Gazze'de IŞİD'e yer yok
9 Nisan 2015Gazze kentinin sanayi bölgesine gizlenmiş kampta İslamcı Ensar Salih el Din Tugayı’nın genç militanları eğitim görüyorlar. Onların savaş oyunları, tepelerinde uçan İsrail keşif balonları ve insansız hava araçları tarafından izleniyor. Grubun liderlerinden Ebu Sayyaf IŞİD'in Gazze'de faal olmadığını ve Filistinli grupların buna izin vermeyeceğini söylüyor.
Hamas'ın 2007'den beri hâkim olduğu Gazze Şeridi'nde İslamcısından milliyetçi ve solcusuna kadar sayısız militan grup bulunuyor.
Son İsrail saldırısının ardından medyada IŞİD'in Gazze Şeridi'nde de boy gösterdiğine dair haberler çıkmıştı. Şubat ayında, IŞİD ile bağlantılı olduğunu iddia eden bir grup Gazze kentinde gazeteci Muhammed Ömer ile birlikte üç kişiyi kaçırmış ve sonradan onları serbest bırakmıştı. Selefiler de Fransız kültür merkezi önlerinde IŞİD'e bağlılık ve mizah dergisi Charlie Hebdo'ya saldıran teröristlerle sempati gösterisi tertiplemişlerdi. Aralık ayında da IŞİD bölgede propaganda amaçlı el ilanları dağıtarak, kadınlardan örtünmelerini istemişti. Dağıtılan bir başka el ilanında ise yazar ve şairler tanrıtanımazlıkla suçlanarak dinden düşenlere İslam'a dönmeleri için üç gün mühlet verilmişti. Youtube'da IŞİD'e bağlılık propagandası yapan maskeli militanların filmleri yayınlanmış, son olarak da bu yılın şubat ayında Mücahitler Şurası IŞİD'i destekleyip, örgütün saflarını güçlendirmeyi vazife bildiğini duyurmuştu.
‘Din savaşı istemeyiz'
Ensar Salih el Din Tugayı'nın sözcüsü Ebu Sayyaf topraklarında din savaşı istemediklerini, IŞİD'e bağlılık duyan grupların destek bulmadığını ve Filistinlilerin işgal altındaki topraklarını kurtarmak için mücadele verdiklerini söylüyor.
Söz sahibi diğer Filistinliler ise IŞİD'in Gazze Şeridi'nde yayılma ihtimali karşısında susmayı tercih ediyorlar. Sol gruplardan Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi'ne bağlı milli direniş tugayının komutanı Ebu Halid IŞİD'in ABD tarafından desteklendiğini savunuyor ve ekliyor: “Filistin direnişi başka Arap ülkelerinin işine karışmaz. Ayrıca Filistin IŞİD için verimli bir yer değildir. Bütün direnişçi gruplar birbirine bağlıdır. Ortak düşmanımız İsrail işgalidir. O nedenle birbirimizle savaşmayız.”
İsrail Milli Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Benedetta Berti Hamas'ın 2007 yılında bölgeye hakim olduktan sonra diğer grupları bastırıp bağımsızlıklarını kısıtladığını ve bölgede Selefiliğin zayıf olmasına rağmen IŞİD'in ilerlemesiyle birlikte selefi-cihatçı unsurların da güç kazandığını söylüyor. Berti IŞİD ve örgüte ideolojik yakınlığı olan grupların Hamas'ın milliyetçiliğini ret ettiklerini, bu Filistin örgütünün ise kendini sadece İsrail ile silahlı mücadeleye atadığını sözlerine ekliyor.
‘Zehirli ağacın dalları'
Hamas – Selefi çekişmesi 2009 yılına kadar uzanıyor. Selefilerin Gazze Şeridi'nde hilafet ilan etmelerinden sonra liderleriyle birlikte onlarca Selefi Hamas'a bağlı silahlı gruplar tarafından öldürülmüştü.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise Hamas ile İŞİD'in aralarında fark olmadığını iddia ediyor. Netanyahu Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada ‘Bunlar zehirli bir ağacın dallarıdır. Nihai hedefleri IŞİD'i Hamas, Haması da IŞİD yapmaktır”, demişti. Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Etütleri Merkezi'nin direktörü Joshua Landis, İsrail Başbakanı'nın, ABD ile arasının soğuduğu bir dönemde her iki örgütü aynı kefeye koyarak kendi düşmanlarını ABD'nin düşmanı gibi göstermeye çalıştığını ifade ediyor.
Gazze'deki Hamas yönetiminin içişleri bakanı İyad el Bozum “Gazze Şeridi'nde IŞİD yoktur ve güvenlik birimlerimiz duruma hâkimdir”, diyor. El Bozum Gazze'de İŞİD'e yakın gruplaşmaların olduğunu inkâr etmiyor ve IŞİD militanlarının ve destekçilerinin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte bu grupların Hamas'a ciddi rakip çıkamayacağını, çünkü Hamas'ın donanım ve silahlı üye bakımından cihatçılardan üstün olduğunu sözlerine ekliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Patrick Strickland