Gauland: Türkiye'nin NATO üyeliği devam etmeli
16 Ağustos 2017Sağ popülist parti Almanya için Alternatif'in (AfD) 24 Eylül'deki Federal Meclis seçimleri için liste başı adayı Alexander Gauland, DW televizyonunun söyleşisinde DW Genel Yayın Yönetmeni Ines Pohl ve yardımcı moderatör Jafaar Abdul Karim'in sorularını yanıtladı. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı tavrını yineleyen Gauland, "Bu bağlamda yapılan tüm mali yardımların derhal durdurulması" gerektiğini savundu.
"Erdoğan, Yeni Osmanlıcı siyaset gütmediği sürece Türkiye'nin NATO üyeliğinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum" diyen Gauland, "Soğuk Savaş boyunca Türkiye, ittifakın bekçilerindendi ve bundan sonra da dışarıda bırakmak için bir sebep görmüyorum" şeklinde konuştu. Kendisinin parti içinde "bir dereceye kadar" dış politika konularından sorumlu olduğunu dile getiren Gauland, "Ama anarşik bir partide gerçek bir lider olmaz ve biz de öyle bir partiyiz" dedi.
Sağ popülist politikacı, DW söyleşisinde Almanya'nın ve Avrupa'nın dış sınırlarının kesinlikle kapatılması gerektiğini söyledi. İnsanların ellerinde geçerli bir belge olmadan Almanya sınırını geçmelerine izin verilemeyeceğini belirten 76 yaşındaki Gauland, iltica başvurusunun Almanya veya Avrupa dışından yapılması gerektiğini söyledi ve Suriye gibi bir savaş bölgesinden kaçanların Cenevre Sözleşmesi uyarınca sınırlı ikamet hakkına sahip olduğunu kaydetti.
"Almanya dünyanın paspası değil"
Alice Weidel ile birlikte partisinin liste başı adayı olan Gauland, çoğu insanın Almanya'ya artık ekonomik nedenlerden geldiğini iddia etti. İnsanların daha iyi bir hayat aramalarının meşru olduğunu söyleyen politikacı ama devletin "Size burada yer yok" demesinin de aynı şekilde meşru olduğunu kaydetti. "Çıkarlarımızı gözetmeliyiz ve mültecileri kitleler halinde kabul etmek Almanya'nın çıkarına değil" diyen Gauland, "Almanya dünyanın paspası değil" şeklinde konuştu. AfD'li politikacı, "Afrika'nın güneyinden ya da Libya üzerinden gelen hiç kimse göç etmeye zorlanmıyor. Tamamen kendi istekleriyle geliyorlar. O yüzden kendi iradeleriyle Libya üzerinden gelenler pekala geri gönderilebilirler de" dedi.
Mülteciler seçim kampanyasının merkezinde
Sağ popülist parti AfD için Federal Hükümet'in mülteci politikasına eleştiriler, seçim kampanyasının ana konularından biri. Parti 2015'te ülkeye çok sayıda sığınmacı gelmesinin ardından seçmen desteğini artırdı. 16 eyalet parlamentosunun 13'üne girmeyi başaran AfD, 24 Eylül'de de yüzde beşlik barajı asarak Federal Meclis'e girmeye hazırlanıyor. Kamuoyu araştırmaları partiye desteğin yüzde sekiz civarında seyrettiğini belirtiyor.
2013'te partiden ayrılana kadar 40 yılı aşkın bir süre Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi olan Gauland, "Başbakanın yanlış mülteci politikasının AfD için bir hediye olduğunu" söylüyor.
"İslam Almanya'nın bir parçası değil"
Sadece mülteci politikalarında değil, İslam konusunda da AfD diğer partilerden farklı bir çizgi izliyor. Gauland'ın "İslam'ın kültürel ve dinsel bir birim olarak Almanya'da yeri yoktur" şeklindeki sözleri, yaklaşık beş milyon Müslümanın yaşadığı Almanya'da Federal Meclis'e girmeye çalışan AfD'nin seçim programındaki çizgiyi de yansıtıyor. İslam'ın "şeriat ve belli kurallar" nedeniyle, Alman Anayasası ile uyuşmamasından rahatsızlık duyduğunu belirten Gauland, kim özel hayatında İslami inancını yaşamak isterse, bunun Anayasa ile korunduğunu, ancak "arka kapıdan yavaş yavaş İslami kuralların Almanya'ya yerleşmesine" izin verilemeyeceğini kaydetti. Gauland kendisine neden Müslümanlarla bir araya gelmediği şeklinde yöneltilen soruya ise "Müslümanlarla resmi bir kimlikle iletişim kurmaya ihtiyaç duymuyorum. Ancak elimde bunu yapacak birileri olursa, tabii ki konuşmaya hazırım, benim için sorun değil" şeklinde cevap verdi.
"Rusya Kırım'ı asla geri vermeyecek"
AfD'nin liste başı adayı Gauland DW ile yaptığı söyleşide, partisinin Rusya'nın Kırım'ı ilhakından sonra Moskova'ya konulan yaptırımlara da karşı olduğunu belirtti. "Rusya Kırım'ı asla geri vermeyecek" diyen Gauland, yaptırımların herhangi bir getirisinin olduğuna inanmadığını söyledi.
© Deutsche Welle Türkçe
Nina Werkhäuser