1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayatını kaybeden Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ kimdir?

18 Kasım 2024

Ünlü Sümerolog Muzzez İlmiye Çığ 110 yaşında hayata veda etti. Sümerler konusunda çok sayıda kitabın yazarı Çığ kimdir?

https://p.dw.com/p/4n64C
Muazzez İlmiye Çığ
Muazzez İlmiye Çığ 110 yaşında hayatını kaybettiFotoğraf: Ozge Elif Kizil/Anadolu Agency/picture alliance

Türk arkeolog, dilbilimci ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını kaybetti. Çığ'ın vefatı Kaynak Yayınları'ndan yapılan bir açıklamayla duyuruldu. Kaynak yayınları sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun" ifadelerini kullandı. 

Bursa'da dünyaya geldi

Çığ, 20 Haziran 1914 tarihinde Bursa'da dünyaya geldi. Çocukluğu Kurtuluş Savaşı yıllarında geçti. Bursa Kız Muallim Mektebi yani öğretmen okulundaki eğitiminin ardından 1931 yılında Eskişehir'de öğretmenlik yapmaya başladı. 1940 yılında Kemal Çığ ile evlendi ve bugün bilinen adıyla yani Muazzez İlmiye Çığ olarak anılmaya başlandı.

Çığ'ın öğretmen olarak başlayan meslek hayatı 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde açılan fakültede Hititoloji bölümü ile değişti. 1936'da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kaydoldu. Prof. Dr. Guterbock'dan Hitit Dili ve Kültürü derslerini, Prof. Dr. Landsberger'den Sümer ve Akad Dilleri ile Mezopotamya Kültürü derslerini aldı.

"Sümerler bile küçük kızlarla evliliğe karşıydı"

Müze yılları

1940 yılında mezun olduktan sonra İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi Çiviyazılı Belgeler Arşivi'ne uzman olarak atandı.
Müzede 32 yıl kadar çalıştı. Burada Sümerce, Akadça ve Hititçe on binlerce tableti sınıflandırıp numaralandırdı. Meslektaşları Hatice Kızılyay ve Dr. F. R. Kraus ile birlikte 74 bin tabletlik bir çivi yazısı arşivi oluşturdu. 1972 yılında emekli olan Çığ, tarih bilincinin geliştirilmesi için çalışmalara başladı.

Çığ'ın "Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni", "İbrahim Peygamber - Sümer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre", "İnanna'nın Aşkı-Sümer'de İnanç ve Kutsal Evlenme", "Hititler ve Hattuşa-İştar'ın Kaleminden", "Gilgameş-Tarihte İlk Kral Kahraman", "Sümerlilerde Tufan - Tufan'da Türkler" gibi çok sayıda kitabı ve bilimsel makalesi bulunuyor.

Sümer dili denince ilk akla gelen isimlerden biri olan Samuel Noah Kramer'in "Tarih Sümer'de Başlar" kitabını Türkçe'ye çeviren kişi de Çığ'dı.
Ancak Çığ kitaplarındaki bazı açıklamaları nedeniyle zor anlar da yaşadı. "Vatandaşlık Tepkilerim" adlı kitabında başörtüsüyle ilgili açıklamaları nedeniyle 92 yaşındayken "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamak" suçu işlendiği gerekçesiyle hakkında dava açılmış ancak beraat etmişti. Çığ, "Benim böyle halkı ayırmak gibi fikrim olamaz. Atatürk ilkelerine bağlı bir kişiyim. Herkesi birleştirmeye uğraşıyoruz. Suçlamayı asla kabul etmem" sözleriyle suçlamaları reddetmişti.

HZİ Vakfı ile ilgili iddialar

Muazzez İlmiye Çığ, 12 Eylül darbesi sonrasında siyasi hükümlüler üzerinde deneyler yaptığı öne sürülen HZİ Nöropsikiyatri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yapmıştı. Kardeşi İtil Çığ ise 1971 yılında kurulan vakfın yönetimindeydi. Evrensel gazetesinden Ertuğrul Ünlütürk, 1984 yılında yaşananları "Metris cezaevinden bazı devrimciler, iradeleri dışında tıbbi muayeneye(!) götürülüyordu. Götürüldükleri yer, HZİ Nöropsikiyatri Vakfı'nın Gayrettepe'deki merkeziydi. Burada, devrimci tutsaklar üzerinde ABD'de piyasaya çıkacak olan bazı ilaçların denemesi yapıldı, devrimciler kobay olarak kullanıldı" iddiasında bulundu. Gazete Duvar'da yer alan habere göre, Muazzez İlmiye Çığ, vakıfla ilgili iddialara dair, "Biz vakfı açtıktan sonra bir taraftan araştırmalar yürüyordu, bir taraftan da dışarıdan hasta alıyorduk. Orada laboratuvar var, ucuza çalışıyoruz, millet bayılıyordu. Bir alt katı da tutmuştuk, her şey çok güzel gidiyordu. Fakat arada bir kulağıma dedikodular geliyordu" ifadelerini kullanmıştı. 
İddialar 1980'li yıllarda Nokta dergisinde ve Cumhuriyet gazetesinde dile getirildi. Vakıf, Dev-Sol tarafından 1990 yılında bombalandı.

DW/BS,BÖ,JD,AÜ

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?