıkarken, bazı ülkelerden de destek buldu. Küba, Venezüella, Pakistan, Lübnan ve Nikaragua temsilcileri İran'ın insan hakları alanında kaydettiği gelişmeleri övdü ve Tahran yönetimine bu yolda ilerleme çağrısı yaptı.
BM İnsan Hakları Konseyi, oturumda ele alınan konular ışığında hükümet dışı örgütlerin de raporlarını inceleyerek hafta sonuna kadar raporunu hazırlayacak. Çeşitli öneriler içerecek İran raporu, bağlayıcı nitelik taşımıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Değer Akal , Pascal Lechler
Editör: Ayhan Şimşek