İran krizinde diyalog sinyalleri
4 Temmuz 2008
Amerikan Başkanı George Bush’un son dönemde yaptığı sert açıklamaların ardından dikkatlerin yöneldiği İran’dan uzlaşma adımları geliyor. Tartışmalı nükleer programına ilişkin müzekerelere hazır olduklarını duyuran İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, İran'ın, diplomasiden yana olduğunu, ama askeri bir saldırı durumunda ülkelerini savunacaklarını söyledi.
Manuçehr Mutteki, AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana'ya çok yakında yanıt vereceklerini belirterek, ''Zaten burada yaptığım değerlendirmeler de yanıt vermeye başladığımızı gösteriyor. Soruna çok boyutlu çözüm bulabilmek mümkün. Solana'nın yaklaşımı, geçmişteki yaklaşımdan farklı. Mektup, saygılı bir ifadede yazılmış ve bize saygılı bir yaklaşım söz konusu'' dedi.
İsrail'in İran'a saldıracağı yönündeki haberlerle ilgili olarak ise Mutteki, İsrail'in hala 2006 savaşındaki yenilgiden sonra üzerindeki şoku atamadığını ifade ederek, İsrail'in yeni maceralara girmesine pek şans vermediklerini, İsrail'in bu tür söylemlerinin dikkat çekmek amacı taşıdığına inandığını bildirdi. Mutteki, “Bize öyle geliyor ki bu psikolojik bir savaş, çünkü Ortadoğu'da arka arkaya aldığı yenilgilerden sonra ABD'nin yeni bir savaşa başlama durumunda olduğuna inanmıyoruz'' diye konuştu.
Kazan – kazan politikası
İran Meclis Başkanı Ali Laricani de nükleer program müzakerelerinde "kazan-kazan politikasıyla" sonuca ulaşılabileceğini söyledi. Laricani, nükleer konuda müzakerelere her zaman hazır olduklarını belirterek, "ancak ABD ve Batının bu konuda iki yüzlü davrandığını" kaydetti. Batı’nın daha önce İran'dan uranyum zenginleştirmeyi geçici olarak askıya almasını istediğini anlatan Laricani, "Şimdi nükleer enerji faaliyetlerimizin tamamının durdurulmasını talep ediyorlar, hatta iyisi mi İran nükleer teknolojiye sahip olmasın diyorlar" diye konuştu.
Nobel Barış Ödülü sahibi insan hakları savunucusu avukat Şirin Ebadi de İran ve ABD'ye, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili sorunu barışçıl yöntemlerle çözmeleri çağrısı yaptı. İran ve ABD'nin, aralarındaki sorunu müzakere yoluyla çözmesini beklediğini, bunun hem İran hem de ABD halkının yararına olacağını belirten Ebadi, askeri müdahalenin, en çok sıradan insanlara zarar vereceği uyarısında bulundu. İran'a uygulanan ekonomik yaptırımlara ve muhtemel bir askeri müdahaleye karşı olduğunu kaydeden Ebadi, bu iki yöntemin de "İran halkına zarar vereceğini" söyledi.
Bush’tan diyalog vurgusu
Amerikan Başkanı George Bush’tan da diyalog mesajı geldi. Tahran’la yaşanan nükleer program krizine ilişkin diplomatik çözümün söz konusu olabileceğini vurgulayan Bush, ancak tüm olasılıkların mevcut olduğunu vurguladı. İran ile olan anlaşmazlığın diplomasi yoluyla çözülmesinden yana olduklarını, ancak tüm opsiyonların masada olduğunu belirten ABD Başkanı Bush, İranlıların nükleer silah geliştirmek için gerekli teknolojiye sahip olmamaları konusunda dünyanın görüşbirliği içinde olduğunu bir kez daha vurguluyordu.
Konu gelecek hafta Japonya’da yapılacak G-8 zirvesinin ana gündem maddesi değil, ancak Bush yine de Tahran’a nükleer programını sona erdirmesi yönünde çağrıda bulunacak ve Avrupalı liderler ile görüşmelerinde İran’ın diplomasi ve ambargolar yoluyla bu talebe kulak vermesinin sağlanması gerektiğini dile getirecek.
Saldırı söylentileri artıyor
Diğer yandan Bush’un görev süresi bitmeden İran’a yönelik bir saldırı olabileceği yönündeki söylentiler giderek artıyor. İsrail’in eski Dışişleri Bakanlarından Şlomo Ben Ami, son dönemde İsrail ile İran arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğu gibi bir hava yaratıldığını söylüyor. Amerikan televizyon kanalı ABC’ye göre, İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı düzenlenebileceğine ilişkin Pentagon’un ciddi endişeleri var.
Dile getirilen senaryolardan biri, bu yıl bitmeden İsrail’in Amerikan desteğiyle bir hava saldırısı düzenleyeceği şeklinde. Senaryoya göre, Tahran’ın nükleer silahlara sahip olmak için gerekli somut adımları atmasına ve Rusya’dan yeni füzesavar sistemini yerleştirmesine fırsat vermeden harekete geçilmesi öngörülüyor. İsrail’in Akdeniz’de yaptığı son hava tatbikatı ise, saldırıya hazırlık olarak nitelendiriliyor.
“Üçüncü cephe zor olur”
Ancak Beyaz Saray ile Amerikan Ordusu arasında, İran’a yönelik bir saldırının sonuçları konusunda önemli görüş ayrılıkları yaşanıyor. Amerikan ordusunun üçüncü bir cephe açmasının ciddi zorlukları beraberinde getireceğini belirten ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, yeterli kapasiteye sahip olmadıklarını söylemek istemediğini, ancak böyle bir saldırının gerçekten zorluk yaratacağını ve sonuçları öngörmenin neredeyse imkansız olduğunu kaydetti.