Hindistan’ın 11 Eylül’ü
27 Kasım 2008Hindistan’ın büyük kentleri geçmiş dönemlerde ne yazık ki terörizmle yaşamak zorunda kaldı. Önceleri terör saldırıları olduğunda hep Pakistan parmakla işaret edilirken, şimdilerde Hindistan’daki çeşitli terörist gruplarının da iç politik gerekçeleri kullanarak varlık göstermeleri artık Hint kamuoyunda da yavaş yavaş anlaşılıyor. Keşmir’den, ülkenin kuzey doğusuna kadar birçok ayrılıkçı grup mevcut… . Hint’li aşırı müslüman gruplar, ve son haftalarda müslüman hedeflere saldırı düzenleyen Hindu teröristleri… .
Saldırılar El Kaide’yi işaret ediyor
Ancak son saldırılar farklı nitelikte. Eş zamanlı olarak farklı sivil hedeflere eylem düzenlemeleri, El Kaide’ye işaret ediyor. Bu kadar farklı mekana, koordineli bir biçimde saldırı düzenlemek, yerel ya da ulusal grupların üstesinden geleceği bir eylem olamaz. Seçilen saldırı hedeflerinde Amerikalı, İngiliz ve İsraillilerin bulunması da, uluslararası terör eylemlerine uygunluk gösteriyor.
Saldırıların ardından ilk açıklamayı yapan Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, eylemi düzenleyen grubun ‘dış ülkelerdeki üslerden operasyon düzenlediğine’ işaret etti. Hindistan Başbakanı, Pakistan’ın adını vermemiş olsa bile, bu son saldırıların Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimi artıracağı beklenebilir. Zaten eylemciler de herhalde tam bunu amaçlıyorlardı.
Hindistan’ı aşıyor
Son dönemlerde El Kaide ve Taliban, Pakistan-Afganistan sınırındaki bölgede sıkışmış durumda. Çünkü bir yandan Pakistan birlikleri sınır boyundaki hedeflere, öte yandan Amerikan hava kuvvetleri Afganistan’ın iç kısımlarından bu bölgeye havadan operasyon düzenliyor. Hal böyle olunca, sözkonusu terör örgütleri de Hindistan-Pakistan ilişkilerinin kötü düzeyde kalmasından ve Pakistan Ordusu’nun dikkatini başka yere çekmekten kendilerine yarar umuyorlar.
İşte bu bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, Bombay’deki şiddet eylemlerinin Hindistan boyutunu aştığı ve tüm bölgeyi etkileyeceği anlaşılıyor. Ayrıca, Afganistan ve Pakistan için yeni projeleri olduğunu söyleyen ve Ocak ayında göreve başlayacak Amerikan Başkanı Barack Obama açısından da bu son gelişmeler bir meydan okuma anlamına geliyor. Obama’nın bölgeye ilişkin politikalar uygularken son derece duyarlı olması gerekecek.”